Bölüm 27. İhanet

410 106 2
                                    

Zaman çok çabuk geçiyor, her gecen gün bir diğerinden daha ilginçleşiyordu .Tam iki hafta olmuş, Esin beni hala aramamıştı. Neredeyse okul başlamak üzereydi, birkaç gün kalmıştı.Ben yatağım da yatarak bu düşünceleri yaşarken ,Poyraz geldi aklıma, kendi kendime gülmeye başladım.
Yatakta kendi kendime gülerken telefondan gelen mesaj sesiyle irkildim, doğrularak telofona baktım, Esin mesaj atmıştı.

"Sera acil buluşmamız lazım, sana adresi bir saat sonra atarım ,lütfen gel sana ihtiyacım var."

Mesajı okuyunca içimden ne zaman Poyraz'ı düşünsem Esin bir yerden çıkıyor diye düşündüm.Ama sonra aptalmısın sen ,o kız senin kuzenin ,Allah bilir kıza ne yaşattılar ,nasıl onun hakkında kıskançlık duyarsın diye kendime kızdım. Yataktan kalkarak ,dolabımı açtım.
Babam beni Poyraz'la alışverişe gönderdiği için, Poyraz bütün aldığım kıyafetlere karışmıştı.Bana kalsa salaş kıyafetler alır çıkardım. Ama Poyraz hep elbise almam için zorlamıştı ve çoğu  kısacıktı, benim aldıklarımı da ben görmeden iptal ettirmiş .

Ben bunları nasıl giyeceğim şimdi ,içinden en uzun olanı seçtim. Sarı rengi çok severim, en çok bu uyumlu ve uzun sarı elbisenin üstünde küçük yaprak desenleri vardı .Göğüs dekoltesi sıtrablezdi ve baya sıkmıştı biraz daha sıksa ,göğüslerim yapışa bilirdi .Kendime aynada bakarak güldüm .Tamda yaz  dizilerdeki kızlara benzemişim diye. Telofonumu alarak aşağıya indim .Babam mutfaktan çıkarak geldi.Beni süzerek yaklaştı, elimden tuttuğun da tam tur döndürdü.

"Benim kızım ne kadar güzel olmuş."dediğinde annem arkasını dönerek baktı, yiğeni olduğumu bidiği için annem babamın kızım diye hitap etmesine pek takılmıyordu.

"Maşallah çok güzel bir kız ,allah güzel kısmetler nasip etsin."

Biz konuşurken kapı açılarak Poyraz girdi. Beni gördüğünde, dudağını ısırıp sağ yanağına doğru gerdi, yanıma yaklaşıyor her adımında mavi gözleri dahada büyüyordu.

"Vay canına, çok güzelsin." dediğinde utanmış, onun şaşkın mavi gözlerine bakmamak için gözlerimi ondan kaçırdım.

Poyraz tamamen yanımdaydı ,elimden tutarak beni masanın yanına götürdü ,sandalyemi çekip oturmamı sağladı ve kulağıma eğildi. Onun nefesini kulağımda hissettiğimde ,göğsüm hızlı nefes alışım yüzünden inip kalkıyordu ve kulağıma fısıldadı.

"Tamamen kalbinin bana ait olacağı günü sabırsızlıkla bekliyorum."dedi sırıtarak. Doğruldu masanın diğer tarafına geçip oturduğunda.Bense öylece kalmıştım,sonra kendime gelerek .Gözlerimi kısıp Poyraz'a baktım .Yemeğime odaklanarak karnımı doyurdum, her zaman ki gibi en çok ben yemiştim, hepsi çok az yiyordu. Kabul her zaman fazla yemek yerim . Yemek bitince, babam Poyraz'a kafa işareti yaparak çalışma odasına gittiler.

Haftalardır her gün kapı kitleyip konuşuyorlardı. Eminimki Esin'i konuşuyorlardı. Bir keresinde Poyraz'ın sesli bir şekilde ;

"Nasıl olmuşda kaçmış ,şimdi başımız büyük beleda "

demişti .Babamsa;

"Sakin ol Sera ya birşey belli etme."

dedi. Onlar gidince bende anneme küçük bir gülücük atarak odama çıktım ,1 saat olmuştu ve hala mesaj yoktu,derken mesaj geldi ,

"Sera çok kötü şeyler oldu bana yardım etmen lazım , benim izimi buldular öldürecekler. Sana yalvarıyorum bu adrese gel,gece 2'de burada ol."

Adreste falezlere diyordu konumda atmıştı .Mesajın üzerine biraz düşündüm, akşam bir bahaneyle erken yatıp gitmeliydim. Odamda akşamı ederek geçirdim, zaten babam ve Poyraz çok sinirli bir şekilde gitmişlerdi .Akşam yemeği için aşağıya indiğimde,annem TV izliyor gülüyordu, beni görünce gülümsemesi gözlerine yansıdığını gördüm.

SERA Where stories live. Discover now