Vişneli Viski

16. Bölüm : Nikah

Eve geldiğimde babamın ve Işıl hanımın evde olmadığını öğrendim. Demirkıran'larla yemek randevuları varmış. Melek de gitmis , oysa ki Buğra beraber yemek yememizi teklif etmişti.

Yemeğimi yedikten sonra odama çıktım ve üstümü çıkartıp duşa girdim. Duştan çıktıktan sonra biraz ders çalışıp Deniz'e mesaj attım

E=Yasemin'le konustun mu?
D=Evet konuştum , babası suanda iyiymiş
E=Ohh şükür , Yasemin nasıl o iyi mi suanda?
D=Konuşurken sesi kötü geliyordu ama şimdi uyumuştur sabah konuşursunuz
E= Tamam , teşekkür ederim

Telefonu başucuma koydum. Bugün olanları düşününce şaka gibi geliyordu. Evlenecektim , babamı karşıma alacaktım , yeni bir başlangıç yapacaktım. Hemde en güzelinden. Kafamı yastığa koyduğum gibi uykuya daldım...

Ertesi sabah okuldan mesaj geldi "Sayın Eslem Özdemir okulumuzdan kaydınız silinmistir itiraz için ..... ulaşabilirsiniz" telefonu yataga atıp aşağıya indim.

Babam kalmış gazete okuyordu , Işıl hanım gözükmüyordu. Mutfağa gittiğimde Işıl hanımı gördüm , elini hamura bulamış birşeyler yapıyordu. Yandan yandan bakıp buzdolabını açtım yiyecek birseyler hazırlayıp odama çıktım.

Kahvaltımı yaptıktan sonra saat 11'e geliyordu. Yasemin'i aradım. Ilk aramamda açmadı ama ikincide hemen açtı ;

-"Günaydın ballı çöreğim" dedi , şaşırdım sesi çok iyi geliyordu ;

-"Günaydın Çiçeğim" dedim ve devam ettim "Herhalde haberler iyi sesin mutlu geliyor maşallah"

-"Yaa , nasıl mutlu gelmesin babam kurtuldu şükürler olsun ki"

-"Yaaa çok sevindim selam söyle babana" dedim , Yasemin belli ki babasının yanındaydı hemen söyledi ;

-"Onun da sana selamı var" dedi

-"Aleykum selam" dedim ve ekledim "ehh ben sizi tutmayayım siz babalı kızlı hasret giderin"

-"Ha ta- neyse ben sana sonra sorayım" dedi şaşkınlıkla ;

-"Neyi?" Dedim

-"Dünkü şeyi"

-"Dünkü ne- ha o tamam ya anlatıcam zaten" dedim , Buğra'dan bahsediyordu dün telefonda onun sesini duymuştu.

Telefonu kapattıktan sonra birisi daha beni aradı : Ödev (Yani Buğra)

-"Ikı saattir kimle konusuyorsun?"

-"Sana da günaydın" dedim

-"Yarın benimle bir nikah randevun var" dedi

-"Ne?" Dedim şaşkınca

-"Baha ve Işıl Kutay düğünü öne aldılar , haftaya düğün var" dedi

-"Yok artık"

-"Var"

-"Tamam" dedim ve kendimi gülmemek için zor tuttum

-"Eslem mutlusun değil mi?"

-"Neden mutlu olayım?"

-"Koskoca Buğra Demirkıran'ın eşi olacaksın" dedi , kıkırdıyordu ;

-"Neyse görüşürüz kapa-"

-"Dur dur kapatma" dedi ve ciddileşerek devam etti "Yarın saat 12 de sahile in oradan seni şoför alıp eve getirecek saat 3 te de nikah kıyılacak" dedi

-"Tamam" dedim ve vedalaştıktan sonra telefonu kapattım.

Şaka gibi bir adamdı ya hem çok sert hem de bir o kadar yufka yürekli...