Çatallaşmış sesimle 

"Ne düşünüyorsun ?" Alina irkilerek 

"Öldün mü ?"

Kendimi daha da berbat hissedemezdim 

"Saçmalamayı bırakıp beni odama götürsen keşke . Kalkamıyorum !!" 

"Ölmenin yanında kötürüm de mi kaldın ?"  Alina dehşetül vahşet ifadesiyle bana bakarken sinirli yüz ifademi takınmaya çalıştım kaşlarımıda biraz çatmış olabilirim fakat kanla kaplanan sağ kaşım gözükmediğinden dolayı Alina ifademi çözemiyordu . 

"Ölmüş gibi mi gözüküyorum !!" Kesinlikle bir trafik kazasından çıkmış gibiydim . Bundan yüzde yüz emindim . 

"Nefes alıyorum " dediğimde Alina 

" Fanilerde nefes alıyor " 

Daha fazla hidetlenerek 

"Alina beni kaldırır mısın artık ?! Ölmedim hayattayım "içimden her ne kadar  ; dertlerimle baş başayım. Zalimlere kötülere ,yenilmedim buradayım demek gelsede yıkık durumdaydım ve yenilmiştimde . Alina en sonunda sorgusuz sualsız koca bir O şeklinde ki ağzını kapatmadan beni çamurun içinden kaldırdı . Kendi üzerindeki dinleme töreninden kalan işlemeli kaftanını üzerime giydirip gizlice büyük salona doğru temkinli adımlarla yürüdük . Umarım kimseyle karşılaşmam diyerek ağıt yakıyordum . Dinleme töreni vesilesiyle buralar her zamankinden daha da kalabalıktı. 

Alina'nın yürüdükçe beynine oksijen gitmesi nedeniyle durumumu yeni yeni kavrıyor gözleri ağlamaklı bir şekilde bana dönüyordu . Onu sakinleştirmek istiyordum ancak yarama yapışan saçlarım durumumu daha da içler acısı bir hale getiriyordu . Başlık kafama büyük geliyordu .Bu kesinlikle şükredeceğim bir şeydi . Tabi daha sonra . 

Alina sessizce kulağıma doğru eğildi . "Beremir iyi misin? demiyeceğim çünkü kesinlikle değilsin ama en azından iyi olmaya çalış " 

Sinirle 

"Beni motive etmekte bir numarasın Alina !!"  Kalçamın sızısı yürüdükçe artıyordu . Boynum eğik olduğundan sadece yeri görebiliyordum .  Büyük sarayın fayanslarını tanıdığımda derin bir oh çekecektim ancak Alina'nın dehşetle "LANET OLSUN !" demesiyle neye uğradığımı şaşırdım . 

Sözlerinin devamını getirerek 

"Dinleme töreninden gelen bazı aristokratlar burada ve şey ...Burası çok kalabalık " 

"Ne !" dediğimde 

Alina 

"Efendimiz tam olarak merdivenin önünde Zeusun oğlu Athena ile konuşuyor "

Yüzünün gerildiğini hissediyordum . "Ve o merdivenden çıkmamız gerekiyor" 

Bu kez bende bir lanet geçirdim . Kapının eşiğinde çok dikkat çekiyorduk . 

Yutkunarak stresli bir biçimde yürümeye devam ettim . Acımın üzerine stres tuz biber oluyordu .  Merdivenin yanına yaklaştığımızda Alina kollarımda duran ellerini daha da sıktı . Ağzımdan nefes vermeyi bırakmış mümkün olduğu kadarıyla burundan alıyor burundan veriyordum . 

Yere eğdiğim bakışlarımda Hades'in mükemmellikle bezenmiş ayakkabısını gördüm . Ah inanamıyorum Hades yüzünden bir ayakkabıya bile anlam yüklemeye başlıyacaktım . Ne de olsa onun ayaklarında ... Şiir yazmayı düşündüm ancak bir anlığıma gelen boşluğum yanağımdan dudaklarıma kadar ulaşmış kanın tadına varınca acı çığlığım balon şeklinde tuttuğum ağzımın içinde sis bulutuna döndü . 

BEREMİRWhere stories live. Discover now