vlogger ❦

üç

"jennie uyan artık geç kalacağız." jisoo odasına jennie'ye kızmak için geri döndüğünde jennie'nin çoktan giyinmiş olduğunu gördü. jennie çantasını omzuna attı. "çıkabiliriz."

otobüs durağına vardıklarında jennie dün geceden beri düşündüğü soruyu en yakın arkadaşına sormuştu. "sence lisa'nın hoşlandığı kişi kim?"

jisoo omzunu silkti. "bilmiyorum; ama en azından artık chaeyoung ile sevgili olmadıklarını biliyoruz." jennie başını direğe yasladı. "ama hoşlandığı kişinin o olup olmadığını bilmiyoruz."

"saçmalama jennie. eğer chaeyoung'dan hoşlanıyor olsaydı bunu video çekmezdi. demek ki çok yakın olmadığı birisi."

jennie başını salladı. "haklısın."

jisoo elini jennie'nin omzuna koydu. "şimdi bunu düşünme, izlememiz gereken çok güzel bir film var."

~

jennie ve jisoo bilet sırasında beklerlerken karşılaşacaklarını düşündükleri en son şey lisa ve chaeyoung ikilisiydi. ilk önce jisoo farketmişti ve jennie'yi dürtmüştü.

saklanacak bir yerleri yoktu ve chaeyoung, jisoo ve jennie'yi görmüştü bile.

lisa'yı çekiştirerek yanlarına götürdüğünde jisoo selam vermişti. hepsi selamlaştıktan sonra chaeyoung jennie'ye sarılmayı ihmal etmemişti.

jennie gözlerini lisa'dan çekemiyordu. çok heyecanlıydı ve ellerinin titremememesi için çok büyük bir çaba harcıyordu. lisa, gerçek hayatta ve bu kadar yakınken çok daha güzeldi; ama gözlerinin altının morluğundan bu gece uyumadığı çok belli oluyordu. jennie nedeninin merak ediyordu. sabahın 4'ünde video atmasına ve bütün gece uyumamasına yol açacak kişi kim olabilirdi?

sıra onlara geldiğinde yerlerini seçip biletlerini aldılar ve salonlarına doğru ilerlemeye başladılar. jisoo, jennie'ye yaklaşıp "bu chaeyoung ne istiyor senden?" dediğinde jennie gözlerini devirdi ve "sarıldı sadece büyütme bu kadar." diye karşılık verdi.

salona girip yerlerine geçeceklerinde yanlarındaki koltuklarda lisa ve chaeyoung'ı görmeleriyle dehşete düşmüşlerdi. "bu nereye kadar devam edecek?" jennie endişe içinde sorduğunda jisoo bilmiyorum anlamında başını salladı.

yerlerine oturduklarında chaeyoung gülümsedi. "ne büyük tesadüf değil mi?" jennie de karşılık olarak gülümsedi. "aynen."

jisoo, jennie, chaeyoung, lisa şeklinde oturuyorlardı ve jisoo en yakın arkadaşı için bir şeyler yapması gerektiğinin farkındaydı.

"benim yerim de çok kötüymüş ya.." ardından lisa'ya döndü. "lisa, yer değiştirmek ister misin?"

lisa bir şey demeden jisoo'nun yerine geçti. böylece lisa ve jennie yan yana oturmuşlardı.

jennie film boyunca lisa'ya odaklanmamaya çalıştı ama lisa her hareket ettiğinde tüm dikkati dağılıyordu. diğer tarafa döndüğünde ise kendisine kaçamak bakışlar atan chaeyoung'ı görmek pek de iyi hissettirmiyordu.

filmden çıktıklarında bir kafede oturmuşlardı ve jennie'nin heyecanı hala geçmemişti. etraflarındaki insanların onlara olan bakışlarının lisa yüzünden olduğunu bilse de kendi hareketlerine dikkat etmeye çalışıyordu.

jisoo lavaboya gitmek için yerinden kalktığında jennie, chaeyoung ve lisa ile yalnız kalmıştı ve bu istediği en son şeylerden biriydi. chaeyoung masada oluşan garip sessizliği bozmak için ilk adımı attı. "ee, filmi nasıl buldunuz?"

lisa içeceğini masaya bıraktı. "sıkıcı," ardından duraksadı. "aslında, o kadar da sıkıcı sayılmazdı. filmden başka izlediğim şeyleri de hesaba katarsak." jennie'ye bakarak söylediği cümleden sonra jennie oracıkta çömelip ağlamamak için kendini zor tutmuştu.

jennie, telefonunu çıkardı ve tek kurtarıcısına mesaj attı.

jennie
KIM LANET JISOO
KIÇINI KALDIRIP TUVALETTEN ÇIK ARTIK
ÇOK GERGİN BİR ORTAMDAYIM

jisoo
noldu be

jennie
sanırım lisa'nın filmden başka izleyecek şeyleri varmış

jisoo
ne gibi

jennie
bilmiyorum
sanırım crushı da filmdeydi
jisoo ağlicam gel gidelim artık

jisoo
ne
tamam geliyorum iki dakikaya bekle

chaeyoung'ın başını jennie'nin omzuna yatırması, jennie'nin irkilerek chaeyoung'a dönmesini sağlamıştı. chaeyoung da jennie irkilince başını kaldırmıştı ve bu sayede yüzlerinin arasında çok az bir mesafe kalmıştı.

jennie'nin nefesini dudaklarında hisseden chaeyoung'ın gözleri kapanmıştı ve yüzlerinin arasındaki kısa mesafeyi daha da aza indirmişti. jennie'nin en ufak hareketinde dudakları birleşebilirdi ve bu düşünce jennie'nin kalp atışlarını hızlandırıyordu.

bu anı lisa ile yaşamak isterdi, lisa'nın karşısında değil.

chaeyoung birkaç saniye daha öyle kaldıktan sonra gözlerini kırpıştırdı ve geri çekildi. "seni korkutmak istememiştim," ardından kendini ona daha çok yaklaştırdı. öyle ki chaeyoung'ın sol bacağı ile jennie'nin sağ bacağı birbirine değiyordu. "özür dilerim."

jennie hafifçe gülümsedi. "sorun değil." önüne döndüğünde lisa ile göz göze gelmişti ama lisa hemen gözlerini kaçırmıştı.

jisoo sonunda geldiğinde karşılaştığı görüntüyle gözleri büyümüştü. en yakın arkadaşını burdan kurtarması gerektiğinin farkındaydı ve bu yüzden aklına gelen ilk bahaneyi söyledi. "şey, evden arıyorlar. acil gitmemiz lazım."

chaeyoung, sol elini jennie'nin sırtından geçirdi ve ona değmesini sağlayacak şekilde serbest bıraktı. elinin altında kalan etek ile oynuyordu. "ne olmuş ki?"

jisoo verecek cevabı olmadığını farkettiğinde yardım ister gibi jennie'ye baktı. jennie'nin gözlerinden alevler çıktığını gördüğünde ise gerginlikten gülmeye başladı. "ay söylesem inanmazsınız hahahaha."

jennie sağ eliyle alnını kapatmıştı. içinde bulunduğu durumun berbatlığı yetmezmiş gibi bir de yalanları ortaya çıkacaktı. jisoo'nun telefonu çaldığında jisoo, telefonunu işaret etti. "bakın yine arıyorlar, biz geç kalmayalım sonra kızarlar falan."

chaeyoung elini jennie'den çektiğinde ve sarılmak için ayağa kalktığında jennie sonunda buradan kurtulacağı için mutluydu.

jennie, chaeyoung'ın kollarının arasına girdiğinde chaeyoung memnun bir şekilde çenesini jennie'nin boynu ile omzu arasındaki boşluğa yerleştirdi. "bugün için teşekkür ederim." jennie gülümsedi. "ben de teşekkür ederim."

ardından lisa'ya yöneldiğinde lisa ayağı kalkmamıştı. jennie elini uzattı ve "tanıştığımıza memnun oldum." dedi. lisa, jennie'nin elini sıkmadan "ben de." dedi ve önüne geri döndü.

jennie, telefon konuşmasını bitirmiş olan arkadaşına döndüğünde jisoo şaşkınlık içinde lisa'ya bakıyordu. chaeyoung ile vedalaştıktan sonra lisa'ya döndü. "salı günü okuldan sonra kütüphanede." diyip el salladı. lisa da karşılık olarak gülümsemişti.

kafeden çıkarken jisoo, jennie'nin koluna girdi. jennie her an ağlayabilirdi.

"ayağa kalkmadı bile." bunu söylerken sesi titremişti.

jisoo başını yavaşça jennie'ye doğru eğdi. "beni yanlış anlama ama; lisa senin için doğru kişi değilmiş gibi geliyor."

jennie onayladı. "sanırım haklısın."