"Arkadaş mıyız?" , "Sadece arkadaş..."

763 55 10
                                    

(PREVIOUS PART)
Hızlıca koşmaya başladım. Ve .. Tabikide sakar ben birine çarptım. Bu Luka'ydı. Sınıfa çıktığımızda, Lila da oradaydı. Ve Lila biz sınıfa girince, direk, Adrien'in yanına geldi. Ve onunla konuşmaya başladı. Alya ve ben sıramızda geçtik. O sırada, Luka beni çağırdı. Hatta, Adrien da, Lila ile birlikte, göz göze geldik. Bir süre birbirimize baktık ama çok kısa bir süre. Sanki; Adrien, Lila ile konuşmak istemiyordu. Marinette sırasına oturunca, kağıdı açtı. Ve okumaya başladı. Kağıtta, "Küçük sırrın benimle güvende Marinette." yazıyordu. Lila, "Adrien'la aranı açıcaksın. Yoksa, herkes bilir gerçekleri." Lila, "Her gün sana Paris'i kurtarman için yardımcı olan kişi Marinette. Yani.. O Uğur Böceği. Ve bunu sadece bir amaç için yapıyor. Ama bunu söyleyemem. Ve Kagami ve bana hiç bir zaman iyi davranmadı. Sadece senin yanında iyi davranıyordu. Ve.. Marinette.. Senden hoşlanıyor."  
                                "Adrien, "Ne?.."

                                            ***
Lila, "Hoşçakal Adrien, yapmam gereken bazı işlerim var." dedi ve Lila gitti. Adrien şaşırmıştı. Hem Lila'ya inanıyordu hemde bunların bir yalan olduğuna inanıyordu. Hızlıca, evine doğru yürümeye başladı. Eve vardığında, Natalie onu karşıladı ve Adrien'a, "Aa.. Adrien haftalık prog-" diyecekken, Adrien sözünü kesti ve "Lütfen sonra.." dedi. Ve hızla odasına doğru çıktı. Odasına çıktığında Plagg, "Ne oldu sana dostum!? Lila'ya inanacak değilsin herhalde." dedi Plagg. Ve Adrien hemen, "Sen gerçek Uğur Böceğinin kim olduğunu biliyorsundur!" dedi ve Plagg bunun üzerine, "Saçmalama, bunu hayatta söylemem!" dedi. Ve dışarı çıkmaya karar verdi. Dışarı çıktığında ilk parkı gördü ve parka gitti.

***
Lila: İş tamam. Bundan sonra istesede onun Uğur Böceği olmadığını düşünemez! Araları açılacak!

                       . : Harika! İkimizde iyi rol
yaptık. Ama bundan sonra Adrien kimi
seçerse. Unutma, anlaşma öyleydi.

Lila: Tamamdır!

***
Eve geldiğimde, çok yorgundum. Ama bir yandan da mutluydum. Lila ile olan sorunumun çözülmüştü. Artık hiç bir sorunum yoktu. Adrien ile de aramı açmayacağım. Aksine, daha yakın davranacağım. Tikki, çantamdan çıktı ve "Sencede garip bir his hissetmiyor musun Marinette?" dedi. Ve bende, "Hayır, ayrıca bundan sonra ne olabilirki?" dedim. Sanırım, Tikki'de yorgundu. Yatağıma doğru ilerliyordum. Çok yorgundum. Telefonum sessizde olduğu için, Alya beni 10 kez aramıştı. Sadece biraz dinlenecektim. O da ne? Saat 6 ve Adrien

"Korumasız" bir şekilde dışarıda gezebiliyor! Ve neden o kadar dalgındı? Acaba aşağıya inip, onunla konuşsam mı? Sonuçta parkta boş. Biraz düşündüm ve gitmeye karar verdim. Parka gidince, Adrien'a kruvasan uzattım. Ve Adrien, kruvasanın kokusunu alınca başını kaldırdı. Ben biraz daha ona uzattım. Ve aldı. Yüzüme baktığında, "Teşekkür ederim Marinette. Marinette?" dedi. Bende, "Rica ederim!" dedim ve yanına oturdum. Bana, "Neden buradasın?" dedi. Bende hemen, "Evim hemen yanımda." dedim. Ve o da bana, "Doğru.." dedi. Sanki, Adrien'ın biraz kafası karışmıştı. Bende, acaba ne olduğunu sorsam mı diye düşündüm. Ve, "Adrien senin ney-" derken,

