2.0

430 68 9
                                    

Oyuncuların sahneye çıkmasıyla seyirciler alkışladı. Jeno artık arkada saklanmayı kesmesi gerektiğini anlamış ve normalde Jaemin için ayrılmış olan ön sıralardaki koltuğa oturdu.

Jeno, Jaemin'in her hareketini dikkatle izlerlerken Jaemin rolüne odaklanmış, kendisine bakamıyordu. O kostüm içerisinde ne kadar da zarif duruyordu Jaemin, vücudunun hatları bütün güzelliğiyle ortada, yüzündeki hafif makyajla sahnedeki diğer oyuncuları arka planda bırakıyordu.

Başrol olması yetmezmiş gibi, yetenekleriyle de diğerlerini eziyordu. Karakterlere tahtından emirler yağdırırken kendinizi karakterlerin yerinde buluyordunuz resmen.

   İşte o an Jaemin'in gözleri kendininkilere karşılaştı. Az evvel diğerlerine acımasızlıkla bakan gözler şimdi kendisine çevirilmişti. Ürperdiğini hissetti Jeno, bir anlığına titremişti.

   Her ne kadar oldukça tehlikeli duran bu Jaemin'i arzu etse de normal, aşık olduğu Jaemin'i tercih ederdi. Her bakışında kızarıp kaçan, işler karıştığında kendisini öpücüklerle durduran Jaemin'i tercih ederdi.

   Tahtta oturup çalışanlara emir vermesinden, kılıcıyla düşmanlarını öldürmesine kadar; başından sonuna kadar izlemişti bu büyüleyici oyunu. Perde kapanırken kendine gelebilmişti anca. Fakat tamamen ayılmasına fırkasına tanınmaksızın seyircileri selamlamak adına tekrardan sahneye çıktılar. İşte o esnada ikinci bir defa göz göze geldiler, tanıdığı Jaemin'i görmüştü bu sefer. Kendisine sevinç dolu gözlerle, şefkatle bakıyordu.

O gece Jeno bir yargının kesinliğini anladı. Sırılsıklam Na Jaemin'e aşık olmuştu.

scintilla||nomin [askıda]Where stories live. Discover now