17. Bölüm : Düğün

2.4K 177 59
                                    

O hafta yaşadığım garip birşey olmadı. Babam okuldan atıldığımı öğrendi her zamanki gibi sözü Işıl hanıma bıraktı o da saydırdığını saydırdı Melek ise düğün telaşesinde birde benimle uğraşmaktaydı.

Düğün günü sabah evde kimse yoktu bende kahvaltı yapmak için mutfağa inmiştim ama karnıma giren ağrılar yüzünden sadece su içip yukarıya çıktım. Dün Yasemin'le konuştum onun da fikirlerini aldım , artık bana onay veriyordu.

Buğra tam olarak ne yapacak bilmiyorum ama başımıza büyük bela alacağımız belli...

3 SAAT SONRA

Telefonumun çalmasıyla okuduğum kitaptan başımı kaldırdım. Arayan Çağla'ydı.

-"Eslem"

-"Evet"

-"Hazır mısın?"

-"Hayır"

-"Ee ne duruyorsun hadi hazırlan yarım saate geliyoruz seni almaya"

-"Tamam"

İçime bir öküz oturmuştu , yarım saat sonra kim bilir neler olacaktı aklım almıyordu...

Siyah boyfriend pantolonumun üstüne haki tunik giydim ve başıma da beyaz haki karışımı bir şal yapıp evden çıktım. Birkaç dakika ayakkabı giyerken oyalandım o sırada da Çağla mesaj attı.

Evin oradaki parktayız

Ayağa kalktım , evden çıkınca parkın orada beyaz bir arabanın olduğunu gördüm. Arabaya binince Çağla selam verdi ;

-"Nasıl hissediyorsun?'' Dedi , bilmiyordum ki ne hissettiğimi , nasıl hissettiğimi...

Başımı iki yana salladım.

-"İyi düşün iyi olsun hadi bak bugünden sonra herşey daha güzel olacak" dedi. Beni rahatlatmaya çalışıyordu. Arabada bir de Mert vardı. O ikisi onde ben ise arkada oturuyordum. Mert aynadan bana bakınca gözümü kaçırdım. Düğün mekanına gelince arabadan sadece ben ve Çağla indik.

-"Mert gelmeyecek mi?" Dedim

-"Onun biraz işi var" dedi ve koluma girip beni mekana doğru soktu.

Çağla bana bir yerde durmamı söyleyip bir yere gitti. Şuanda onu göremiyordum ve birazdan nikah kıyılması için Buğra ve Melek gelecekti.

Biz geleli bir saat olmuştu ve şimdiye nikahın kıyılması gerekiyordu. Çok gergindim. Etrafıma garip garip baktığım için insanların bakışı da üzerimdeydi. Gelin ve damat masasının yanına nikah memuru geldi ve eline mikrafonu aldı nikah memurunun mikrafonu alması ile bir koruma adamın elinden mikrafonu alıp oradan uzaklaştırdı. Etraftaki fısıltılar yükselmeye başladı. Herkesin ağzından farklı birşey çıkıyordu. Kimisi Buğra'nın kaçtığını söylüyor kimisi de Melek'in çocuğunun olduğunu.

Bir silah sesi ortalığı çığlık atan insanlara boğdu. Kalbim korkudan adrenalini yirmi katı kadar fazla pompalıyordu. Titremeye başladım. Soğukta kalmış bir yavru kedi gibiydim. Adımlarımı sesin geldiği tarafa doğru yönlendirdim.

Allah'ım lütfen kimseye birşey olmuş olmasın.

Büyük kapıdan geçince babamla yüz yüze geldik. Şimdi ne yapacaktım ben. Öğrendi mi ki?

Babamın attığı tokatla bir anlık bir sessizlik oldu. Babam çok sinirliydi kolumu tuttu ve beni sürüklemeye başladı. Yaşlı gözlerim etraftaki insanların aşağılayıcı bakışlarını engellemiyordu. Kulaklarım , kulaklarım her zamankinden iyi duyuyordu , keşke duymasaydı. Kimisi bana hakaret ediyordu kimisi ise Buğra'nın vurulduğunu söylüyordu.
Babamın beni arabaya fırlatmasıyla bağırmaya başladı ;

Vişneli ViskiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin