two ☄

447 55 8
                                    

Lee Jeno

Gazeteyi en ufak ayrıntısına kadar inceleyerek okurken, işime yarayacak bir şeyler bulabilmek için içimden dua ediyordum. Annemin ve babamın baskılarından bunalmıştım, her fırsatta işe yaramaz yeteneksizin teki olduğumu yüzüme vurmalarından bıkmıştım. Elimden doğru düzgün bir şey gelmediğini ben de biliyordum ancak bu baskıları beni daha da beceriksizleştiriyordu ve bunu fark etmiyorlardı.

Gazetede aradığım şey ise yapabileceğim bir işti. Belki bana uyacak bir şeyler bulabilirdim. Belki gerçekten bir iş bulup bunu başarabilirdim, ve böylece abim bay-her-konuda-mükemmel ile kıyaslanmaktan kurtulabilirdim.

"Jeno!"

Annemin seslendiğini duyduğumda kalbim ağzımda atmaya başlasa da sesimi çıkarmadım, zaten burada beni bulamazdı. Dolabın içine saklanmıştım, bunu akıl edeceğini sanmıyordum. Elimdeki küçük feneri ilan sayfasında gezdirmeye devam ettim, ilanların hiçbiri ilgimi çekmiyordu.

"Lee Jeno, beni duymuyor musun?!"

Öfkeli ayak seslerinin kapımdan içeri yöneldiğini duyduğumda korkuyla nefesimi tutup feneri kapattım. Minik topuklu ayakkabılarıyla tıkırdayarak bütün odayı gezdiğini duyabiliyordum. Gerginlik bütün bedenimi sarmıştı. Bugün hiç kıyaslama ve aşağılamalarını çekecek bir ruh halinde değildim, yorgundum. Yorganımı altında, ayıcığıma sarılarak bütün gün ağlayabilecekmişim gibi hissediyordum.

"Salak çocuk, erkenden kaçmış yine. Kim bilir yine nerelerde serserilik yapıyor. Akşam görürsün sen."

Tıkırdayan minik topuklar, annemin söylenmeleri eşliğinde odamdan uzaklaştığında tuttuğum nefesimi bıraktım. Dolabın içi gittikçe sıcak olmaya başlamıştı, umursamamaya çalışarak yeniden feneri yaktım. Sayfanın alt köşesindeki ufak, renkli çerçeve ilgimi çekmişti. Tüm sayfaya defalarca bakmış olmama rağmen bunu yeni görüyor olmam garipti.

Hey, bu ilanı okuyan kişi, merhaba.

Bu ilanı yazma fikrini bana okuduğum bir kitap verdi. Burada o kadar ayrıntıya girmeyeceğim, eğer gelirsen belki kitaplar üzerine uzunca konuşabiliriz. İstersen başka konular üzerine de konuşabiliriz. Hiç fark etmez.

Anlayacağın üzere, ufak bir topluluk kurmayı amaçlıyorum. Herhangi bir konudan konuşabileceğimiz, bir arada vakit geçirip eğlenebileceğimiz, belki ufak proje ve etkinlikler düzenleyebileceğimiz bir topluluk. Yalnızca lise öğrencilerinden oluşacağız, bu yüzden rahat olabilirsin.

Eğer ilgini çekiyorsa pazartesi günü saat 17.00'da meydanın alt sokağındaki kafede buluşalım.

Katılımın beni çok mutlu edecektir.

Teşekkürler, sevgilerimle.

İlgimi çekmişti. Günü ve saati telefonuma not ettikten sonra feneri kapatıp dolabı kaplayan karanlığa doğru gülümsedim.

Gidecektim.

☄

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
dear dreamWhere stories live. Discover now