Mert bu kadar kızmasına bir mana verememiş gibi" evet "derken bir yandan da aralarındaki bu olumsuz havayı dağıtmak için yaklaşıp öpmek istemişti ancak Naz'ın başını hafifçe yana çevirmesiyle ancak yanağından öpebilmişti.

Mert yapılana bozulsa bile Naz'ın hala kendine kızgınlığına verdi.

Naz'ın bu ilişkiye isteksiz devam ettiğini sadece o dağda yaşananların sonucu devam ettiğini anlamak istemiyordu. "ne o sevgilini öpmeyecek misin "?

Naz sıkıntıyla kaşlarını çatıp baktı. Yaptığı edepsizliğin farkında olmadığı gibi birde ödül mü istiyordu bu adam sınırları zorlamayı ne kadar seviyordu böyle "birde ödül mü istiyorsun bir daha böyle şaka yapma sinir olduğum bir durum mert biliyorsun daha kötüsü olabilirdi "

Mert bozuldu Naz'ın kendine çok kızdığını nihayet anlaya bilmişti."anladım yapmam dövüş sanatları dersi aldığını biliyordum ama benim üzerinde deneyeceğin aklıma gelmemişti korktum doğrusu"

Naz Mert'in geri adım atınca çokta üzerine gitmek istemedi."iyi daha dikkatli olursun ne işin var burada "

Mert istenmediğini hissetmişti bir an bozuldu. "işten erken çıkayım sevgilimi alıp biraz zaman geçireyim dedim ne var bunda "

Naz istemese de Mert'i üzdüğünü anlayınca hafif yüzüne gülümseme yayıp "iyi " içinden ise neden hala bu işi devam ettirdiğini anlamıyordu. Ne kadar isteksiz olduğunu sıkıldığını neden anlamıyordu bu adam acaba kırmak istemiyordu. Kendini bir cenderenin içinde sıkışmış gibi hissediyordu. İsteksiz olduğunu onun zoruyla devam ettiğini anlasın ve ayrılsın istiyordu. Ayrılık kararını Naz kendi vermek istemiyordu. Arkadaşlık eşiğini geçtiği için kendine çok kızıyordu.

Mert kapıyı açtı referans yaparak " binmez misiniz güzel bayan "biraz önce Naz'ı anladığını mı söylemişti bu sözüyle pekte anlamadığı ortaya çıkmıştı.

Bu çocuk ne anlamazdı daha biraz önce sululuktan aşırı hareketlerden nefret ettiğini söylememiş gibi aynı hareketi yapması yok muydu " of mert sululuktan hoşlanmadığımı biliyorsun "

Mert hala yaptığı davranışın ne kadar abartı olduğunun farkında olmadığı gibi birde savunmaya geçmiyor muydu "ne sululuğu güzelim insan sevdiğine özel ihtimam göstermesi ne zamandan beri sululuk oldu hadi bin "

Naz arabaya geçip oturdu. Mert sonra diğer tarafa geçti araba hareket etti.

Naz gitmesi gerektiği yola girmeyince "mert nereye gidiyoruz "

Mert yüzünde kocaman gülümseme ile "bugün izin günün nasılsa hemen eve gitmeyelim sahilde oturalım "

Naz sinir olmuştu ne kadar yorgun olduğunu anlamıyor muydu? Delirtecekti bu çocuk onu "mert çok yorgunum "

Mert yüzünü asarak "hadi ama sevgilinin küçük bir ricasını geri çevirme sınavlar yüzünden zaten uzun süredir kamptasın yüzünü bile göremiyorum. Yarın sınavın yok nasılsa biraz çalışmasan olur herhalde lütfen yakında Amerika'ya gideceksin hepten göremeyeceğim "

Naz yine geri adım atıp zoraki sırıtıp "iyi tamam gidelim çok kalmayalım ama "

Mert bıyık altı sırıtışla "tamam " deyip yola devam etti. Naz başını arkaya yaslayıp gözlerini yumdu. Araba sessizlik içinde ilerliyordu.

Naz hala bu sahile neden gelememişlerdi. Böyle devam ederlerse arabada uyuyup kalacaktı. Gözlerini açtı döndükleri yönü anlayınca canı çok sıkıldı.

Gittikleri yer eskiden arkadaşları ile toplandıkları eğlendikleri yaşadığı bir zaman dilimini hatırlatan bir yerdi ve oraya gitmeye kendini hazır hissetmiyordu. Mert neden onu anlamıyordu ki Gerçi hiç hazır hissedecek mi oda belli değildi "mert bunu yapma istemiyorum"

Yalancı yarim -   Ateşle DansTahanan ng mga kuwento. Tumuklas ngayon