Sena yapmacık bir tavırla yüzünü ekşitti.

" Belki biraz göz rengi açıklığı (?) "soru sorar bir şekilde kaşını kaldırdığında.

"Bak o olur işte" dedim.

Zaferle gülümserken gözüm muhafızlara ilişti. Kapının yanlarında iki sağ iki sol olmak üzere Orhun Yazıtları gibi dikilmiş, yüzleri aşağıya bakıyordu. Küçük sarayda hiçbir değerim yokken biraz olsun saygı ile karşılaşmak beni mutlu etti. Onlara bakarak utana sıkıla

" gidebilirsiniz "dediğimde aynı ritimle yere vurarak odadan çıktılar. Bakışlarım sırayla hademeler arasında gezinip Sena da durduğunda mahçup bir ifadeyle tebessüm ettim.

Sena ise yüzüme ihtiyatla bakarak
" Sanırım bu halini hiç özlemeyeceğim tatlım"

Omzuna yumruk geçirirken
" moralimi bozma" diye çemkirdim.

Sena solundaki hademeye dönerken "sanırım dimitri'nin azabına son verme vakti geldi."
"Dimitri (?)" dediğimde
"mükemmel bir insan" diye cevapladı. Solundaki hademe
"muhafızlara söylememi ister misiniz?"
Sena elini elimin üstüne koyarak onaylamamı istercesine başını aşağı yukarı salladı. Bakışlarımı Senadan ayırıp hademeye döndüm.
"Evet...evet. Muhafızlara söyleyin azabı bitti."
hademeler koşar adım odadan ayrıldığında yatağımın önündeki pufa oturdum.

"Dimitri dediğin kişi" sözümü keserek

"Tanrılar honorsları güçleriyle mükafatlandırırlardı... Bu dediğimi hatırlıyorsun değil mi?"
Onaylarcasına başımı salladığımda Sena dağınık yatağımı toplamaya konuldu.

"kadın tanrıçaların mükafatlandırmak gibi yeteneği yoktur. Sadece bir kişiyi gücüyle ödüllendirebilirlerdi. Afrodit ismini Hiç duydun mu?"
aklımda mitoloji canlanırken düşüncelerimi dışa vurdum. "güzellik tanrıçası" diyerek mırıldandığımda Sena
"Evet güzellik tanrıçası ve ödüllendirdiği kişide Dimitri idi"

"neden azaplı olarak anıldı"
Sena yastığa vurarak olmayan tozu sinirle dövüp
"Çok saçma bir nedenden"
yastığı geri yerine koyarak yatağın diğer başına geçip yastığı eline aldı ve dövmeye başladı

"tartarus ve dış dünyanın Kralları ve önemli diplomatların büyük saraya geliş partisi verilmişti. Dimitri ve Saray soylularından olan dehşet güzellikte bir kız vardı. Adı Agora idi. Efendimiz tarafından da çok özel biriydi.
Muhafızlar konuşurken duymuştum birkaç kere... "

yanıma gelerek yüzünü yüzüme yaklaştırdı fısıldayarak
" aralarında bir ilişki olduğunu düşünüyorlardı... Meryem'in efendimize aşık olduğu o zamanlar aklımdan hiç geçmemişti. Çok iyi rol oynuyordu. "
Meryem'in adını duymamla pek sevindiğim söylenemezdi
" Eee.." diyerek söylendim.
"Ee... si. Dimitri biraz fırlama kızdır çok fazla da gaza gelir. Anlayacağın onu gaza getirerek Agora'ya karşı kışkırttı. Sabah uyandığında başında boynuzları vardı."
O anı hatırlar gibi kahkaha atmaya başladı. O güldükçe ben de anormal bir şekilde ona bakarak gülmeye başladım. Gözlerim dolmaya başladığında kendimi zor zapt ederek durdum. Agora için üzülmem' Neden böyle bir şey yaptınız 'demem gerekirdi ancak komik gelmişti.
Sena
"Hades Bunu duyduğunda Dimitri 30 yıllık hapse çarptırıldı. Tabii önce agoranın boynuzlarını düzeltecekti."
Dimitrayı şimdiden sevdim ancak Hadesin emirlerine karşı gelmiş gibi olmuyor muydum? İçimdeki sesi dışa vurarak
" Hadesin pek hoşuna gitmeyebilir" eliyle geçiştirerek

"Sanmam Agora istediği için onu zindana attırdı. Onun için önemli biri değil ."

"Anladım." diyerek onayladım .Sena ayaklanarak

BEREMİRजहाँ कहानियाँ रहती हैं। अभी खोजें