3.bölüm-Kolye krizi

10.9K 435 76
                                    

Selam :) Kısa bir bölü oldu farkındayım.. Bir süre (inşallah) bölümleri bu boyutta ve iki günde bir atacağım. umarım. Çünkü okunmuyor , okunsa bile vote ve yorun çok az:/ Friend'den sonra buna başldım ama ilgi çok az. umarım ileriki bölümlerde vote ve yorumlarda artış olur.

Medya da Berkay ve Casper'ımız (Bulut) var.. Casper aslında Tim Borrman'dı fakat bir değişiklikle Union j grubu üyelerinden Josh oldu. ;)

Medyadaki şarkı Atiye & İskendet Paydaş -Yetmez

Keyifli okumalar :))

bölüm ithafı Gıvırcığım :) Seval718

"Casper , Casper , Casper..." diyerek yataktan ayaklarımı sarkıtıp bir yandan da sayıklıyordum. Ne demek istemişti " Ben Casper." diyerek. Neden kendini Casper olarak tanıtmıştı? Neden beni garip bir şekilde ürkütüyordu? Peki ya o yüzüne yapıştılmış gibi duran gülüşe ne demeli? Ah..bir de parlayan mavi gözleri artındaki kara bulutlar...

Dün o gittikten sonra o sınıftan bir süre çıkamadım. Sanki kal gelmiş gibi sadece yere baktım. Bu çocuğun gözleri babamın gözlerine o kadar benziyordu ki. Sanki babam karşımdaymış gibi hissetmiştim. Tek fark babamın gözleri sevecenlikle parlarken , onunki sis tabakasıyla kaplı gibiydi. Onu gördüğümde midemin kasılması hayra alametmiydi peki?

"Ah! Kes sesini Asrın. Aptalın tekini neden düşünüyorsun ki? Senin düşünmen gereken bir Utku , bir annen , deli dolu bir arkadaşın , alışman gereken bir hayatın ve özlemini sindirmen gereken bir baban var." diyerek kendi kendime konuşmanı sürdürürken sarkıtıp durmadan salladığım ayaklarımı yatağın üzerine aldım. Uyuşuklukta dünya markası olma yolunda ilerliyordum ve servisin gelmesine on beş dakikadan az vardı. Giyinmek bir yana , benden de asi olan bu kıvırcık belayla nasıl uğraşacağımı düşünüyordum. Saçlarımdan tarak bile zor geçerken dün gece duşta saç kremi kullanmadığım için tarak bana meydan okuyordu.

Yatakta yüz üstü dönüp , yüzümü yastığa gömdükten sonra ellerimi yumruk yapıp yatağı döverken bir yandan da sinirle hırlıyordum. Merak ediyordum. Evet meraklı bir kızdım. Casper kim bunu merak ediyordum. Neden öyle bakıyor merak ediyordum. Yün yumağı gibi karman çorman olan düşüncelerim , Casper'ı merak ediyordu. Onun o mavi gözlerinin neden sis dolduğunu aynı zamanda nasıl bu kadar parlak olduğunu merak ediyordu. Yüzündeki tehlikeli ve bir o kadar da insanın içini titreten gülümsemeyi , dudaklarının tehtitkâr kıvrılışını merak ediyordu. Sesindeki o tınının neden sürekli beynimde yankılandığını merak ediyordu. İçimden gelen çığlık atma isteğinin sebebi , o gözler mi yoksa alaycı tavrı mıydı?

Ben Casper'i merak ediyorum...sanırım...galiba...ediyor olabilirim işte...aman her neyse!

İnleyerek yataktan kalkarken telefonumun melodisi tekrar tekrar sinirle inlememe sebep oldu. İki kişilik yatağın üzerinde örtüyü dağıtacak derecede sürünerek başlığımın üst kısmında bulunan beyaz rafa uzandım. Parmaklarımı bir sağa bir sola kaydırarak rafın üzerinde kaydırarak, hâlâ çalmakta olan telefonumu kavradım. Telefon parmaklarımın içinde titrerken sırt üstü yatağa uzanıp telefonu havaya kaldırıp ekrana baktığımda dudaklarımda tekrar bir inleme döküldü.

Telefonu açtıktan sonra hoparlöre alıp yanı başıma koydum. "Efendim Gökmen," dedim sağ omzumun üzerinde dönerek telefona döndüm. "Bücürük , hadi in aşağı kapının önündeyim ben." dedikten sonra dudaklarımdan dökülen itiraz inlemesini duymak için beklemeden telefonu suratıma kapattı. Şaşkınlıktan aralanan dudaklarımla birkaç saniye ekranı kararan telefonuma baktıktan sonra , elimi yatağa dayayıp destek alarak doğruldum. Yataktan zıplayarak kaltım ve odamdaki küçük pencereye yöneldim. Penceremin altındaki yastıklarla dolu yatak benzeri yere oturup pencereyi kaldırdım. Pencerenin kenarındaki metalleri kaydırıp , kafamı dışarı çıkardım.

Asrın KızıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin