Bu karşılığı beklemiyordum. Aslında bir karşılık bekliyordum bile.
Ellerim titriyor kalbim gümlüyordu. Şuan domates olması gerken biri varsa bu rolü çok iyi oynayabilirdim. Son bir kez nefes alıp ekranı açtım ve mesajlar bölümüne girdim.
Sakin ol. Sakin ol.. Sakin ol...
Başarabilirim.
Onu sinirlendirmeden.
Sunflower: Geçirdiğim en inanılmaz gece diyebilirim.
(00.20)
K: Abi şaka mısınız gece gece. Kimsin bizimkilerden biri falan mısın? (00.20)
Kahretsin sinirli.
K: Ali sen misin yoksa? (00.21)
K: Cevap versene oğlum çıldırtma insanı. (00.25)
Tırnaklarımı çoktan avuç içlerime batırmaya başlamıştım. Ne cevap verecektim.
Sunflower: Konunun Ali ile alakası yok. (00.26)
Sunflower: Ben sadece sana yazmak istedim. (00.27)
K: Yazmak istedin öyle mi saçmalamışsın belli yani. (00.28)
K: Ali sensin dimi? Abi içtin de bana sarıyosun herhalde.(00.29)
K: Ama git diğerlerini kekle. Bana sökmez bu numaralar. (00.29)
Sunflower: Saçmalamak mı? (00.29)
Sunflower: Senin için bu kadar işte. Hep böyleydin bu yüzden beni fark edemedin. (00.30)
Sunflower: Şimdi de sana olan sevgimi fark edemiyosun. (00.30)
Sunflower: Galiba hiç de fark edemeyeceksin. (00.30)
Sanırım elimdeki son şansı 30 dakikalık bir yazışmayla mahvettim.
Pişmanım.
~
YOU ARE READING
Gölgedeki Çiçek | Texting
Short StoryK: O mezuniyete geleceksin. Ayçiçeği: Asla. K: Dinle. K: Çünkü o zamana dek seni bulmuş olacağım. Ayçiçeği: Bak işte şuan sesli güldüm. Ayçiçeği: İmkansız. Ayçiçeği: Benim hakkımda bir kaç gereksiz şey dışında hiç bir şey bilmiyorsun. K: Dene...