Adrien konuşmamı kesti ve bana, "Marinette, sen Uğur Böceği misin!?" dedi. Hiçbir şey diyemedim. Nereden öğrenmiş olabilir ki? Öylesine ona bakıyordum. Ve bir kaç saniye sonra, Luka gelmişti. Tabi ya onlara sinema sözü vermiştim! Ve ben, "Şey.. Aslında ben Uğur Böceği-" derken Luka geldi ve Luka bana, "Hadi Marinette seni bekliyorum." dedi. Ve bende sonrasından, öylesine kaldım. Ya Adrien'a cevap verecektim ya da gidecektim. Ve Kagami de geldi. Hadi ama! Nasıl oluyorda burada olabiliyor!? Ve Adrien'a doğru yaklaştı. Ve, "Adrien, konuşabilir miyiz?" dedi. Evet anladım. Bunların arasında bir şey var. Bu normal. Adrien, Kagami'den hoşlanıyor. Luka elini uzatmış bana bakıyordu.

Adrien da hem bana hem Kagami 'ye bakıyordu. Kararsız kalmıştım. Sonrasında, ben elimi Luka'ya doğru uzattım. Adrien bir süre Kagami'ye baktı ve Kagami ile gitti. Farklı taraflara doğru yürürken, Adrien ile göz göze geldik. Sonrasında, biz Luka'yla yürürken, Alya yanımıza geldi. Ve "Nasılsınız? Biraz geç kaldım. Nino'yla video oyunu oynuyorduk da." dedi. Ve bende, "Sorun değil." dedim. Sinemaya vardığımızda, biletleri aldık ve ne güzel akuma çıktı. Dönüşmek için ne diyeceğim filmin ortasında? Ve onlar farketmeden, gizlice çıktım. Ve hızlıca dönüşebileceğim bir yer aramaya başladım.
Sinemadan dışarı çıktım ve.. Birine çarptım. Tanrım bu Adrien! Tabi sen dışarı çıkmakla hata yaptın

Marinette! Adrien, "Marinette konuşalım mı?" dedi. Tamam bu sefer söyleyeceğim dedim. Ve bir banka oturduk. Ve ben hızlıca konuşmaya başladım. "Adrien, ben Uğur Böceği değilim! Ayrıca ben sakarım ve onun kadar becerikli değilim! Bu yalanı kim uydurdu bilmiyorum ama ben senden de hoşlanmıyorum! Sen benim için çok değerlisin! Yani.. Şey, arkadaş anlamında!" dedim. Adrien hiç bir şey demedi. O kadar mı hızlı konuştum ki? Sonrasında Adrien, küçük parmağını uzattı ve "Arkadaş mıyız?" dedi. Gülümseyerek, "Arkadaşız!" dedim. Ve sessizce,      
                       "Sadece arkadaş..." dedim.

                                            ***
(Ertesi Gün)

Okula doğru yürüyordum. Ve Alya karşıma çıktı. Alya, hızlıca konuşmaya başladı. "Sen dün sinemada yoktun?" dedi. Ve.. Evet! Adrien, Akuma ve günün yorgunluğu.. Alya'ya, "Şey.." dedim ve o da bana, "Ney?" dedi. Ve bir süre ona olanları anlattım. Alya bana bakıp, "Kızım, kim acaba düşünmüş senin Uğur Böceği olabileceğini ve senin Adrien dan hoşlandığını? Ama sen neden Adrien'a ben senden hoşlanıyorum demedin ki? Ondan hoşlanıyorsun değil mi?" dedi ve bende Alya'ya, "Şey.. Aslında.. Emin değilim. Yani evet ondan hoşlanıyorum ama.. O da bir açıdan, Kagamiden hoşlanıyor. Ve ortak yanlarımız çok az.. Ayrıca.. Ben galiba..-" dedim. Alya şaşırmış bir şekilde başımın üzerine bakıyordu. Arkamda kim vardı ki?

(817)

i don't know | tamamlandıWhere stories live. Discover now