Buna herkes katılıyordu. Ancak kulübede de yeterince güvende olmayacakları bir gerçekti. Nikolai derin bir nefes aldı. "Onu daha güvenli bir yere götürmeliyiz" dedi. "Kulübe bunun için yeterli olmayacaktır"

Siras, ayakta durmuş oturmakta olan kardeşine baktı. İkisinin gözleri buluştu. Aynı şeyi düşündükleri kesindi. Onu Alacud'a da götüremezlerdi. Jael bunu hoş karşılamayacaktı. Nikolai'nin hatırının da bir sınırı vardı. Alexa, Seong'a ilk geldiğinde yıkım olmuştu. Eğer Jael biraz paranoyak bir adam olmasaydı muhtemelen her şeylerini kaybederdi. Bir daha onun yanına gitmesine izin vermezdi.

Ayrıca bir nedenden ötürü her ikisi de Raven'a Alacud'dan bahsetmemeyi tercih ediyorlardı. Bu kadınları seviyorlardı ancak kardeşlerini de seviyorlardı.

Nikolai derin bir nefes aldı. "Siz ikiniz gidin" dedi en sonunda. "Onun için uygun bir yer bulmaya ve kıyafetlere ihtiyacımız olacak" dedi. "Ben onun başında beklerim."

"Emin misin?" diye sordu Siras. "Korumalar olacaktır"

Raven, başını iki yana salladı ve ayağa kalktı. "Hayır" dedi sakince. "Böylesi daha iyi olacaktır. Nikolai onu koruyabilir. Korumalara onun kadar güvenemeyiz muhtemelen. Hangisinin bize ihanet edeceğini bilemiyoruz." Elini erkeğe doğru uzattı. "Gidelim ve dışarıdaki işleri halledelim."

İki sevgili el ele uzaklaştı. Nikolai bundan ötürü rahatladığını hissetti. Yavaşça ayağa kalktı ve pencerenin arkasındaki sevgilisine baktı. Onu bu halde göreceğini hiç düşünmemişti. Orada baygın haldeydi. İlaçlara ve makineye bağlıydı. Ancak hiçbir doktor, Alexa Cross'un ölmesine izin verecek kadar da deli değildi.

Raven'ın onu mahvedeceğini bilirlerdi...

Ellerini saçlarının içinden geçirdi. "Uyanman gerekiyor, güzelim" diye fısıldadı. "Bir an önce uyanman gerekiyor. Yoksa mahvolacağız"

Siras ve Raven malikâneye döndüklerinde hizmetçiler ve korumalar hala oradalardı. Son derece meraklı ve endişeliydiler. Ancak ne Raven ne de Siras onlara herhangi bir şey söyleme ihtiyacı duymamışlardı. Hızlı olmaya çalışıyorlardı. Malikânede her yer kadar tehlikeliydi.

Raven bile hayatı boyunca hiçbir zaman Alexa'nın yatak odasına girmemişti. Onun kişisel alan konusunda büyük bir takıntısı vardı ve o bile bunu ihlal etmeye cesaret edememişti.

Genç kadın, derin bir nefes alıp kapıyı açmaya çalıştı ama kilitliydi. Etrafına bakındı. "Bu kapının anahtarları nerede?" diye sordu hizmetçilere.

İki kadın birbirlerine baktı. Ardından biri öne bir adım attı. "Muhtemelen Bayan Randy'dedir" dedi sakin bir şekilde. "Bayan Cross'un odasına bir tek o girebilir."

Evet, onun bu titiz tutumu düşünülecek olursa bundan daha normal bir şey düşünülemezdi. Siras öne doğru bir adım attı. "Nancy" dedi sakin bir şekilde. "Gidip Bayan Randy'i getirebilir misin? O anahtarlara ihtiyacımız var" dedi.

Nancy bir süre durup ona ve Raven'a baktı. Raven onaylarcasına başını salladı ve genç kız hızla arkasını dönüp koşmaya başladı.

Raven derin bir nefes alıp erkeğe döndü. "Hizmetçilerin hepsini tanıyor muydun?" diye sordu sakin kalmaya çalışıyordu ama kıskançlığın çoktan onu esir aldığını biliyordu.

Erkek bir süre durup kaşlarını kaldırarak ona baktı. "Ailene hizmet ettim" dedi en sonunda alaycı bir şekilde. "Hizmetlilerle aynı katı paylaştım ve hatta onlarla beraber yaşadım. Sence birilerini tanımam çok mu tuhaf?" diye sordu.

CROSS KARDEŞLER 2. KİTAP- MADAM BLACKWhere stories live. Discover now