21.Bölüm

14.7K 1.1K 40
                                    

Günler sonbahardaki bir ağaç gibi yaprakları bir bir maziye savururken Ayşe ve Rıfat için yeni bir ayrılık süreci başladı.
Rıfat sevdiği kızın karşısına sapa sağlam çıkabilmek için bir kliniğe yatmıştı.
Arkasında bıraktığı mektubu annesine emanet eden adam ne Ayşe ile ne de Kemal ile vedalaşmadan o gün hayatlarından çıkıp gitmişti.

Ayşe ona haber vermeden giden adamın son sözlerini , elini tutmayışını hatırladıkça ne yapacağını bilmiyordu.
Rıfat'ın onları bu evde tek başına bırakıp gidişi ile genç kız yine eski sessiz Ayşe oldu.
O an anladı Ayşe , Rıfat olmayınca onun dermanı kesiliyor , bacaklarında ayağa kalkacak gücü de bulamıyordu.
Karşısına kim geçse yıkarım sanan kızın kolu kanadı kırılmış uçamıyordu.

Fadik hanım kendince kızın süngüsünün düştüğünü görüp oğlunun aşkını itiraf ettiği mektubu sandığın en dibine sakladı.

Kendisine diklenemeyen , terkedildiğini hisseden Ayşe onun için çok daha makbul bir gelindi .
Fakat Ayşe dermansız da olsa , güçsüz hatta hayatta tek başına , yalnızda kalsa ,vazgeçmeyecekti.

Kemal okula başlamadan kız oturum işini halledecek oğlunu her gün okuluna kendisi götürüp getirecekti.
Verdiği karar ile o gün evden çıktı , Mehmet'in lokantasının önünde gördüğü çift ile derin bir nefes aldı.
Mahir ile göz göze gelince genç kız başı ile selam verip Mehmet'in  yanına içeri girdi.
Mahir kucağında çocukla içeri giren kıza hayran hayran bakarken karısı Nurcan'ın eli karnında kala kaldı.
Kocasının başkasını sevdiğini bilen kız Ayşe'yi görünce beti benzi atan Mahir ile bir kez daha anladı.
Hiç bir zaman onu Ayşe gibi sevmeyecek , hasretini çekmeyecekti.
Nurcan önündeki sandalyeye yığılırcasına otururken Mahir hala karısının ne halde olduğunu farketmeden abisi ile konuşan Ayşe'yi iziliyordu.

Mehmet ve Ayşe üzerlerinde dıçarıdaki adamın bakışlarını hissedince ikiside kendilerine bakan Mahir'e ve sandalyeye yığılıp kalan Nurcan'nın bacaklarının arasından süzülen kana baktılar.
Mehmet koşarak yanlarına geldiğinde , Mahir ancak Nurcan'ın çektiği acıyı farketti.
Ayşe ise kucağında Kemal ile köşede kızın ambulansa taşınmasını ağlayarak izledi.
"Sevmeyeceksen sen sakın bir kız ile evlenip canını yakma Kemal" diye küçük oğluna fısıldadı.

2018

Kemal ve Zeliha geçmişte yaşadıkları o geceyi düşünerek birbirlerinden bakışlarını çektiler.
Zeliha en çok kendisine sonra onu dinlemeyen adama kızsa , küfürler dahi etse yaşadığı duygudan pişman değildi.
Kemal'i öyle masum sevmişti ki yerine bir başkasını koymayı hiç düşünmemişti.
Babası onu evlendireceğini söylediğinde aklına kasabaya tek başına gelen Ayşe'ye gitmek ona anlatmak gelmişti
Fakat bunu yaşamak başkasına anlatmaktan daha kolaymış diye düşünüp kadına yalanlar söylemişti. 
Kemal yüzündeki morluklara acıyarak bakışlarını   Zeliha'nın boynuna çevirdi.

Ayşe iki gencin kapanmayan meselesinin farkına vararak oğlunun koluna dokundu.
"Senin öz annen değilim , ama annenim Kemal . Ben senin mutluluğunu görmeden aklım uçup gitsin istemiyorum ." Diye fısıldayınca genç adam onları duymaya çalışan Rıfat'a baktı.

"Babama  sende gerçeği anlatmalısın anne ! Bu kadar süre saklamamız bile hataydı ." Deyip kendisine bakan Zeliha'nın elinden tutup odasına doğru sürükledi.

Ayşe ve Rıfat giden gençlerin arkasından bir süre baktılar.
Kapı yüzlerine kapanınca Rıfat karısının ellerini tuttu.
"Ayşem , bizimde yüzleşme vaktimiz gelmedi mi ?" Diye sordu.
Yaşlı kadın gözyaşları arasından adama bakıp iç çekti.
"Sana zar zor kavuşmuşken bu kadar kolay  veda etmek istemiyorum ." Dedi.

Bir Tutam Hasret Where stories live. Discover now