1.5

513 82 17
                                    

fullsun: Günaydın Jeno~

je_nojaem: Hyuck?

fullsun: Evet, Jaemin nasıl?

je_nojaem: Bir dakika
je_nojaem: Burası benim evim değil...
je_nojaem: Kaçırdınız mı?

fullsun: Hee fidye istiyoruz hatta
fullsun: Jaemin orada mı?

je_nojaem: Arkamda birinin varlığını hissediyorum ama dönmeye de çok korkuyorum

fullsun: Jeno açık konuş pişman etme mesaj attığıma

je_nojaem: Jaemin yanımda uyuyor, ciddi olamazsın
je_nojaem: Çok güzel...

fullsun: Ne dedin?

je_nojaem: Arkadaşın diyorum, Jaemin, fazla güzel

fullsun: Yaa💕
fullsun: Söylesene ondan hoşlanıyor musun?

je_nojaem: Kimseye söylemeyeceksin ama

fullsun: Söz~

je_nojaem: Eğer benden hoşlandığını itiraf ederse ona çıkma teklif etmeyi düşünüyorum ~

fullsun: Ben gidip düğün davetiyelerini hazırlasam iyi olur
fullsun: Acaba siyah mı giysem lacivert mi?

je_nojaem: Ne diyorsun?

fullsun: Onu boşver de, sen dün geceyi hatırlıyor musun?

je_nojaem: Siktir dün biz ne yaptık
je_nojaem: Ve bunu nereden biliyorsun

fullsun: Ben bir şey demiyorum, içmeseydiniz o kadar
fullsun: Neyse okul birazdan başlıyor, görüşürüz~💕

[fullsun konuşmadan ayrıldı.]

****

Sinirle telefonunu kapattı ve yanıbaşındaki komidine bıraktı. Yüzünü Jaemin'e döndü ve düşünmeye başladı, ne yaşanmış olabilirdi ki? Bir dakika... Ne olur düşündüğü şey olmasın, ikisi de sarhoştu nasılsa, sağlıklı düşünemedikleri için pek bir anlamı yoktu öyle bir şey olmuşsa.

"Ya sen hatırlıyor musun Jaemin-ah? Seninle ne yaptığımızı?"

    Jaemin gözlerini hafifçe araladı ve yanında yatan Jeno'ya baktı:"Hatırlıyorum." deyip gülümsedi, mutlu olduğundan değil, kırgınlığındandı sanki. Dün olanları hatırlamadığı için Jeno'ya kırgındı belki?

   "O kadar içmemeliydik... Acaba ipucu verebilir misin?"

    "Hayır." dedikten sonra ayağa kalktı ve lavaboya gitmek üzere kapıyı açtı.

     "Şu an... senin odanda mıyız?"

     "Donghyuck'un evi aslında, babam sarhoş olduğumu öğrenseydi beni öldürürdü." dedikten sonra yapmacık bir şekilde gülümsedi ve odayı terk etti.

Jaemin gelene kadar yatağı toparlamaya karar verdi, kendince oyalanıyordu işte. Belki hatırlayabilirdi.

    Jaemin'in odaya geri gelip örtüyü çekmesiyle kendi dünyasından ayrıldı Jeno:"Lavabo diyorum, kullanabilirsin."

    Onun bu sözü üzerine başını olumlu anlamda sallamakla yetindi,"Nerede peki?"

    "Koridorun sonunda, sağda."

    Tekrardan onaylamasıyla odadan çıktı ve uyuşuk adımlarla lavaboya girdi. Soğuk suyla yüzünü yıkarsa kendine geleceğini düşündü.

    Tam havluyla yüzünü kurulurken gözüne bir şey çarptı, boynundaki o izler... Aklında dün akşama dair bir iki anı canlandı, Jaemin'in dudaklarının verdiği hissi, vişne aromasını hatırladı. Elinin belini sıkıca sardığını, kendisini kucağına aldığını hatırladı. Hatırladığı kadarıyla sadece öpüşmüşlerdi, daha ilerisine gitmemişlerdi.

    Lavabodaki işlerini tamamladıktan sonra ilerideki odalardan birinden Jaemin kendisine seslendi:"Jeno, gelmezsen yemeğini soğutacaksın!"

    Mutfağa girdi ve Jaemin'in karşısındaki sandalyeyi çekip yemeği yemeye başladı. Açıkçası olanlar aklında canlandıkça Jaemin'le konuşma konusunda daha çekingen oluyordu.

"Hatırlayabildin mi?"

"Evet, ya sen ne kadarını hatırlıyorsun?"

"Tamamını." dedi Jaemin kahvesinden bir yudum alırken.

"Peki kızgın mısın? Rahatsız oldun mu?" Jeno'nun sesindeki endişe fark ediliyordu.

"Rahatsız olacağımı düşünsem seni oraya çağırmazdım."

"Ama sen oraya Renjun'le... Bir dakika, yoksa bunu planladınız mı?"

      "Evet." dedikten sonra gülümsedi,"Teşekkürler Jeno-yah, mükemmel bir akşamdı."

    
••••••

Kısa bir bölümdü, kusura bakmayın~ Umarım bölüm hoşunuza gitmiştir, yorum ve oy bırakmayı unutmayın.

    İyi günler~

scintilla||nomin [askıda]Where stories live. Discover now