Sonunda elimin kanamasıda gećmişti.Bunu tek başıma başarmıştım.Meriç'e ve Görkem'e kendim hallediceğimi söylemiştim, onlarda umduğumdan daha çabun kabullenmişlerdi bu durumu.Teyzem'se artık ona yardım etmemem gerektiğini söyleyip beni Görkem'lerin yanına fırlattı.İstemsizce gittim yanlarına.Eniştem arkada mangalla uğraşıyordu.Gayet mutlu gibiydi.Genellikle teyzem hoş yemekler yapmazdı çünkü.Görkem ve Meriç çimlere uzanmışlardı.Bunu yapmak çok kötü değildi.Cünkü piknik alanında sadece 3 aile vardı bizimle birlikte.Onlarında "azgın kızlar" dışında bir zararı yoktu bize.Gidip ortalarına uzandım bende.Elimde hâlâ bir parça yarabandı ve peçete duruyordu.Meriç farketti hemen.
"Küçücük bir sıyrık, biraz abarttın mı yoksa?"
"Acıyor ara sıra.Hem sanane."
"Tamam canım.Bir şey demedik."
"Neyse siz ne yapıyordunuz?"
"Gözlarimizi kapatıp en çok istediğimiz şeyin hayalini kuruyoruz."
"Denemeye değer." Dedim ve kapattım gözlerimi.Ailemi ve gidiceğim üniversiteyi düşünüyordum.Ama hepsi birden kayıp oldu.Niye bilmiyorum ama hayal gücümün sınırlı olduğuni düşündüm.Sonra Görkem koluma vurdu.
"Yemek hazırmış."
"Tamam."
Görkem önden koşarak gitti.Fazlasıyla acıkmış gibiydi.Bizde Meriç'le arkadan geliyorduk.Meriç kulağıma fısıldadı."Çimlere yattığımızda seni düşünüyordum Premses." Sonrada hemen gitti hızlı adımlarla.Aslında gitmeseydi ona "Sana bazen çok gıcık oluyorum ama hayatıma girdiğin için mutluyum." Diyicektim.Evet.Hiç sağım solum belli olmuyor.Bazen "keşke hayatıma girmeseydi." Diyorum. Sonra da "İyiki hayatımdasın." Bazen kendimi bile anlamıyorum, ama böyleyim işte.
Sonunda bende vardım masaya.Oturacak yer kalmamıştı.Boş bir masanın sandalyesini çektim ve oturdum bizim masaya.Görkem'i hiç bu kadar hızlı yerken görmemiştim.Sonunda "Ben doydum." Diyip kalktı birden.Ben daha salataya elimi bile uzatmamıştım.Gidip hamağa oturdu.Görkem de arkasından gitti.Bende Teyzenlerle baş başa kalmıştım ama benimle baş başa kaldıklarından memnun olmazlar diye düşünüp kalktım bende masadan.Teyzem yarım saat içinde kalkıcağımızı söyledi.Bizde toparlanmaya başladık ve arabaya bindik yine Meriç'le sıkışarak gidiyorduk 15 dakika boyunca buna katlanmak zorundaydım ve Meriç sürekli bana bakıyordu.Bir süre sonra bu beni rahatsız etmeye başlamıştı.
"Ya sen kime bakıyorsun öyle?" Dedim.Ama Meriç bana deģil cama bakıyordu.Bunu sonradan farketmenin acısıyla tekrar döndüm önüme.Meriç'se hiçbir şey demedi.
Eve geldiģimizde saat 08.12' idi.
"Ben duşa giriyorum." Diyerek çıktım yukarıya.Merić' te arkamdan geldi.
"Önce ben giricem.Mangalın yanında oturduğum için kötü kokuyorum." Dedi.
"Ya ne alaka? Bayanların önceliģi vardır birkere."
"Kim demişki bunu?"
"Iıı...Şey...Ben dedim."
"Senin söylediğin şeylerin yarısı anlamsız canım."
"Yaa.Öyle mi?"
"Hııı." Dedi ve odasından bir havlu alarak yüzüme kapattı banyonun kapısını."
"Ya sen kendini ne sanıyorsun?"
"Bunu senin arabana vurduğum gün konuşmuştuk.Yakışıklı, zengin..."
"Aman aman sus." Diyip açtım kapıyı.Üstünü çıkarmıştı bile.
"Hoop!Yavaş ama."
"Ayy Pardon ya.Of kapat kapat üstünü."
"Ya gerçekten şu 'Kapıyı Çalma' konusunu çalışmalıyız senle."
"Benim sıramı kapmasaydın böyle olmazdı."
"Yaaa! Şimdi yine mi benim suçum oldu."
"Hâlâ seni üstün ćıplak bir şekilde görüyorum kapat üstünü."
"Her kıza nasip olmaz bu.Keyfini çıkar."
"Sapık." Diyip odama gittim.
Fikrimi kesinlikle değiştiriyorum.Hem aptal hem sapık hem acımasız hem de pisliğin teki.Bu çocuk.
YOU ARE READING
SENSİZ
Teen FictionADAM SADECE ACIMASIZDI.DÜŞÜNCESİZ VE DUYGUSUZ.KADIN BUNU BİLİYORDU.GİTTİĞİNDE GERİ GELMEYECEĞİNİNDE FARKINDAYDI.AMA ÖZLÜYORDU İŞTE.UNUTAMIYORDU OLANLARI.ADAMSA ÇOKTAN YOLUNA KOYULMUŞTU, TAMAMIYLA MUTLU GÖZÜKÜYORDU.
