16.bölüm-Siyah Adam

5.7K 278 52
                                    

Kulağıma ektra iki delik daha deldirdim. Deldirmez olaydım. Eczacı kıkırdağa çok yakın deldiği için deli gibi şişti ağrı yaptı. İltihap kapmış. İki gündür bununla uğraştığım için bölümü yazmaya vaktim olmadı ve bir yerde tıkandım.

Kelime hataları için şimdiden özürdilerim...:) Multimedya da karakterler var. Vote ve yorumları arttırırsanız sevinirim canlarr... Ben ders çalışmaya gi

Perşembe günü okul çıkışı bir saatlik daha prova yaptık Emre'yle. Boş sınıflardan birinde o çalıyor , bende bildiklerimi ezbere , bilmediklerimiyse kağıttan okuyarak ezberlemeye çalışıyordum. Üç gündür dershane etütlerini ekiyordum. Dersane etüdünden arttırdığım bir saatide provaya harcıyordum.

"Sanırım bugünlük bu kadar yeter,"dedi Emre. Gitarı kılıfına koyuyordu.

Tahtaya bağladığımız mikrofonu çıkardım. Kabloyu mikrofonun çevresine sarmaya başladım. "Nasılım?"diye sordum. "Berbat etmiyorum , değil mi?"

Gitarı omzuna astı. "Mükemmeldin. Hatta ben bırakayım sadece sen söyle," diyerek yanağımı sıktı.

O elini çekince yanağımı ovuşturdum. "Ya ya , ne demezsin. Fazla detone oldum?"

"Saçmalama," derken beraber sınıftan çıkmış , koridorda ilerliyorduk. "Çok güzeldi."

Omuz silktim. "Umarım."

Merdivenlerden inerken , Emre'nin kolunu önüme uzatmasıyla durmak zorunda kaldım. "Bana biyoloji çalıştırır mısın?"

"Biyoloji?"

Eli ensesinde gülümsedi. "Pazartesi olacak test için. Benim biyolojim ileri derece kötüdür. Seninkide ilk günden anladığım kadarıyla fevkalade. Bana çalıştırsan? Lütfen?"

Başımı salladım. "Olabilir. Bugün ki ısmarladığın tost için ama."

Dirseğimden çekeleyerek merdivenlerden inmeye başladık. "Tamam, ben her gün , her saat senin için uygunum," diyerek sırıttı.

Güldüm. "Erkekler için altın kural : Asıldığını bu kadar belli etmemelisin," diyerek kafasına vurdum.

"Çok mu belli ettim." Alt dudağını sarkıtıp , omzuma kolunu attı. Rahatsız olsam da umursamamaya çalıştım çünkü beni bu iki günde hiç olmadığım kadar mutlu etmiş. Sürekli saçma sapan espriler yaparak güldürmüştü.

Bahçeye çıktığımızda giriş kapısının önünde sırtını duvara vermiş , topuklarıyla yerdeki zeminde ritim tutan Ebrar ve onun karşısında yerdeki taşlara tekme atan İklim'i gördüm. Emre'yi dirseğimle dürttüm. "Bak arkadaşlarım gelmiş ve bana işkence edecekler."

Kaşları kalktı. "İşkence?"

Oflayıp merdivenin son basamağından indim. "Alış verişe gideceğiz. Daha doğrusu sadece onlar gidecek. Ben sıvışıp book stor'lara dalıcam."

Kahkaha attı. "İstersen seni onlardan daha rahat kurtarabilirim," derken kolunu omzuma attı. Tekrar.

Gözlerim parladı. "Gerçekten yapar mısın bunu? Yani beni o iki alışveriskoliğin pençelerinden kurtarır mısın?"

Başını salladı. İsaret parmağını kaldırdı. "Bir şartım var ama."

Kolunun altından çıkıp gözleri Emre'ye kitlenmiş olan Ebrar'a el salladım. "Nedir?"

"Bi akşam çıksak hiçte fena olmaz," derken dirseğiyle kolumu dürttü.

"Başka düşüncelere dalmayacaksan olabilir."Ebrar , İklim'i adeta sürükleyerek yanımıza geliyordu.

Asrın KızıWhere stories live. Discover now