KUYMAĞUNA GEVREK BANDIĞUM ( BİTTİ)

12.Bölüm: Ben Sarhoş Değilim

Herkese merhaba. Hepinizi ne kadar özledim anlatamam. Keşke sarılabilme imkanım olsaydı size ama siz sarılmış sayın beni. Büyüklerimin ellerinden küçüklerimin gözlerinden öperim.

  Uzun zamandır yeni bölüm gelmedi. Bunun iki nedeni var. İlki açık öğretim sınavlarımın oluşu ikincisi ise sınavın olduğu gün yani cumartesi günü bütün gün saçımdan ayaklarıma kadar ıslanmış halde o yağmurda ve soğukta durduğum için hasta oluşumdu. İnstagramda ilaçlarımın resmini attırmıştım. Ciğerleri üşüttüğüm için evde rapor alıp bolca yattım. Daha yeni yeni kendime geliyorum. Geçmiş olsun dilekleriniz için çok teşekkür ederim.

Karneler nasıl geldi? Tatiliniz nasıl geçiyor? Belge alanları tebrik ederim ama önemli olan karnedeki notlar yada belgeler değil sizlersiniz bunu asla unutmayın💙

  Umarım bölümü beğenirsiniz. Keyifli okumalar dilerim❤

Oy ve yorumlarınızı bekliyorum❤

İİNSTAGRAM; Aslhnyks
     ~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

" Yemin olsun sevdiğum, ha bu dudaklar senden başkasunun dudaklaruna değmeyecek. "

Hüseyin'in kulağında çınlayan sözler, yüreğini liğme liğme ediyordu. Pişmanlık şimdiden bir kene gibi yapışmıştı vicdanına.

  Şu dünyada kalbini açtığı tek kadına verdiği sözü tutamamıştı..

  Yüreğinde, taşıyamadığı vicdan azabının yükü, kollarında evlenecek olduğu kadın.

  Hüseyin hangisi ile baş edeceğini bilemedi. Hangisi daha az acıtırdı canını? Hangisi merhem olurdu bir türlü kapanmayan yaralarına?

  " Be-ben kı-kızların yanına gideyim. "

  Meşe sersemlemiş bir halde biraz önce yaşadığı şeyin şokunu daha üzerinden atlatamadan Hüseyin'in kollarından çıkıp hızla kendini odadan dışarıya attı.

  Kendini aynı kattaki banyoya attıktan sonra kapıyı üzerine kilitledi. Klozetin üzerine oturup dirseklerini bacaklarına dayadı ve yüzünü ellerinin arasına aldı.

  Böyle birşey nasıl olabilmişti? Aklı almıyordu, ilk öpücüğünü Hüseyin ile yaşadığına inanamıyordu. Şimdi nasıl bakacaktı onun yüzüne? Arsızlık mı yapmalıydı? Yoksa gidip özür dilemeli ve bu konuyu kapatmalı mıydı? Bilmiyordu. Şuan bildiği tek şey çok utandığı ve buradan çıkmak istemeyişiydi.

" Meşe kuzum iyi misin? "

Meşe, kapının tıklatılmasıyla olduğu yerde korkuyla sıçradı. Baş parmağıyla damağına bastırırken gözlerini korkuyla banyoda gezdirdi.

" HasbinAllah! Sen de gele gele nereye geldin be kızım! Çarpacaklar şimdi şurada seni. Tövbe! tövbe! "

  Meşe hızla elini yüzünü yıkayıp kapının kilidini açıp yavaşça kapıyı araladı. Karşısında kardeşi ve Hilal kendisine meraklı gözlerle bakıyordu.

" Kuzu betin benzin atmış ne oldu sana?! "

" Abla iyi misin?! "

  Hilal ve Nisan yüzü bembeyaz olmuş Meşe'ye korkuyla bakarken burada neler olduğunu deli gibi merak ediyorlardı. Çünkü Hüseyin de normal davranmıyordu. İkisinin arasında beş dakika içinde ne olmuş olabilirdi ki?

  Meşe deli gibi utansa da kızlara sadedece iyi olduğunu söyleyip odaya geri döndü. Duvarlara baktığında boya bitmek üzereydi. Eline aldığı fırçayla kalan yerleri boyamaya başladı.