Boğulur Gibiyim

23 3 3
                                    

🎶 Her's - Marcel

Evin kapısından dışarıya adımlayıp çiçeklerle bezeli bahçemizden arnavut kaldırımlı yola çıktım. Erken saatler olmasına rağmen herkes sabah serinliğinin tadını çıkarmak adına kendini dışarı atmıştı. Hyun Amca -kendisi Jimin'in babası olur- tam karşımızdaki iki katlı evlerinin bahçesini suluyordu. Hyun Amca'nın bahçesinde yok yoktu. Bizim bahçenin kalabalığını genellikle rengarenk çiçekler oluştuyordu. Ama Jimin'lerin bahçesinde çeşit çeşit meyveye rastlayabilirdik. Hyun Amca da meyveleri konusunda oldukça cömertti, canı çeken çekinmeden alsın diye olayı biraz abartıp ağaçların dallarına ''Beni ye.'', ''Çok lezzetliyim.'' gibi şeyler yazan afişler asıyordu. Afişlerin olup olmamasını biz çok da takmıyor, sürekli ağaçlara dadanıyorduk zaten ama neyse.

"Kovboy şapkanı takmayı unutmuşsun Hyun Amca.'' Sesimi duyunca hemen bana döndü ama elindeki hortumu da bana doğru çevirdiğinin farkında değildi. Islanmamak için hafifçe bizim evin bahçesine doğru geriledim.

''Bizim hayta sahile inecekmiş de başına güneş geçer diye şapkamı takıp gitmiş. Söyle ona kaybederse eve geri gelmesin.'' Demek bizimkiler sahile gitmişti ve her zamanki gibi benim haberim yoktu. Şaşırılacak bir durum değildi çünkü sık sık böyle yapıyorlardı. Küçükken geçirdiğim boğulma tehlikesinden dolayı denize girmeye korkuyordum. Onlar denizdeyken tek başıma kumsalda oturmaktan sıkıldığım konusunda birçok kez söylendiğim için denize girecekleri zaman beni çağırmıyorlardı. İşime de geliyordu açıkçası, kumsalın bir kenarında oturup eğlenmelerini izleyeceğime evde atari oynayarak zamanımı değerlendiriyordum. Ama yine de ister istemez alınıyordum. Benim hakkımda bilmeniz gereken şeylerden biri de aşırı alıngan bir kişiliğe sahip oluşumdu. Ne kadar korkarsam korkayım onlarla denize giremediğim ve bensiz eğlendiklerini bildiğim için içim burkuluyordu. Bu iç burkulma olayı da en çok yaşadığım şeylerin başında geliyor diyebilirim.

Hyun Amca'yla biraz lafladıktan sonra el sallayarak yanından ayrıldım. Bisikletime atlayıp önümdeki sepete çizgi romanımı kenarları bükülmeyecek şekilde yerleştirmiştim.

Tanıdık sokak aralarından geçerek sahil yoluna çıktım. Dükkanlar açılmış, sahipleri dükkanın önündeki sandalyelerde yerini almıştı. Bir tek kasabamızın vedarı iftaharı Naneli Çikolata isimli dondurmacımızın kepenkleri hala kapalıydı. Dondurmacının sahibi Jin'in büyükbabası Kim Dede'ydi ve yaşından ötürü olsa gerek erken uyanma konusunda çok da iyi değildi. Zaten sabahın o saatlerinde dondurma almak istemeyecek kadar aklı selim insanlardık. İşin aslı Jin'deki anahtarla dükkana girebiliyor olmamazdı ama şimdilik bunu görmezden gelin. Hala aklı selim insanlar olduğumuz konusunda ısrarcıyım. Ha bu arada dondurmacının ismine aldanmayın, öyle ki dükkanda naneli çikolatalı dondurma satışı paşamız Jin'in bu konudaki katı kurallarından ötürü yapılmaz. Bu yüzden Kim Dede de bir şekilde Jin'i protesto etmek istemiş olacak ki dükkanın ismini Naneli Çikolata koymuş zamanında. Aralarındaki love-hate ilişkisini buradan da anlamanız mümkün. Ama aynı zamanda dükkanın adını bu şekilde koymasına rağmen Jin'i kırmamak adına naneli çikolata satmayacak kadar torununa düşkün biri Kim Dede.

Sahile yaklaştıkça bizimkilerin sevinç çığlıklarını duymaya başlamıştım ve bu daha da dolmamı sağlıyordu. Nerede ne koşulda olursa olsun eğlenceden uzak kalmak beni gıcık ediyordu ve söz konusu da bizim tayfaydı.

Kumsalın girişindeki büfenin önüne bisikletimi bağladım, kuma basmadan önce ayağımdaki sandaletleri bir elime, kitabımı da diğer elime aldım. Jimin'e ait olduğunu üzerinde yazan "Oturanın, yatanın hatta dokunanın üzerine işerim!" cümlesinden anlayabileceğiniz şezlonga tam olarak bile isteye uzandım. Kendisinin işeme konusunda oldukça ciddi olduğunu biliyordum sonuçta yapmadığı şey değildi ama şu anda onu gıcık edesim vardı ve biraz çiş kokusu almak umrumda olmazdı. Hem sebebi meçhul -aslında çok iyi biliyoruz- suratsız bir kitap kurdu olan medusa kılıklı Min Yoongi'nin şezlongunda yayıla yayıla kitap okumasına ses çıkarmadığını hepimiz biliyoruz. Hem bensiz eğlenip hem de en yakın arkadaşı için bir şezlongu çok görmemeli.

Vous avez atteint le dernier des chapitres publiés.

⏰ Dernière mise à jour : Jul 19, 2019 ⏰

Ajoutez cette histoire à votre Bibliothèque pour être informé des nouveaux chapitres !

tee shirt | taekookOù les histoires vivent. Découvrez maintenant