1.8

464 64 17
                                    

    "Bu eve alışmam zor olacak." arabanın kapısını kapattı ve daha önceden gelmiş olduğu eve baktı.

"Eh, alışsan iyi olacak." dedi Jaemin elini saçlarının içine daldırırken.

"Nasıl yani?"

"Bilirsin, öncekine kıyasla daha yakınız. Daha sık uğramanı beklerim."

    Kapının önünde daha fazla dikilmeden içeri girdiler. Girdiklerinde onları uşak yerine Jaemin'in babası karşıladı:"Jaemin, hoşgeldin. Camdan bakınca yanında o arkadaşını gördüm, karşılamazsam ayıp olurdu. Gününüz nasıldı bakalım? Her şey yolunda mı?..." babası ikiliye arkası kesilmeyen sorulara boğarken Jaemin onu dinlemek yerine ayakkabılarını çıkardı ve içeri geçti.

    "Şey... Her şey yolunda Bay Na, ben sadece Jaemin'i görmeye gelmiştim."

"Ah ne kadar da saygılı! İyi ki oğlumun senin gibi bir arkadaşı var." babası Jeno'yu adeta boğarken Jaemin alnına vurdu.

"Baba lütfen kes şunu, beni utandırıyorsun..."

     "Tamam, tamam... Ben sizi daha fazla rahatsız etmeyeyim. Bu arada akşam yemeği saat sekizde, lütfen yemeğe kal Jeno, rica ediyorum."

     Jeno bir elini ensesine götürürken tereddüt etti:"Akşam akşam size iş çıkartmak-"

     "Ne iş çıkartması, saçmalama Jeno!" Jaemin söze girince Jeno kendisine verilen teklifi kabul etti.

     "Baba, Jeno ve benim konuşmamız gereken bir şey var, yemeğe geliriz."

      Babasının dediklerini umursamadan Jeno'yu elinden tuttu, bunu yapmasıyla Jeno'nun yüzünün aldığı ifadeden bahsetmeme gerek yoktur umarım, ve üst kattaki odasına giden merdivenlerden sürüklemeye başladı çocuğu. Odasına geldiklerinde ise arkalarından kapıyı kilitledi ve yatağın kenarına oturdu. Yanındaki boş alanı göstererek Jeno'nun oturmasını istedi.

"Cidden beni rahatsız ettiğini düşünmene inanamıyorum Jeno." Jeno'nun yanına oturmasıyla dudak büktü,"Yani beni rahatsız etseydin çoktan engeli basardım, daha önceden birçok insana yaptım bunu."

   "Üzgünüm, ben sadece-"

   Jaemin, Jeno'nun diyeceklerini umursamadan sözünü kesti:"Buna rağmen, nasıl desem... Özel hissetmemi sağlıyorsun. Bilirsin, her davranışında izin istemen, benimle konuşma şeklin. Teşekkür ederim Jeno, ayrıca lütfen bundan sonra böyle şeyler düşünme." tepkisini merak ettiği için çocuğa döndü. Döndüğü anda ne kadar tehlikeli bir konumda olduklarını gördü. Birbirlerine nefeslerini hissedecek kadar yakın, her an kapanabilirdi bu mesafe.

    Jaemin'in gözleri bir an Jeno'nun dudaklarına kaydı, en son sarhoşken tatmıştı dudaklarını. Acaba ayıkken nasıl hissettirirdi dudakları? Aklına gelen düşüncelerle yanakları kızardı, çekilmek istedi bir an.

   Kendisi ne yapacağını bilmezken Jeno gülümsedi ve biraz daha yaklaştı, geri gidemeyeceğini anladı Jaemin. Fakat fazla ileri giderse de bu sefer neler olabileceğini biliyordu. Bu yüzden karşısındaki çocuğun dudaklarına ufak bir öpücük kondurarak geri çekildi.

"Beraber bir şeyler izleyelim mi? Netflix'te yeni bir dizi buldum geçenlerde." diyerek az önce olanları unutturmaya çalıştı.

Jeno ise Jaemin'in üzerine pek gitmek istemediğinden teklifini kabul etti. Böylece Jaemin alt kattan büyük bir battaniye getirmiş, diziyi izlerken birbirlerine sarılarak battaniyenin altında birbirlerine iyice sokulmuşlardı.

    Bu hissin verdiği huzuru sevmişti Jaemin. Her zaman böyle olsalar nasıl olurdu? Beraber ne kadar güzel olacaklarını düşündü, her zaman böyle. Dışarıdaki insanların duyduğu endişeleri umursamadan, böyle dursalar her zaman.

    Buna alışabilirdi, düşüncesi çok güzel geliyor, gülümsemesini sağlıyordu Jaemin'in.

•••••

    Hata falan varsa özür dilerim :") Biraz acele olmuş olabilir, bölüm yazmıyordum daha fazla bekletmek de istemedim hani.

    Umarım hoşunuza gitmiştir~ Sizi çok özledim, bir daha böyle gidersem birisi lütfen bana tokat atsın kdkfkfkenjxkdn

scintilla||nomin [askıda]Where stories live. Discover now