tee shirt | taekook

Candan Gelene

2 Nisan 1992

Selam şeftali ağacının köklerini saran bereketli toprak. Selam toprağın derinliklerinde gezip benim mektuplarıma dadanan minik kurtçuklar. Selam şeftali ağacının besin kaynağı, kanı, canı olanlar.

Ve selam Jungkook. Yani gelecekteki Jungkook. Umarım fazla yaşlanmamışsındır. Yaşlandıysan bile hala iyi göründüğüne eminim. Birkaç kırışıklığını dert etme. Şu anki bende bile dudaklarımın kenarında, her iki yanağımda onlardan mevcut. İnsanlar onu gamze şeklinde isimlendiriyor. Ama onlar da bir nevi kırışıklık benim için. Hem yaşını buna göre değerlendirme. Bedeninin yaşı, bu sikik -umarım gençken küfürbaz biri olmam gelecekteki beni rahatsız etmiyordur- dünyada kaç yıl geçirdiğin, kaç kilometre yürüdüğün, kaç insanın ömründen geçip gittiği, hiçbiri ama hiçbirinin önemi yok. Senin kalbin kaç yaşında hissediyorsa sen o yaştasın demektir. Senin kalbin hangi yılda atıyorsa sen o yıllara aitsin demektir. Bilmiyorum bunu okuduğunda kaç yaşında olacaksın, hangi yıllarda, hangi şehirde olacaksın ya da olacak mısın? Ama şunu unutma gelecekteki yaşlı ama karizmasından bir şey kaybetmeyen Jungkook, senin kalbin hep 90'larda atmaya devam edecek. Neden mi? Nedenini tek tek anlatacağım sana. Unutmadığına eminim, hatırlatmak değil amacım. Anlatacağım çünkü zihninin derinliklerine kazıdığın anılar bir süre sonra canlılığını, netliğini kaybeder. Ama o an hissettiklerimle yazılan satırlar, her daim yaşamaya devam edecektir.

İşte bu yüzden ''Şeftali Ağacının Tüylü Kulakları İçin Birkaç Satır'' adını verdiğim mektuplarımı bugün itibariyle yazmaya başlıyorum. Salak ama bir o kadar da yakın arkadaşım olan Jimin'in günlük yazmaya başladığını söylemesi, benimse günlük yazmanın çok klişe olduğunu düşünmem üzerine böyle bir işe giriştim. Ana neden topraktan gelen toprağa gitsin gibi bir şeydi. Hayata can veren bu toprak ve içinde tuttuklarıydı, ben de benim hayatımdaki yaşanmışlıkların tekrar ana kaynağa dönmesini istedim. Bir de ağaçtan kağıt yapma mevzusu vardı tabii. 'Fazla kağıt harcıyorum' adlı vicdanımın bir nebze de olsa yumuşaması için ağaçların canından alıp oluşturdukları bu kağıtların onun köklerine geri dönmesini istedim. Tam iyileşemezdi belki ama kendinden bir parçayı köklerinde yeniden hissetmenin huzurunu yaşardı belki. Bu fikrimin işe yarayıp yaramayacağını önümüzdeki yaz bize sunduğu meyvelerden anlayabilirdim sanırım.

Şimdilik bu kadarı yeterli Jungkook. Tekrar görüşene kadar şeftali ağacının gölgesinde dinlenmeye bırakacağım seni. Bugünden itibaren bereketli toprağı seni yıllar boyu kolları arasında koruyacak. Sen de ona içinde barındırdığın hayatı aktar, aktar ki candan gelen yine cana dönmüş olsun.

Sizleri bir yaz akşamı şeftali ağacının gövdesine yaslanıp kumsala vuran dalgaların sesini dinlemek üzere yanıma davet ediyorum. Dalga seslerinin yanında 7 güzel çocuğun neşeli çığlıkları, kahkahaları ya da hıçkırıkları kulağınıza ilişecektir. Dinler misiniz benimle birlikte? 🌸