"Bundan sonra sadece, akuma sırasında görüşürüz."

766 95 22
                                    

(PREVIOUS PART)
Akuma bir süre sonra yenilir ve Kara Kedi, "Evet, tekrardan Paris kötü Süper Kötülerden kurtuluyor. Sayenizde!" dedi. Bende, "Sayalım!" Dedim. Ve onu zamanki gibi gitmede "Bien Jouè" Marienette ve Adrien aynı anda, "Geç kaldığım için çok özür dilerim Bayan Bustier!" diyip, yerlerine geçtiler. Bir süre sonra Luka geldi. Luka, "Sinema bileti aldım. Hep birlikte gideriz diye yaptüm." dedi ve Alya ve Nino bakıyorlar. Ve ayınanda, "Biz gelemeyiz!" dediler. Ve Kagami geldi. "Merhaba Kagami!" dedi. Kagami, Marinette'ye döndü ve "A! Seni görmemişim. Üzgünüm Marinette." dedi. Bir süre sonra, Kagami, "Hoşçakal Marinette." dedi. Marinette, arkasını dönerek, "Pardon, görmemişim seni Kagami. Hoşçakal!" dedi. Aşağı kata inerken, asansör durdu. Ve bir süre sonra çıktık. Adrien, bana Kagami'den hoşlanıp hoşlanmadığını söylememişti ve bende o giderken ona, "Hey! Bu hiç adil değil! Hoşlanıyor musun? Yoksa hoşlanmıyor musun dedim. O da bana, bana bakıp hafif eğilerek, "Bazı şeyler saklı kalmalı." dedi ve göz kırparak gitti.

                                             ***
"Gecenin bu saatinde akuma mı olur ya !? Hayır yani, bu HawkMoth hiç mi uyumuyor? Yarı insan, yarı yaratık!" sessizce söylenerek, eve giriyordum. Dönüşmeden çıkıp, söylenmeye devam ettim.

Annemler uyuyordu. Beni duyarlarsa
şüphelenebilirlerdi. Sessizce mutfağa doğru ilerliyordum. Bardak alıyorken, yere düşürmüştüm.

"Marinette?" ... Ve arkamdan gelen bir sesle, "Hayy! Arkamda!" diye ince ve tatlı bir sesle arkamı döndüm. Hesap verme vakti. "Aa .. Alya size ve bana
teşekkür ediyor." Dedim. Annem, "Neden? Yine mi hasta?" dedi. Sessizce, "Keşke ..." dedim. Ve

"Projemizi bitirmek için onlara gittim ve sonra birkaç tatlı aldım yanıma ve..." konuşurken yalandan esnemeye başladım. "Yarın konuşuruz, iyi geceler!" diyerek, odama çıktım. Ayağım takılmadı değil merdivelerde.

Ve gözlerimi kapatmadan önce, "Yarın çok güzel bir gün olacak." dedim. Ve Tikki, "Bencede..." dedi ve ikimizde gözlerimizi kapattık. "Umarım, akuma çıkmaz." dedim. Ve bu defa gerçekten uyudum.

                                             ***
Tekrardan, sabah oldu. Ve saat 6:56 'ydı. Neden bu kadar erken uyanmıştım? Plagg'a baktım. Ve uykusunda, "Camambert peyniri..." diyordu. "Klasik Plagg." dedim. Ve güldüm. Ve bu gün içimden, "Yarın çok güzel bir gün olacak." dedim. Bunu sesli söyledim galiba.

***
Kagami ile konuşuyordum. Pencereye baktığımda, Uğur Böceğini gördüm. Bir dakika... O yanındaki Kara Kedi mi!? Hiç bir şey söylemeden, Kagami'nin yanından koşarak ayrıldım. Oraya gittiğimde Uğur

Böceği ile sahte Kara Kedi tartışıyordular. Şimdi ise Uğur Böceği, çatılardan birine oturmuş düşünüyordu. Yanına sessizce yaklaştığımda gözleri

dolmuştu. Ve onun omzuna dokunarak, "Leydim." dedim. Bana dönerek, kolumu omzundan hızlıca çekti. Ve "Git buradan!" dedi, bana bakmayarak. Ve ben, "Neyin var?" dedim. Cevap vermedi.

Bir kaç saniye sonra, "Gerçekten mi? Az önce olanları bu kadar mı kolay unutabiliyorsun!?" dedi. Hiç bir şey anlamadım. Ve bir kaç saniye sonra, "Az önce olanlar?" dedim. Anlamamış bir şekilde.

O her kimse onun gerçek Kara Kedi olmadığını anlamalıydı. Uğur Böceği ayağa kalktı ve konuşmaya başladı. "Az önce; Önce, beni bir akuma nedeniyle suçladın sonrasında da, benim senin kimliğini bildiğimi ve herkese söylediğimi düşündün!"

Kara Kedi, Uğur Böceğine yaklaştı ve "Dinle, ben az önce neler yaşandı bilmiyorum ama hiç biri gerçek değil." dedi. Uğur

Böceği inanmamıştı. İnanmak istiyordu, ama yapamıyordu. Uğur Böceği, daha fazla konuşmak istemiyordu. Ve Uğur Böceği hiç bir şey söylemeden
gidecekken, Kara Kedi onu kolundan tuttu ve

i don't know | tamamlandıΌπου ζουν οι ιστορίες. Ανακάλυψε τώρα