Ayçiçeği: Eğlendin mi parkta baya düşünceli duruyordun.
K: Aga be.
K: Gördün demek
Ayçieçeği: Evet gördüm.
K: Bu durumda tuzağıma düştün demektir.
Ayçiçeği: Ne tuzağı yashflsldş
K: Kızım benim zaten 700'e yakın takipçim var yarısı akraba yarısı erkek desek geriye 100 bile kalmıyor.
K: Bu durumda o yüz kişinim içindesin.
Ayçiçeği: Sen ne kadar zekisin ya.
Ayçiçeği: Kendi hesabımdan baktığımı düşünmedin herhalde.
K: Düşmedin mi şimdi?
Ayçiçeği: Yok düşmedim.
Ayçiçeği: Bunada düşülmez ama.
K: Neyse artık başka sefere.
Ayçiçeği: Eee napıyorsun?
K: Yemek yapmaya çalışıyorum.
K: Açımda biraz.
Ayçiçeği: Hadii ya.
Ayçiçeği: Ne pişiriyorsun?
K: Tost.
Ayçiçeği: Vaaayyy kolay gelsin.
Ayçiçeği: Tost bişirmek herkesin harcı değildir.
Ayçiçeği: Sonuçta sucuk ve kaşarın pişme sürecini ve ekmeğin kızarma evresindeki el becerileri çok önemlidir.
K: Amma konuştun be.
K: Ne yapalım yani bi hatun yokki yapsın.
Ayçiçeği: Ya da yapmayı öğrenebilirsin değil mi?
K: Yapan var yapamayan var.
Ayçiçeği: Yapan kısımdan olabilirsin değil mi?
K: Yopon kosmondon olobolorson dogol mo?
Ayçiçek: Ne be.
K: Bi git ya ne pişircem.
Ayçiçeği: Ee annenler yokmu evde o pişirseydi.
K: Kolilerin bir kaçını yeni eve bırakmaya gittiler.
K: Annem taşınmak için baya heycanlı.
K: Yerinde duramıyor kadın.
Ayçiçeği: Ne yapsın kadın yardım eden bir oğlu yokki.
K: Bak bak laflara bak
K: Karnım aç olmassa seninle laf dalaşına girerdim ama.
K: Neyse.
Ayçiçeği: Sen bi yaptığın tostu atsana pişmedi hala.
K: Dur pişti.
K: Bekle.
K: İşte.
Ayçiçeği: O baya iyi.
Ayçiçeği: Çay falan yaptın mı?
K: Yok be nerden biliyim çay demlemeyi.
Ayçiçeği: E kuru kurumu içeceksin.
K: Ayran yaptım.
Ayçiçeği: Oooo.
Ayçiçeği: Çay demleyemezken ayranı nasıl yaptın?
K: Su, yoğurt, tuz.
K: Karıştırrrr ve çalkalaaa.
Ayçiçeği: Vay anasını ya.
Ayçiçeği: Ne diyim afiyet olsun.
Ayçiçeği: Yanlız bu bilgiyi her yerde paylaşma he.
K: Aynen tarifi bir tek ben biliyorum.
Ayçiçeği: YAĞDPAJFKFLGĞA
K: Tamam rahat bırak beni hadi.
K: Karnım aç.
K: Yemek yiyip gizli odama geçmeli ve seni bulmak için araştırma yapmalıyım.
Ayçiçeği: Kolay gelsin şimdiden.
K: Sağol, sağol.
K|Çevrimdışı
•
"Ne diyor, ne diyor hadi söylesene? " dedi Elif.
Parktan sonra Elif bizde kalmaya ikna edip eve kadar getirmiştim. Sonuçta bir kaç senenin acısını çıkarıp dertleşmemiz lazımdı.
"Yemek yapmış. " dedim.
" Yarım saattir bunun için mi sırıtıyordun? " dedi yüzüme doğru bakarken.
Sırıttığımın ben bile farkında değildim, hemen kendime çeki düzen verdim.
"Ne pişirmiş bari? "
"Tost. " dedim.
"Zahmet etmiş." dedi gülerek ve bende gülmeye başladım.
Bir kaç dakika sadece buna güldük.
Tam o sırada içeri annem girdi. Elinde telefon biriyle konuşuyordu.
"Tamam, tamam ben hemen söylüyorum aşağıya insinler. " dedi telefonda konuştuğu diğer kişiye. Aynı anda eliyle bizim gelmemizi işaret ediyordu.
"Mete aşığıda sizi bekliyor çocuğun ayağını burkmuşsunuz buraya kadar topallaya topallaya gelmiş çocuk."
•
YOU ARE READING
Gölgedeki Çiçek | Texting
Short StoryK: O mezuniyete geleceksin. Ayçiçeği: Asla. K: Dinle. K: Çünkü o zamana dek seni bulmuş olacağım. Ayçiçeği: Bak işte şuan sesli güldüm. Ayçiçeği: İmkansız. Ayçiçeği: Benim hakkımda bir kaç gereksiz şey dışında hiç bir şey bilmiyorsun. K: Dene...