"Eğer gücünü göstermesini istiyorsak bu riski almalıyız. " Hades

"Pardogoratı ben serbest bırakacağım ziyafetten ayrıldığımda honorslara bir şeyler uydurursunuz. Arka tarafta içeriyi izliyor durumu denetliyor olacağım . "

Hades de bu fikirden hoşlanmamıştı ama onun için önemli olan Beremir değildi honorslardı.Yada inanmak istediğine inanıyordu. Onun halkıydı ve halkını bir hiç uğruna da Pardogorata yem etmek istemiyordu.

Beremirin bir gücü olup olmadığı bile fail -i meçhul du . Beremir gibi çok kişi gelmişti . Çok fazla tanrıça adayıyla imtihan edilmişti ancak Beremirden farklı bir etki aldığını biliyordu . Buna adı gibi emindi. Güçlerini onun yanında kullanmaktan adeta haz alıyor güçlendiğini hissediyor ancak hep canını acıtmak için kullanıyor ve bu durumdan hoşnut değildi. Fakat Beremirin uslanmaz hali onu deli ediyor Pardogoratı görmesinin hak edeceğini düşünüyordu . "Belki biraz uslanır " diyordu.

Ancak hiç bilmiyordu ki Beremir sandığı kadar inatçı laftan anlamayan güçsüz bir karakter olmadığını, aksine o yaşadıklarından etkilenmiyor gün geçtikçe daha da güçleniyor ve bir gün Hadesi bile diz çöktürür konuma getirecek tek kişiydi.

Hadesi tehlikeli günler bekliyordu ve bu tehlikeli günler çok yakındı ve kendisinin bile bilmediği iç sorunları vardı . Bunu biri göstermeyene dek inanmazdı da . Kendini hep duvarlar arasına saklıyor kalbini bir taşa benzetiyordu. Ancak bu konuda rolünü o kadar iyi oynadığı söylenemezdi.

******

Başımın içinde adeta bir aygır zıplarken kendimi hiç iyi hissetmiyordum. Göz kapaklarıma ağırlık çökmüş her adımımda bedenim kendini sürüklüyor, zor ayakta duruyordum . Kollarımdan sıkıca saran Hades'in varlığını bile inanılmaz derecede hissedemiyor gibiydim. Hala köşkteydik ve herkesin yüzünde donan korku ifadeleri silinmemişti. Hades sinirinden köpürüyor her bir kelimesinde honorslar yerlerine siniyordu. Sağ tarafındaki exalta döndüğünde

"Maxy Beremiri büyük saraya götür " diye sesinin en baskın tonunda emretti. Maxy onaylayarak Hades'in güven dolu kollarından bedenimle birlikte incinmiş ruhumuda himayesi altına aldı.

Kısık ela gözlerine bir bakış attığımda bana içtenlikle gülümsediğini gördüm. Aklımda pardogoratın hatıraları sürekli belirmese Maxynin bana bu denli içten gülümsemesini düşünebilirdim. Ancak zihnim fazlasıyla doluydu. Maxy'nin yüzü buruk bir ifadeye dönerken başımı geri yere indirdim.

Bana acıyor muydu ?

Köşkten sürünerek çıktığımda etraftaki honorslar birbiri arasında heyecanla fısıldaşıyor korkulu gözlerle bana bakıyordu. Gelirken bindiğim atlı araba önümüzde durduğunda Maxy ilk beni yerleştirip içerdeki muhafızı bir bakışıyla arabadan indirip kendisi karşımda yerini aldı.

İçten gülümsemesine bakarken

"İyi misin ?" diye sordu. Nasıl iyi olmamı bekliyordu.

Hayatımda görmediğim fantastik filmlerde bile eşi benzeri olmayan yaratık gözlerimin önünde aniden fırlamış ve benim yıllarca içimde gizlediğim o gücü dışa vurmuştu.

İlk defa gücümü kullanmak tabi ki çok heyecan vericiydi ancak başıma neler açabileceğini bilmiyordum. Ayrıca bedenimden yayılan o güç tek bir tane değildi 4 taneydi ve sisli bulut gibi ışının içinden geçiyordu. Neden tek bir tane gücüm yoktu ?

Maxy düşüncelerime daldığımı farkedince boğazını temızleyerek

"Ne düşünüyorsun ?" dedi . Sorusunu es geçerek şüpheyle ona baktım

BEREMİRWhere stories live. Discover now