Luhan son olaylardan sonra gerçekten kafasını bir türlü toparlayamamaya başlamıştı. Sürekli ve düzenli olarak dalgınlıklar ediyor hatta bazen bir yerlerde takılıp düşüyor yada bir yerlere çarpıyordu. Sehun ondaki dalgınlığı ve sakarlığı fark etse de sesini çıkaramıyordu. Luhan'a ne zaman bu konuyu açmak istese ya konu değişiyor yada sürekli olarak böyle bir şey olmadığını söylüyordu.
Luhan düğün yaklaştıkça iyice geriliyordu. Ne zaman Bay Oh ile karşılaşsa içinde garip bir vicdan azabı oluyor kendini suçlu ve aptal hissediyordu. Artık Jongin ve Kyungsoo'nun da evleneceği yayılınca düğünleri iyice önem kazanmış, ilgi artmıştı. Luhan iyice korkmuş, kabuğuna çekilmişti. İş yerinden aldıkları izin nedeniyle işe gitmiyordu ve bu zamanı Sehun ile değerlendirdiği de söylenemezdi. Evde yatıyor ve özel bir neden yoksa dışarı adımını atmıyordu. Sehun Luhan'ı arayıp ulaşamamakdan bıkmıştı. Açıkça Luhan'ın vazgeçmesinden korkuyordu. Aniden çıkıp "Ben yapamayacağım" demesinden korkuyordu.
Sehun ofisinde bir o yana bir bu yana gidip gelirken odasına babası girdi. Bay Oh yanlış giden herhangi bir şey varsa onun kokusunu alır gibi bulurdu o yanlışı.
"Sorun ne Sehun?"
"Luhan! Telefonlarını açmıyor. Ona ulaşamıyorum. Son zamanlarda sürekli rahatsız zaten. Aklı dolu. Bilemiyorum sanki bir şeyler onu rahatsız ediyor gibi..."
"Sehun biraz otur da konuşalım. Sana anlatmam gereken şeyler var."
Sehun babasını dinledi. Zaten başı dönüyordu. Biraz oturup soluklandı ve babasını dinlemek için kafasını topladı.
"Böyle bir şey sana nasıl anlatılır bilmiyorum. Şöyle anlatayım ben Luhan ile bir anlaşma yaptım. Daha doğrusu anlaşma için onu zorladım."
"Bu da ne demek şimdi baba!?"
"Sözümü kesme. O zamanlar Luhan'ın seni ve Jongin'i idare ettiği ile ilgili bir şeyler duymuştum. Aranızdaki olayları bilmiyordum tabi ki. Luhan'a gittim. Ona seninle evlenmesi için bir evlilik sözleşmesi yaptırdım. Seni sevmesi bu anlaşmadan sana bahsetmesi ve seni aldatması ile ilgili şeyler falan vardı maddelerinde. Luhanı iyi tanırım. Onu can evinden vurdum ve işsizlik gibi annesi gibi konularla tehdid ettim. Bilmiyorum sanırım Luhan'ın da böylesi bir anlaşmaya ihtiyacı vardı. İtiraz etmedi. Seninle evlenmeyi kabul etti ve anlaşmayı imzaladık. Fakat onu az çok tanıyorsun. Muhtemelen şu an seninle sahte bir aşk yaşadığını yada bunları duyarsan ondan vazgeçeğini falan düşünüyor olmalı. Bunu sana nasıl anlatacağını düşünüyor da olabilir. Bunu sana söylememek de anlaşmanın bir maddesi çünkü."
"Baba..."
"Biliyorum yaptığım sana yanlış geliyor ama olay öyle değil. Luhan'a kızgındım. Oğullarımın dengeyi tümden kaybetmesine neden olacaktı. Bundan korktum Sehun... Bu hayatta var olmamı sağlayan yegane şeysiniz. Birinin sizi üzüyor olması beni çok sinirlendirdi. Bende hayatını kolaylaştırmak adına yaptım. Oğlumu korudum. Biliyorum Jongin'i göz ardı etmem gerekiyordu ama Luhan'ı önce sen tanıdın sen gördün her şeyden önce ise Luhan size alabileceğim bir şey değil, onunla duyguları vardı ve bu duygular tamamen sana idi. Bende Jongin'i görmezden geldim. Hem bak o da bir şekilde yolunu buldu."
"Luhan'ın yanına gitmeliyim."
"Gitmeden bile o gelip sana söyleyecektir zaten. Yinede gitmek istiyorsan git ve Luhan ile konuş. Ondan bir şüphem yok."
"Gidiyorum... Anlattığın için sağ ol baba. Müstakbel eşimin böyle mutsuz olmasının nedenleri ne bilmek istiyordum."
"Hadi git ve gittiğinde damadıma anlaşmayı iptal ettiğini söyle içi rahatlasın."
YOU ARE READING
Evlilik Sözleşmesi
FanfictionAşık çiftimiz, 3. bir kişinin vasıtası ile ayrılır. Bu 3. Kişinin tüm uğraşları ayrı kalmaları yönündeyken Hayat aşık çifte bir evlilik sözleşmesi sunar. "Aşık çiftimiz birleşebilecek midir?"