14

701 71 16
                                    

oh we're still the greatest, the greatest.

Changbin Felix'in geri çekileceğini umuyordu bu yüzden ellerini Changbin'in boynuna koyduğunda şaşırdı.

Changbin, Felix geri çekilmeden önce öpücüğü yavaşça derinleştirdi, yanakları yanıyordu. Changbin kıkırdadı. "Tatlısın."

Felix somurttu, koltuğuna yerleşip emniyet kemerini bağladı. "Pekala, iyi bir kahve dükkanı biliyorum. Oraya gidebiliriz."

Changbin kafasını salladı arabayı kullanırken Felix'in ona gösterdiği yolları takip etti. Mutlu bir his üzerine yerleşti ki bu çok garipti daha önce böyle hissettiğini hatırlamıyordu.

Changbin kahve dükkanının önüne park etti ve çift arabadan indi.

Felix heyecanla ön kapıya ilerledi ve Changbin'i çok yavaş olduğunu düşündüğü için kolundan yakalayıp sürükledi.

Changbin masaya otururlarken kıkırdadı, ikisi de ne sipariş edeceklerine karar verdiler.

Siparişlerine karar verdikten sonra -ki Felix çok fazla kararını değiştirmişti- Changbin kalkıp sipariş verdi.

İçecekler hazır olana kadar tezgahın önünde bekledi, içecekleri masaya taşıyıp Felix'in karşısına yerleşti.

Kahvelerini içerken konuşuyorlardı. Okul hakkında ve Felix'in ne kadar rahatsız ebeveynleri olduğu hakkında konuştular.

"İki ebeveynin olduğu için şanslısın." Changbin omuz silkip kahvesinden bir yudum aldı.

"Aslına bakarsan ben evlatlığım. Avustralyalıyım, ama ebeveynlerimin ikisi de Koreli ve hiç Avustralya'da yaşamamışlar. Orada bulunmalarının tek nedeni beni evlat edinmekti."

Changbin'in gözleri genişçe açıldı. "Oh gerçekten mi? Bu... İyi sanırım."

Felix kıkırdadı. "Evet sanırım, bazen gerçek ailemi tanımayı dilerdim. Çok şanslı olduğumu biliyorum. Ama bilmiyorum, sadece keşke onları tanısaydım."

Changbin omuz silkti. " Belki onları tanımanı istemiyorlardır. Birini istediği şeyi yapmaktan alıkoyamazsın ve işler planlamadığın gibi giderse kendini suçlayamazsın. "

Changbin annesi hakkında düşünmeye başladı bunun için kendini suçlayıp kendini düşünmemeye zorladı.

Felix'e baktı, yanakları soğuktan kızarmıştı, kapüşonunu yavaşça yukarı çekti.

"Hey Felix, erkek arkadaşım olur musun?"

-takingbackthecrownx

Sex On Fire / Changlix [Türkçe Çeviri]Where stories live. Discover now