KUYMAĞUNA GEVREK BANDIĞUM ( BİTTİ)

8.Bölüm: Burada Sevenler Kavuşamaz ( Yeni Bölüm)

Keyifli Okumalar💖

Oy ve yorum yapan okurlarıma ithaf yapacağım❤

~~~~~~~~~

" A benum got gafali kizum! Sizun o saatte dağluk yerde bir başinuza ne işinuz vardi? "

Meşe anneannesine içten içe hak verip Hüseyin'i delik deşik etmek istese de şuan korkusu herşeyden önce geliyordu.

" Anneanne herşey sana anlattığım gibi. Ben kafamı dinlemek ve biraz rahatlamak için mahallenin tepeliğine çıktım. Hüseyin de beni arıyormuş. Birlikte eve yürürken gördüler bizi. "

Çimen nine ayıplar bakışlarla tornuna bakıp başını cama doğru çevirdi.

" Ha bu mahallenin en dedigoducu adamlaruna yakalandinuz. Bu ayri bir marifet. "

Çimen nine dıştan sert görünse de içten içe bu olayın olduğuna çok sevinmişti. Yarım akıllılar mısır ekmeklerine bal sürmüşlerdi de haberleri yoktu.

" Anneaane inanki biz birşey yapmadık. Yan yana yürümekte mi ayıp? "

" Mahallede yürüsenuz anlayacağum kizum. Dağun başinda yanyanasinuz! "

" Babam ve annem beni kesecek, mahvedecekler. "

" Ben aradum onlari anlattum herşeyi. "

Meşe en azından bu konuda rahat bir nefes almıştı ama bir el sanki yüreğini acımasızca sıkıyordu.

Gözlerini nenesinin gözlerine diken Meşe, divana oturup ninesinin omzuna başına koydu.

" Nine, siz dedemle nasıl tanıştınız? "

Çimen ninenin gözleri torununun sorusuyla dolarken dudağında acı bir gülümseme oluşmuştu. Rahmetli kocasıyla yaşadığı anılar gelmişti aklına.

" Yüz defa anlattum kizum daha anlamadun mi? "

" Sizin hikayenizi çok seviyorum anneanne ne yapayım? "

Çimen nine torununu kollarının arasına alıp saçını okşamaya başladı.

" Bak kizum bileyrum istemeysun bu evliliği ama söz ağuzdan çiktu bir kere. Adimizu çıkarmayasunuz. Evleneceksinuz o kadar. Biz büyukler vermişuz karari size de uyacaksinuz."

Meşe akmaya başlayan gözyaşlarını silip burnunu çekti. Anneannesinin her sözünde kalbine iğneler batıyordu sanki. O her iğne çaresizliğin ta kendisiydi. Ne yani şimdi ciddi ciddi Hüseyin ile evlenecek miydi?

" Ağlama güzel kizum. "

Ağlama demekle olmuyordu ki. İnsanın gözyaşları söz dinlemez asi birer çocuktu sanki.

" Ben Hilal'in yanına gideceğim anneanne. "

" Akşama geç kalma kizum. "

Anneannesinin uyarısını anlayan Meşe, odasına giderek üzerini değiştirdi ve anneannesine haber verip hızla evden çıktı.

Mahallede yürümeye başladığında herkesin gizliden gizliye kendisini izlediğini hissetmişti. İçindeki öfkeyle her an birine dalmamak için kendisini zor zaptediyordu.

" Sanki ayı oynuyor karşılarında. Bakmaya doyamadılar kenafir gözlüler. "

Hilal'lerin evinin önüne geldiğinde bahçe kapısından içeriye girip yeşilin her tonunun olduğu, rengarenk çiçeklerle bezenmiş bahçede yürümeye başladı.

Gerçekten burası evi mi olacaktı? Hüseyin ile evleneceğine halà inanmakta güçlük çekiyordu. Gerçi inanana kadar kendisini nikah masasında bulması an meselesiydi.