Bitti mi

35 4 4
                                    


AZRA

Elektronik tartının en güzel özelliği bir gram bile vermiş olsam göstermesi. 48.80 kg.

Mükemmel!

Gelinliğimin içinde adeta bir prenses gibi süzüleceğim. Herkes bana hayran kalacak, Ayaz'ı kendime bir kere daha aşık edeceğim.

'Azra sence de artık kilo vermesen mi? Şurada kaç gün kaldı, gelinliğini daha fazla daraltamayız.'

'Ay Ayten abla ben de isteyerek vermiyorum ki, Aşığım aşık!'

'Canım orasını anladık da böyle giderse çocukcağız bostan korkuluğuyla mı evleniyorum diyerek kaçacak senden haberin olsun. Sonra oturur ağlarsın gül gibi oğlanı kaçırdım diye. Kadın dediğin ele gelecek, adımıza köfte bile yapmışlar kadınbudu diye ayoll. '

Baş nedimem Ela ve Ayten teyze kahkahaları patlattılar.

'Ağzınızdan yel alsın ne kötüsünüz ya. Benim sevgilim her halimle sever beni. Önemli olan ben kendimi nasıl beğeniyorum o.'

Ela ' tamam tamam Ayten abla üstüne gitme şimdi ağlarsa üç gün susmaz, 4 kilo daha verir aman.' Dedi.

Yine çok komikmiş gibi kahkahalar.

İçime sıkıntı çöktü, dün Ayaz'la görüşmemiz gerekiyordu ama toplantının uzun sürdüğünü söyleyerek yanıma gelmedi. Son aramasının üstünden de 11 saat geçmiş. Ne oluyor anlamıyorum hiç. Annem oğlanların son dakikaya kadar korkusu olur der. Allah'ım son 6 gün ne olur kazasız belasız şu imzaları atsaydık. Fenalaştım ayağına arasam mı acaba? Neyse şimdi ortalığı ayağa kaldırmaya gerek yok.  Prova salonundan çıkıp kendime bir kahve söyledim. Ayten ablanın yardımcısı Güliz çok iyi fal bakar, iki kendimize geliriz şimdi.

Güliz'in ailesi köyde yaşıyormuş. Başına bu fal mevzularından çok dert gelmiş garibanın. Ailesi, el âlemin taşlamalarından yorulup, kızları okusun kurtulsun diye Ankara'ya yollamış. Büyük şehre gücü yetmeyen Güliz de iş bulmak için bir gün Ayten ablanın atölyesini görmüş. Oda bambaşka bir hikâyenin konusu da neyse, sonuçta 3 yıldır burada çalışıyor okulunu kazandığı parayla sürdürüyor.

'Kahveni getirdim Azra abla.'

'Kız gel otur, işin var mı içerde?' 

'Ablam valla var, hem ben anladım seni, tövbeliyim artık bakmıyorum öyle işlere.'

'Tamam canım bakma, otur sadece hissedersen bir şey öyle bakarsın.'

Ben tam Güliz'i kafalamışken içerden Ela ile Ayten Abla geldi.

'Oo gelin hanıma bak sen! Kızım içerde seni bekliyoruz sen çıkmış keyif yapıyorsun.' dedi Ela.

'İçim sıkıldı, Güliz'de tam beni rahatlatacaktı değil mi cicim ?'

Ayten ablayı başında gören Güliz ayağa fırladı hemen. Ablam valla bakmıyorum, Azra abla çok ısrar etti otur diye. Ben içeride işlerimi halledeyim hemen.

'Kız, bize de iki kahve kap gel işler bekler,  Ela kuzum, nasıl içersin kahveni? gelin hanımı kırmak olmaz gel dahi.'

'Sade olsun abla.'

Güliz kahveleri yaptı geldi, bu yıl ki sokak modasının rezilliğinden, bir arkadaşımızın geçen gün ki fiyasko evlilik teklifine kadar şamatanın dibine vurduk. Kahveler kapandı dilekler tutuldu. Benim dileğimde belliydi zaten ve gerçekleşmesine çok az kaldı.

'hadi bakalım falım fallansın.'

Güliz çekinerek fincanımı eline aldı. Kaldırırken dilek tut bile demeden açtı bir anda. Herkes farkında dileğimin diye geçirdim içimden. Bir eli fincanda diğer eli ağzında tırnaklarını yiyor. Pür dikkat hepimiz Güliz'i izlerken artık sessizlik sinirimi bozdu ne oldu demeye kalmadan kız hüngür hüngür ağlamaya başladı. Başta ben, küçücük masada hepimize şok içinde kalakaldık. İçimde bir yerde kötü bir şeylerin olduğunu hissediyordum.

'Ayrılacaksınız, bitti.' dedi.

 

Sonra, koşarak içeri gitti.

AYNAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin