2.2

545 65 46
                                    

  Oy vermeyi ve yorum bırakmayı unutmayın~

      "Jeno, bizi nereye götürdüğünü sorabilir miyim?"

      "Ben senin evine daha önceden geldim, peki sen hiç bizi ziyarete geldin mi? Bugün senin için ufak bir tur hazırladım diyelim." biraz sonra bir apartmanın önünde durdular. Jeno çantasından anahtarlarını çıkarmış, Jaemin'le beraber içeri girdi.

     "Nasıl bir geziden bahsediyorsun?"

    "Bana güven. Bunu çoktan planladım."

    "Güzel, endişelenmem için bir sebep daha." dedi Jaemin, Jeno gözlerini devirirken. Dairenin girişindeki kapıyı açtı ve içeri girdi:"Biz geldik anne!"

    Mutfaktan düşen bulaşıkların sesi duyuldu, birkaç saniye sonra ise orta yaşlı bir kadın karşılarında belirdi:"Demek arkadaşın Jaemin bu ha? Tanıştığımıza memnun oldum Jaemin-ah!" gülümsediğinde Jeno'da olduğu gibi gözleri kısılmıştı.

    "Ben de tanıştığımıza memnun oldum, umarım size fazla sorun çıkarmam." hafifçe eğilerek selam verdi.

     "Oğlum sen toplantıya falan mı geldin ne bu ciddiyet? Rahat olabilirsin. Jeno, sen gelmeden önce matematik öğretmeninle konuşuyordum. Açıklaman var mı? Eklemek istediğin bir şey?"

    "D-demek Bay Moon'la konuştunuz... Anne yemin ederim herkes çok düşük notlar aldı, bir tek ben değil yani."

     Oğluna inanmayınca yanındaki arkadaşına döndü:"Jaemin sen kaç aldın peki?"

     "Doksan beş, son soruda sonucu doğru bulmama rağmen yanlış işaretlemişim yoksa yüz alacaktım."

    "Jeno acaba bize aldığın notu söyler misin?"

    "Otuz..." derken annesiyle göz teması kurmaktan kaçındı.

"Git ders çalış, akşam yemeğine kadar hiçbir yere çıkamazsın. Ayrıca bil ki bugün çıkmana izin veriyorum sadece, Jaemin yanında diye! Bundan sonraki bir hafta boyunca evde oturacaksın." tam ağzını açacaktı ki annesinin ölümcül bakışlar atmasıyla sustu.

"Jaemin istersen odama geçelim." Jaemin'in de onaylamasıyla koridoru geçtiler ve Jeno'nun odasına vardılar.

Arkalarından kapıyı kapattıktan sonra masasının başına geçti:"Benim ders çalışmam gerekecek, sen de o süre içerisinde şu konsolla oynayabilirsin." masasının köşesindeki Nintendo'yu Jaemin'e uzattı.

Jaemin ne yapacağını bilemeden öylece konsolla bakıştı.

"Sakın bana daha önce konsol oyunları oynamadığını söyleme."

"Yani... Daha önce pek ilgimi çekmemişti. Çekse de oynayabileceğimi sanmıyorum..."

    Masanın başından kalkıp yatağa, Jaemin'in yanına oturdu. Elindeki konsolu aldı ve yandaki düğmesinden açtı.

   "Daha önceden oynadığım bir oyuna devam etmeni isteyeceğim. Hmm... Hiç Pokémon diye bir şey duydun mu?"

   "Sanırım bir ara Donghyuck bana izletmişti. Ama ne kadar bilgim var orası tartışılır."

    "O önemli değil. Animenin genel konusunu ve biraz İngilizce biliyorsan sıkıntı yok." dedikten sonra kalktı ve matematik testlerini yapmaya başladı.

Ders çalışırken arada kaçamak bakışlar atıyordu Jaemin'e. Jaemin kimi zaman kaybettiği için dudak büküyor, kimi zaman istemsizce de olsa saçlarıyla oynuyordu. Tatlıydı, Jeno'nun dikkatini fazlasıyla dağıtıyordu bütün sevimli huyları.

scintilla||nomin [askıda]Tahanan ng mga kuwento. Tumuklas ngayon