SL-9

18.1K 1K 692
                                    

Merhaba arkadaşlar erken bölüm geldiii :)))

Taslakta duran bir kısa hikayem var yayınlama kararı aldım. Umarım ona da bakarsınız :)

Seveceğinizi düşünüyorum:)

Neyse daha fazla uzatmadan beğeni ve yorumlarınızı bekliyorum keyifli okumalar :)

Fotoğraf Ömer

Sabah erkenden hastaneden çıkıp eve geçtiğimde üstümü değişip çantamı alıp okula gitmek için evden çıkmıştım.

Yaren anneme ne anlattıysa hiç sorgulamamıştı. Dün yaşadığım şoktan sonra üstümde biraz durgunluk vardı. Ama annemlerin bir şey anlamaması için okula gitme kararı almıştım.

Apartmandan çıktığımda aşağıda bekleyen arkadaşlarıma bakıp gülümsedim.

"Evde kalsaydın keşke." diyen Doruk'a baktım.

"Bizimkiler bir şey olduğunu anlardı." Kafasıyla onayladıktan sonra önden yürümeye başlayan Yaren ve Semih'in peşine takıldık.

"Begüm'ü ne kadar süredir seviyorsun?" dediğimde kaşlarını havaya kaldırıp yüzüme baktı. Bende karşılık olarak dudağımı büzüp omuzlarımı silktim.

"Çok uzun zamandır."

"Ne kadar uzun zaman?" dediğimde olduğu yerde durdu. Bir kaç adım ilerisinde durup yüzüne baktım.

"Çok meraklısın."

"Öyleyim." Bir kaç adım atıp yanına geldim.

"İlkokuldan beri tanıyoruz birbirimizi. O zamandan beri.." Kafamla onaylayıp yürümeye başladığımda duyduğum sesiyle durdum.

"8 sene.. Çok beklemişim."

Şaşkınlıkla ona bakarken o sadece tebessüm etti ve yanımdan geçti gitti.

Bu olayı gerçekten çok merak ediyordum. Bilmediğim şeyler oldukça daha da merak duygum artıyordu.

Okula en son ben girmiştim. Bahçeye girdiğimde konuşan Doruk ve Begüm'ü görüp kaşlarımı çattım. Begüm'ün bakışları bana döndüğünde kaşlarını çatarak bana baktığını gördüm. Gözlerim Doruk'a kaydığında bana hiç bakmadığını gördüm.

Elini Begüm'ün çenesine yerleştirip yüzünü kendine çevirdi ve gülerek bir şeyler anlatmaya başladı.

Burnumdan dışarıya nefes verip hızla okul binasından içeri girdim. Ne bekliyordum ki zaten?

Hemen onu unutmasını mı?

Kafamı sağa sola sallarken neden bu kadar sinir olduğuma anlam vermeye çalışıyordum.

Telefonum titreyince ekranını açıp mesaja baktım.

Can: İyi misin? Yüzün bembeyaz oldu.

Dikkatle etrafa bakarken seslerin birbirine karıştığını hissettim. Telefon elimden yere doğru kayarken daha fazla ayakta duramayıp bende yere düşmüştüm.

Gözlerim kapansa da etrafta ki sesleri az bir şekilde duyuyordum.

"Beste!" diyen sesle dudaklarımı araladım. Konuşamayınca tekrar denemeye karar verip tekrar dudaklarımı araladım.

"Can? Sen misin?"

"Evet benim! Revire götüreceğim seni sakin ol." dediğinde cevap verememiştim. Sesi tanıdık geliyordu. Ama sesini az da olsa kalınlaştırarak konuştuğu belli oluyordu.

SAYKO LİSEWhere stories live. Discover now