vlogger ❦

yirmi iki

"ilk videodan 74 bin izlenim bayağı iyi bence." joohyun, chaeyoung'dan bahsedildiği için rahatsızlıkla lisa'ya bakıyordu. "evet evet, çok iyi. başka şeylerden konuşsak olmaz mı?"

lisa, videoyu üçüncüye başa sararken joohyun'u pek umursamıyor gibiydi. "ne gibi?"

joohyun, masanın karşısında oturan lisa'nın ellerine doğru uzandı. "mesela dün gece hakkında konuşsak? ya da bu sabah? tek başımıza olduğumuz her an?"

lisa, ellerini geriye çekti. "birkaç ihtiyacı olan iki arkadaşız sadece joohyun, büyütmenin lüzmu yok." ardından çantasını alıp masadan kalktı. "chaeyoung'ın yanına gideceğim."

lisa, masada bıraktığı joohyun'un gözlerinden çıkan ateşi görmemişti; ve görmemesi daha iyiydi.

lisa

chaeyoung

neredesin? 

chaeyoung

kafeteryada

ne oldu?

lisa

yanına gelebilir miyim?

chaeyoung

bir sorun mu var?

lisa

yok

öylesine

chaeyoung

peki

bekliyorum

lisa

tamamm

lisa, kalp atışlarının kafeteryaya yaklaştıkça hızlandığını hissedebiliyordu. içeri girmeden önce derin bir nefes aldı. en kötü ne olabilirdi ki? sadece onu tebrik etmeye gidecekti.

chaeyoung'ı tek başına görünce rahatlamıştı. diğerleri de orda olsaydı gitmekten vazgeçebilirdi. çekingen adımlarla masaya yaklaştı. "selam."

sesi duyan chaeyoung kafasını telefonundan kaldırmış ve zorla gülümsemişti. "selam."

"şey.. ben-" chaeyoung aniden lisa'nın sözünü kesince lisa afalladı. "oturabilirsin." lisa, çantasını masaya koyduktan sonra sandalyeye oturdu. "evet, ne diyordun?"

"youtube'a başlamışsın. sadece tebrik etmek ve bir şeye ihtiyacın olursa burda olduğumu söylemek istedim." chaeyoung bu sefer içten bir şekilde gülümsedi. "teşekkür ederim, lisa. ben de senin için burdayım."

"evet, biliyorum. teşekkür ederim." lisa utancından chaeyoung'ın yüzüne bakamıyordu. "chae, bana hala kızgın mısın?"

"değilim; ama beni çok hayal kırıklığına uğrattın. çok." chaeyoung, kötü hissediyordu. tanıdık bir yüz görmek için etrafına bakınıyordu ama kimse gelmemişti.

lisa, kafasını kaldırıp chaeyoung'a baktı. "bana bir şans daha veremez misin chaeyoung? sen benim tek arkadaşımsın. çok kötü bir hata yaptım ama bu hatayla öğrendim ki kimse bizden önemli değil."

chaeyoung gözlerini kaçırıyordu. "sonra konuşsak olur mu? şu an yeri değil." lisa yavaşça masadan kalktı. "benden kaçmayacağına söz verirsen olur."

"hmhm, söz." lisa, onun bu haline istemeden gülmüştü. "sonra görüşürüz." chaeyoung sadece gülümsedi.

lisa gittikten birkaç saniye sonra yerim, masaya adeta uçmuştu. "ne konuştunuz? çabuk anlat." böyle bir hamle beklemeyen chaeyoung, yerinden sıçradı. "deli misin be? bizi mi izliyordun sen?"