14

386 30 1
                                    

Percy kendini tartarusta hissediyordu, biliyordu. Hakete onlara yardım etmemişti, neden yardım etsin ki? Karşılarında Evrenin Efendisi ve tanrılar vardı. Kendi taraflarında ise sadece babası ve Athena. Hoş, Athena'nın işleri de belli olmazdı.

Gözlerini açmak istemiyordu, korkuyordu. "salaklaşma Percy" diyerek kendine kızdı. Gözlerini açtığında tartarus'tan daha farklı bir yerde olduğunu farketti. Yanında da Annabeth vardı ama hala baygındı.

2 saniyelik hafıza kaybından sonra olanları hatırladı, babası ve Athena'ya ne olmuştu? Annabeth'i uyandıracağı sırada arkadan gelen sesle vazgeçti:

"bırak uyusun" 

Arkasına döndüğünde karşısında Hakete'yi gördü. Tanrıça sinirli gözüküyordu:

" evrenin efendisi karşısında işin çok zor, vazgeç"

Percy ayağa kalkıp tanrıçaya selam verdi ve devam etti:

" evet biliyorum işim çok zor ama deneyeceğim" 

Hakete Annabeth'e bakarken devam etti:

"bu saatten sonra bıraksam bile yaşatmaz" 

Hakete derin bir nefes aldı:

"haklısın" 

Uzun bir sessizlikten sonra Hakete konuşmaya başladı;

" sana yardım ettiğimde bir kazancım olmayacak veya tanrı Zeus'un gazabına uğrayacağım."

derin bir nefes aldı ve Percy'ye baktı;

"ama kehanetlere inanıyorum. Bu yüzden sana yardım edeceğim."

----------------

 Percy ve Annabeth Hakate'nin yardımıyla Olimpos'a tanrılara görünmeden girmeye başarmışlardı. Annabeth hala uykulu gibi gözüküyordu ama iyi durumdaydı. 

Sarayın koridorlarından geçerken tanrıların bağırışları duyulmaya başlamıştı. Percy cesurdu evet ama Hakete onları oyuna getirebilirdi. Adımlarını düşüne düşüne atıyordu.

En sonunda tanrıları görmüşlerdi. Zeus sinirliydi ama sessizdi. Percy odaya göz atınca iki koltuğun boş olduğunu gördü;

"Poseidon ve Athena'nın koltukları boş"

Annabeth Percy'ye baktı;

" ne sanıyordun yosun kafa?"

Annabeth haklıydı, Zeus babasını ve Athena'yı yaşatmayacaktı. İster istemez gözleri doldu, " hepsi benim suçum" diye düşündü ama kehanet böyleydi.

Annabeth hızlıca Percy'nin kolunu dürttü;

" Percy! Kharion'da burada!"

gözleriyle salonu tarayınca kharion'un Zeus'un önünde diz çökdüğünü gördü;

" sessiz olalım, birşey anlatıyor"

Annabeth gözlerini devirdi;

" sanki ben bilmiyordum"

Kharion gayet mutluydu. Zeus sormadan edemedi;

" neden sevinçlisin? Ben bu salonda senin gibi gülen birini görmüyorum. Komik birşey varsa söyle"

Zeus gayet ciddiydi. Kharion kendini topladı;

" sadece bu savaştan Percy'nin yenilgi alacağını bildiğim için sevinçliyim"

Annabeth ve Percy hayal kırıklığına uğramışlardı. Özellikle Annabeth Kharion'u çok seviyordu, ister istemez gözleri doldu.

Zeus hala gülümsemiyordu. Kehanetler ne olursa olsun gerçekleşiyordu ve bu kehanette kazanan tarafın Percy olduğunu hissediyordu. Her ne olursa olsun evreni Poseidon melezine bırakmayacaktı. 

Sinirle Kharion'a seslendi;

" neden buraya geldin peki bir işe yaramayacaksan?!"

Apollon ayağa kalktı;

" merak etmeyin efendim Kharion'un bir planı var."

Zeus sessizce Kharion'un planını anlatmasını bekledi;

" Percy'nin ve Annabeth'in kampa uğrayacağını biliyorum. Benden yardım bekleyecekler. Ben ve melezler onları oyalayacağız. Bu süre içerisinde siz kampa gizlice gelip onları rehin alacaksınız."

Zeus planın işe yarayıp yaramayacağını merak ediyordu. Athena'nın kızı yanındayken nasıl bu plana düşecekti? Yine de kabul etmek zorunda kaldı. Başka bir yolu yoktu. 

Annabeth dalga geçermiş gibi Kharion'a baktı;

" ne yani? Bu muydu planı?"

Percy gözlerini Zeus'tan ayırıp Annabeth'e baktı;

" aslında mantıklı. Ben kampa gitmeyi planlıyordum"

Annabeth gözlerini devirdi;

" planladın ama gitmeyecektik yosun kafa. Aptallaşma"

Percy sessiz kaldı. Annabeth haklıydı, kampa gitmek aptalca bir fikirdi.

-----------------

hala Hakete'nin sihriyle korunuyorlardı. Bu sayede Olimpos'tan çıktılar. Central Park'a gidip çimlerin üzerine oturdular. 

Annabeth bir süre Empire State Binası'na baktı. Sonra Percy'ye döndü;

" Tanrılar tarafından görülmüyoruz evet ama bu sonsuza kadar sürmeyecek. Büyü bozulana kadar bütün işlerimizi halletmemiz lazım Percy"

Percy derin bir nefes aldı;

" şuan ne yapacağımı bilmiyorum. Tavsiyeye ihtiyacım var. Bu yüzden Athena'yı ve babamı kurtaracağım."

Annabeth Zeus'un annesini ve Poseidon'u öldürdüğüne inanıyordu;

" yaşamıyorlarsa Percy? O zaman ne yapacağız. Zaman çok hızlı geçiyor, onlara ne olduğunu bile bilmiyoruz. Boşuna zaman harcamış olacağız."

Percy bir ağaca yaslandı;

" bir tanrıyı tarafımıza çekeceğiz."













































PERCY JACKSON VE EVRENİN EFENDİSİМесто, где живут истории. Откройте их для себя