4x12 " i'm here to save my best friend "

1.9K 109 14
                                    

Aslına bakarsanız ilk bölümdeki  long sommeil réveillez-vous olayı Kate'le ilgili değil, Allison'la ilgiliydi ama hikayenin ilk bölümünden Allison'ı geri getirip basitleştirmek istemedim. Hala Allison'ın geri dönmesinin hikayenin kalitesi bakımından kötü bir etken olduğunu düşünsem de, Allydia dostluğunu çok seviyorum ve Allison-Lydia-Scott-Stiles arkadaşlığıyla ilgili sahnelere yer vermek istiyorum. Allison benim için çok özel bir karakter sanırım hiç özel gücü olmadan kurtadamların canına okuyabilmesine bayılıyorum. Her neyse bu bölüm benim için çok zordu çünkü çok klişe ve gidişat bakımından zorlayıcıydı. Çok tıkandım yazarken ama beğenmenizi umuyorum ve gittikçe kendimi geliştirmeye çalışıyorum. Bu arada 13 yada 14'üncü bölümü sezon finali yapıp hepimize zaman tanımak istiyorum. Anlayışınız için teşekkürler, İyi okumalar! :)

|Mr. Brightside-The Killers ile okuyun.|

-1 HAFTA SONRA-

Yaklaşık dokuz gündür bu dört duvar arasına sıkışıp kalmamın yanı sıra her günü Stiles'la geçirmiş olmam benim için bir çelişki yaratıyordu. Günlerdir aynı şeyleri görüyor, aynı kokuları kokluyordum ve işin tek iyi tarafı Stiles'ın her zaman yanımda oluşuydu. Berserkerların ele geçirdiği en yakın arkadaşı tarafından organları parçalanan güçlerini yitirmiş bir banshee için, yine de en kötü hafta sayılmazdı. Scott ve Kira Berserkerın Allison olduğunu düşündüğüm için bana delirmişim gibi bakıyorlardı fakat Stiles bana inanıyordu, gerçekten inandığını gözlerinden görebiliyordum.

Bu gün bu lanet odadan çıkıyor olmanın sevinciyle aynada saçımı düzeltip Stiles'a döndüm,

"Bugün bu iğrenç yerden kurtulup, en yakın arkadaşımı da o iğrenç berserkerın içinden kurtaracağım. Tarihi not al Blinski!"

Telefonunu çıkarırken duraklayıp bana döndü,

"Bana Blinski mi dedin?"

Başımı tekrar aynaya çevirmiş allık sürüyorken duruşumu bozmadan yanıtladım,

"Evet, öyle yaptım"

"Bunu nereden biliyorsun?"

Allığı bir kez daha sürdükten sonra elimi olduğu yerde tutup sakince aynayı indirdim,

"Ben her şeyi bilirim Biles!" deyip tekrar aynayı kaldırdığım sırada bir sesle irkildim. Bu duruma artık alıştığım için 'Şunu duydun mu?' faslına hiç girmeden yavaşça aynayı ve allığı komidine bıraktım. Fısıltılar daha da yükselip tanıdığım bir sesin yakınmasına dönüşmüştü,

"Lydia, yapayalnız hissediyorum" -Multimedia- 

Stiles bir şey duyduğumu anlamış beni izliyordu, bense Allison'ın çaresiz sesi karşısında gözyaşlarıma engel olamıyordum. Stiles yanıma gelip elini omuzuma koydu,

"Lydia, ne duydun?"

Stiles'ın yüzüne döndüm,

"Stiles, bana yalnız olduğunu söyledi. Sesi çok...çaresiz geliyordu." lafımı bitirdiğimde daha fazla kendimi tutamayıp ağlayarak Stiles'a sarıldım. Saçlarımı okşuyor ve o da sıkı sıkı sarılıyordu, geri çekilip elini çeneme koydu ve yüzümü yavaşça kaldırdı,

"İşte bu yüzden onu kurtaracağız Lydia ama asla ağlama. Seni üzgün görmek istemez değil mi?"

Dudaklarımı birbirine bastırıp başımı salladım.

✖✖✖✖✖

|Vib Gyor-Red Lights ile okuyun.|

Sonunda yetişebildiğim Beacon Hills lisesinden içeri girdiğimde BH'te kalan son Berserker'la savaşan arkadaşlarımla karşılaştım. Bunun olacağını hissetmiştim, yani Allison'ı burada öldürmeye çalışacaklarını. Koşarak yanlarına gidip avazım çıktığı kadar Kira, Scott ve Derek'e bağırdım, Stiles'ta kenarda duruyordu, 

start of timeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin