Yalancı yarim - Ateşle Dans

Bölüm 18

Naz uzun bir süre sonra elleri hafif buruşmuş bir şekilde çıktı güverteye dışarı çıkınca rüzgârın esintisi ile hafif titredi üzerine hemen yerdeki havlu ile kuruladı. Üzerine askılı şal desenli pare osunu aldı. Ön güverteye geçti orada tek kaptan vardı.

Kaptan "Geldiniz mi "?

Naz'ın en sinir olduğu soru tipiydi. Geldiğini gördüğü halde geldiniz mi denmesi birde bulunduğu ruh durumu dolayısı ile sesi istemeden sert çıkmıştı. "Gördüğünüz gibi geldim Tarık Bey nerede "

kaptan ben ne dedim şimdi der gibi şaşkın "Aşağıda balıklarla ilgileniyor "
Bu ara bir şarkı duyuldu

Naz biraz dinledi. Ne kadar içten söylüyordu söyleyen kendinden bir şeyler katıyordu. "Kaptan kim bu şarkı tanıdık ama söyleyeni çıkaramadım hem solo çıplak sesle söylüyor canlı radyoda canlı performans sanırım. "

Kaptan bilmiş bir gülümseme ile "Evet canlı Naz hanım Tarık Bey "

Naz'ın beklediği cevap değildi. Bir sanatçının adını duymayı beklerken Tarık cevabını almak şaşkın bu adamın daha nelerini öğrenecekti "Hıı "

Kaptan Naz'ın tepkisini gülümsedi "Güzel değil mi en büyük diğer zevkidir"

Naz "Ya öyle mi ne güzel diğeri ne " her fırsatı değerlendiriyordu. Onunla ilgili yeni şeyler öğrenmek daha yakından tanımak istiyordu. Soru sormadan duramıyordu. Oysa kendine sormasını istemişti ama nedense ona bir türlü güvenemiyor cevapları çevresindekilerden öğrenmeyi tercih ediyordu.

"Balık ve deniz "

"Ama üç oldu "

Kaptan dalga geçer gibi sırıtıp "Demek ki eksik saymışım. "

Naz ters bakıp aşağı inerken basamaklarda bir an durdu kendi kendine " Bu adam benimle dalga mı geçti sinir şey kendi gibi çalışanları da sinir dur şimdi Naz Osman amca iyi biri "

Aşağı indi mutfağın kapısı açıktı. Tarık bir yandan balıklarla uğraşırken bir yandan şarkı söylemeye devam ediyordu. Naz bir süre izlemeye aldı. Başında bandanası üzerinde siyah atlet tişört altında kırmızı desenli şort mayosu vardı. Hareketlerini izledikçe sanki içine sıcaklık yayılmaya başladı. Elleriyle yelpaze yaparak yellerken izlemekten kendini alamıyordu. Yutkundu hafif başını salladı.

Tarık tam o anda sanki izlendiğini fark etmiş gibi döndü Naz'ın başını salladığını görünce güldü.

"Geldin mi "?

"Yok, daha yüzüyorum " iç ses "Ay adama bak ya gelmiş miyim tam kaptan gibi bulmuş kendi gibi salakları ay gördüğü halde geldin mi diye soruyor birde "

Tarık kaşlarını kaldırıp başını sallarken sırıtıyordu. Yapma ya der gibi "Çok esprilisin gittin uzun süre dönmek bilmedin "

naz durumundan kurtulması gerekiyordu. Ne yapacağını bilemiyordu. Tarık'ın son söylediği ile alınmış gibi bir sesle "Uzağa git balıklar korkup kaçmasın dedin ya "

"Uzağa git dedim diye alındın mı? Yoksa "

Naz iç ses "Alındım ama sana söyleyecek değilim. " der gibi bu defa öfkeli bir sesle "Yooo ne diye alınayım ki yüzmek iyi geldi"

Tarık benden kaçmadı demek ister gibi "Biraz önce ne diye sallıyordun başını "

Yakalanmış olmanın siniriyle biraz düşündü ve yüzünü buruşturarak "Ay sinek sanki geldi kulağıma vız vız içim bir hoş oldu ondan salladım. "

Tarık yüzündeki sırıtma gülümsemeye dönüp kanmadım der gibi "Ha sinek yani ilginç ben hiç sinek göremiyorum ama; "

Naz bozularak "Ne bileyim kulağımda vızır vızır dadı sonra gitti herhalde sesin çok güzelmiş "

"Teşekkürler hadi senden başla bakalım teknede herkes bir iş yapar sende sofrayı hazırla "

Aşçıya döndü "Osman efendi bunlar hazır ızgaraya atabilirsin Naz geldiğine göre "sonra lavaboya geçip ellerini yıkamaya başladı.

Naz öylece bakakaldı bir süre "Şey ama benim önce duş almam lazım tuzlu tuzlu hazırlayamam "

Tarık bakmadan "Sana duş alma mı diyen oldu git al zaten balıklar ancak yarım saate olur "

Naz şaşkın durdu bir süre baktı onunla ilgilenen yok döndü kamaraya girdi. Yüzmeye gitmeden önce neler olmuştu şimdi ise neler oluyordu. Aklı karıştı. Arkadaş olmakta ciddimiydi yoksa "e ne diye canım sıkıldı zaten sen böyle olsun istemiyor muydun " düşünceleri kovmak için yeniden başını salladı ve banyoya girdi hızlı bir şekilde banyosunu yapıp hazırlanıp çıktı.