6.Bölüm: Kuymağu Yap Kocayi Kap

11.4K 661 57
                                    

Herkese merhaba. Dedemin vefatı nedeniyle uzunca bir süre yazmaya ara verdim. Artık toparlanma vaktidir diyerek de bugün bölümü yazdım ve sizlerle paylaşıyorum. Umarım ki severek okursunuz❤

Media'da Meşe'miz var😍

Bölüm Şarkısı: Rüzgar ( Mediadan dinleyebilirsiniz🎧💕

Oy ve yorum yapmayanun yağmurda şemsiyesi kırilsun, montunun fermuarı bozilsun. Arabalar üstune su sıçratsun. Amin🤗

        ~~~~~~~~~~

  Bir sevdaydı karadeniz. İmkansız sevdaların diyarıydı. Hırçınlığı sevdalıların çaresiz gözyaşlarınaydı. Nemliydi, her bir gözyaşında ıslanıyordu toprağı. Gecesi ayrı günüzü ayrı güzeldi. Gecesi zindan gündüzü katlanılmazdı.

Fındık bahçesinde yaşanılan olayın üzerinden üç gün geçmişti. O günden sonra Hüseyin Meşe'den olabildiğince uzak duruyordu. Köyde adlarını çıkarmak isteyeceği son şey bile olamazdı.

  " Uşağum nereyesun? "

Çiçek ninesinin sesini duyan Hüseyin ninesinin yanına gidip elini öptü.

  " Buradaydum nine, hayirdur. "

  " Bugün kuymak günümuz var ha buraya duracağuna git yardum et da! "

  Hüseyin ninesine saygısızlık etmemek için ellerinden öpüp mahallenin girişine doğru yürümeye başladı.

  Kendince çok saçma olan bu geleneği halen neden sürdürdüklerini bilmiyordu. Aslında kendisini de ilgilendirmezdi nasılsa ailesi kendisine kuymağını beğenip kız alacak değildi ya.

" Selamın Aleyküm var midur yapılacak birşey? " diye arkadaşlarının yanına gidip onlara yardım etmeye başladı.

  Masalar mahallenin girişine inci gibi dizildi, sandalyeler süslenerek yerlerine konuldu. Geleneksel kumaşlarla bugün için özel dikilen masa örtüleri serilip üzeri rengarenk çiçeklerle süslendi. Ampuller sıra sıra dizilmiş düğün havası verilmişti. Kemençeler sabahın erken saatlerinden beridir hiç susmuyordu.

Pekmezci soyadındaki kızlar  evlerinde en güzel yöresel kıyafetlerini giyinip heyecanla yarışma saatini beklerlerken Hilal, Meşe ve Nisan, dere kenarında yürüyüş yapıyorlardı.

  " Demek sizde gelenek şu Kuymağı yap kocayı kap günü. "

  " Anneannemin ve Babaannemin bile gençliğinde  hatta onların annelerinin zamanında bile varmış. O kadar eski bir gelenek."

" Peki sen katılacak mısın bu akşam? "

  " Saçmalama Meşe ben asker yariyim biliyorsun. "

  Meşe Hilal'in boynuna sarılıp yanaklarından öpmeye başladı.

" Kız sen büyüdün de asker yolu mu bekliyorsun. "

  " Ne kadar da gereksizsiniz abla bir susun da derenin videosunu çekeyim hikayeme koyacağım. "

" Bana bak Nisan gereksiz sensin! Seni tarihten siler hikayeni baştan yazarım. Ablalarınla düzgün konuş! "

" Laflara bak ya ergenlik zamanlarına yeni giren veletler gibisin abla. Çok itici ve sıkıcısın. "

  Meşe tam Nisan'ı eline alıp haddini bildirecekken Hilal onu tam zamanında kolundan tutmuştu.

  " Kuzum Allah aşkına bırak şunu ne derse desin. Hadi bak biraz ileride bir çay bahçesi var oraya gidip şöyle güzel bir çay içelim kendimize geliriz.

KUYMAĞUNA GEVREK BANDIĞUM ( BİTTİ)Tempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang