18. Bölüm

15.9K 1.1K 62
                                    

Rıfat ,yaşadığı kıskançlık duygusunun damarlarına karışması ile hastaneyi arayıp fizik tedavi olmak istediğini ,hatta eve hemşire istediğini söyledi.
Adam bir an önce ayağa kalkmak için elinden ne geliyorsa yapacak ,abisi ve Cristina'ya verdiği zararı oğulları Kemal'e baba olarak ödeyecekti .
Ayşe ile sonları nasıl olurdu bilmiyordu ama onu Mahir'e ya da Hüsniye teyzenin serseri oğluna bırakmaya hiç niyeti yoktu.
Kıza saatler önce ben senin abinim diyen adam şimdi ise onunla evlilik planları yapıyordu.
Hatta kızın  kiraladım dediği evde Kemal ve Ayşe ile birlikte yaşadığı günleri hayal ederek gülümsedi.
Ayşe ise Kemal'in üzerini giydirmiş kendisi hazırlanıyordu.
Rıfat açık açık istemiyorum demişti  bu sözlerden sonra kız ne yapacağını bilmiyordu.
Kalbi ve aklı karışmıştı. ne istiyordu gerçekten bunu bulması gerekiyordu.
Mesela  ,Rıfat kimdi onun için ne ifade ediyordu artık  anlaması gerekiyordu.
Rıfat minnet duyduğu tek ailesi ,arkadaşı , abisi ya da dostumuydu ?
Yoksa en başından beri kalbine sahip olan tek adam mıydı ?

Bunu çözmesi için üzerini giyinip odadan çıktı.

Rıfat ,dışarı çıkmak için hazırlanan kızın güzelliği ile yutkundu.

Nereye gidiyorsun , ne bu halin
dese ?

Eski Ayşe olsa susar oturur hatta dışarı çıkmayı aklından bile geçirmezdi.
Fakat karşısındaki bu kız büyümüştü gözleri önünde büyümüş çok güzel bir kadın olmuştu .
Rıfat ona bakınca gurur duyuyordu .  Dursun beye bile kendini ezdirmiyordu ya adam kızın o kalkık burnunu öpmek ,alnını alnından ayırmamak istiyordu ama kahretsin ki yapamıyordu.
Ayağa kalkıp sevdiğine bir kez olsun sarılamıyordu.
Kaderin ondan aldığı sevdiğini ,kader yine karşısına çıkarmıştı ama Rıfat yine gözlerinin önündeki kıza hasret çekiyordu.
Bir tutam hasret ...

Ne yapacağını ,kıza ne diyeceğini düşünürken sözler ağzından birbir döküldü.

"Hemşire gelecek ,fizik tedaviye başlıyorum."

"İyi aferin kırmızı kurdela mı takayım!
Bunca zaman yattığın hataydı zaten."
"Sevinmedim mi gerçekten ?"

"Sevindim elbet ama en çok merak  ettim senin bu  katır inadını ne yendi."

Rıfat  kızın o dik burnunu öpmek mi istemişti az önce !
Hayır o burnu koparmak istiyordu. Dişlerini  sıkarak içinden sabır çekti  kıza dik dik sinirle  baktı.

'Başka bir katır inatlı ile karşılaştım,onu ilk ben sevdim kimseye vermem !'
Diyemeyip sadece sustu.

"Bizde oğlumla ,Mahir amcasına gidiyoruz . Teklifi mi bir de ona yapacağım . Artık o ne der bilemem ." Deyip Rıfat'ın laf söylemesine fırsat vermeden ayakkabılarını giydi.

Kemal'in elinden tutup merdivenlerden aşağıya yavaş yavaş indiler.

Kız içten içe neden eve hemşire gelmesine kızdığını düşünürken ,Rıfat ise yanıp kavruluyordu.

Elleri ile kızı Mahir'e gönderiyordu ya ondan salağı, bu yaban ellere daha gelmemiştir diye düşündü. Bunca zaman sevip sevdiğini bile söyleyemeden kızın yine kendinden kayıp gitmesine izin veriyordu. Helal olsundu başka söz söylenmezdi.

'Sen adam olmazsın Rıfat ,sen ancak uzaktan böyle mal mal bak !' söylendi.

Adam kendi kendini yerken Ayşe otobüsle Mahir'in abisinin dükkanının önüne geldi.
Amacı Mahir'e baktığında ne hissediyordu bunu denemekti.

Sonuçta o da Ayşe'yi seviyordu  değil mi ?
Sırf Rıfat'da onu seviyor diye bu hallere düşmüş adama evlenelim demişti  peki ama Mahir'de ona aşıkken bunu kendisine açık açık  belli etmişken neden Ayşe "bana abi de "diyen adamı düşünüyordu.
Neden ilk onunla evlenmek istemişti.
Kafasında ki soru işaretleri ile aylar önce çaresizce sığındığı İstanbul yazısına bakıp iç çekti.
O Ayşe'den bugün ki Ayşe'ye gelene kadar neler yaşamıştı.

Tam bir sene bir evin içinde sadece  pencereden bakarak günleri saymıştı.
Aklı Rıfat beni unutsun diye günlerin gelip geçmesini beklerken, kalbi Rıfat  gelsin beni alsın ,götürsün diyordu.

Ayşe kendine bile yeni yeni itiraf ettiği duyguları ile lokantadan içeri girince Mehmet'i gördü.
"Şey ben Mahir'i soracaktım."
"Gel kardeşim şöyle otur lütfen çekinme . "Diyen adamın kendisine davranış şekline şaşıran kız adamın gösterdiği masaya oturdu.
"Saat daha erken kimse gelmez ,rahat ol korkma ."
"Yok ondan değil abi ,ben şey diyecektim. Mahir buradaysa eğer ."
Mehmet kızın tam karşısına oturdu adamın sıkıntılı bir hali vardı.
"Kardeşim , Mahir senden umudu kesince bizim köyden bir kız ile evlendirdi babam onu  .. Paris'te yaşıyorlar  şimdi . Önemli miydi diyeceğin ? "
Ayşe ,hep yedekte kalan ,bazen can simidi olarak Rıfat'a karşı kullandığı adamın evlendiğini duyunca şaşırdı fakat üzülmedi.
Tek üzüldüğü başkasını seven bir adam ile evlenen o kızdı.
Umarım o benim yaşadıklarımı yaşamaz diye düşündü.

"Abi ben aslında oturum almak istiyorum. Çalışmak da istiyorum .Sen bilirsin belki fransa doğumlu biriyle evlenmem lazım . Bulamaz mıyız param var ayarlarım yani ." Diye bir çırpı da konuşunca Mehmet ,onu deli gibi seven Rıfat'ın buna nasıl izin verdiğini düşündü.
"Peki Rıfat'ın haberi var mı senin bu isteğinden ?"
Ayşe sandalye ile oynayan Kemal'e bakıp iç çekti.
"O beni istemiyor ,kardeşi gibi görüyormuş " deyince Mehmet aylar önce şahit olduğu manzarayı hatırlayıp kahkahalar ile gülmeye başladı.
Ayşe adamın kendisiyle dalga geçtiğini düşünüp ayaklanınca Mehmet kızı durdurdu.
"Ben senin günahına girdim , bu yüzden çok tövbe ettim . Hakkını helal et kardeşim . "
"Helal olsun ,önemli değil geldi geçti. "
"Ayşe ,Rıfat seni çok seviyor .. Kendi canından bile daha çok seviyor . Neden sana o lafları etti bilmem ama sen vazgeçme ! Ben o delinin aşkına gözlerimle şahit oldum . Mahir sizin kaderinizin bir olduğunu anladığı için çekip gitti babamın istediği kızla evlendi.Yoksa vazgeçmezdi.

"Ama Rıfat istemiyor ki beni ."deyince adam aklına gelen fikir ile gülümsedi

"Sen Rıfat'ı istiyor musun sen onu de ! Ben  sana nikah kıyacak adam bulacağım. Hem başına bela da olmayacak biri .
Ama benim adım Mehmet ise ,Rıfat o nikaha  izin vermez ."

Ayşe samimiyeti bakışlarından belli olan adama minnetle baktı.
Başını aşağı yukarı sallayıp adama içkenlikle gülümsedi.
"Bir haftaya hallederim ben senin işi ,o güne kadar haber bekle . Sakın başkasına güvenip evlenmeye kalkma tamam mı ?" Dedi.
Ayşe başını sallayınca Mehmet gülümsedi.

Kız dükkandan çıkarken adam arkasından seslendi.
"Ayşe ,Mahir'e geliş sebebin onunla evlenmek için miydi ?" Diye sordu.
Ayşe başını eğince adam gülümsedi.
"Demek ki Mahir'in kaderi de Nurcan'mış."dedi.

2018
Trabzon

Ertesi gün kahvaltı hazırlayan Ayşe'ye yardıma kalkan Zeliha başı önünde kadına "Günaydın " dedi.
"Zeliha ,niye güzel gözlerini benden sakınırsın ?"
"Sana yalan dedim ,yetmedi utanmadan birde kapına geldim . Babam başınızı belaya sokarsa abla ?"
Ayşe elindeki ekmek sepetini de masaya bırakıp kızın elinden tuttu.
"Bana hangi konuda yalan söyledin Zeliha ?"
"Aba şey o mesele .. "
"Utanma anlat kızım ,seni yargılayacak ayıplayacak değilim ."
Zeliha yaşadığı utançla kadına sımsıkı sarıldı.
"Abla ,kocan ile oğlun gidince baştan anlatsam olur mu ? Böyle birden çıkmıyor dilimden "dedi.
Ayşe gülümseyerek kızın yanağını okşadı.
"Tamam güzel kızım erkekleri evden kış kışlayalım sen bana en baştan anlat.
Oğlum Kemal ile ilgili mevzudan başla tamam mı .."
Ocakta ki demliği alıp kıza göz kırparak salona geçti.
Zeliha yaşadığı utançla salona girince yaşlı genç kıza gülümsedi.

"Gel kızım çekinme artık benden. Ayşe aban bizimle evliliğimiz ile gerçeği anlatsın sana değil mi Ayşem !"
Ayşe gülerek kocasının elini tuttu.
"Öyle tabi hem Kemal'de bizim hikayemizi merak ediyor babası ,o da dinlesin ,bilsin artık tüm gerçekleri ." Dedi.
Kemal ,annesinin sözleri ile Zeliha'ya bakarken ,Rıfat karısının Kemal konusunda ki söylediklerinin gerçek olup olmadığını çözmeye çalıştı.

Bunca yıl onu gerçek annesi bilen Kemal'in buna hazır olup olmadığından emin olamayan adam karısından bakışlarını çekince ,oğlu ve Zeliha'nın bakışlarını yakaladı.

Ayşe ,Rıfat'ın da iki genç arasındaki ateşi farkettiğini görünce sevdiği adama göz kırptı.
"Aşk işte !" Dedi .

Eh meçhul kocanın kim olduğu artık ortaya çıktı ...
Sırlarda yavaş yavaş çıkarsa , en hızlı biten hikayem olarak final yapacuk😅
Heyecanlandım vallahi eh artık
yeni bölümde
Ayşe ve Rıfat ile görüşürüz 😍

Bir Tutam Hasret Unde poveștirile trăiesc. Descoperă acum