1. Bölüm| "Dumanlar"

10.1K 196 11
                                    

Herkese merhaba :) Yeni bölümle karşınızdayım. Yazım yanlışı yaptıysam affedin :/

Tanıtıma hiç yorum yok. Ama yapın. Yorum yapın. Vote verin. Bunları yapın ki sevdiğinizi bileyim. Yoksa anlayamam ki müneccim diğilim ben :D Şaka bir yana gerçekten eleştiriye ihtiyacım var. Destek olun bana olur mu ?

"Hayal etmeden asla ve katien okumayınız! :))"

Gözlerimi açtığımda köprünün ordaydım. Buraya nasıl geldiğimi anlamaya çalışırken annemin korku dolu çığlıklarıyla bakışlarımı sesin geldiği yöne çevirdiğimde annemle babamın köprüden aşağı yuvarlandıklarını gördüm. Dehşete düşmüştüm. Gözyaşlarımın içinde o yöne doğru koşmaya başladım. Köprünün kırılan tarafına doğru geldiğimde gözyaşlarımın daha da şiddetlendiğini ve bedenimin titremeye başladığını fark ettim. Araba dik olarak nehrin dibine çakılmıştı. Bunu arabanın arka tarafının suyun üstünde oluşundan anlamıştım. Suyun altından annemin boğuk seslerini duyuyordum.

"Zeynep! Git burdan."

"Anne sizi yalnız bırakamam!"

"Bırakmak zorundasın Zeynep."

"Bırakmak istemiyorum. Anne ben sizden ayrılmak istemiyorum."

"Bu yolculukta olmaz kızım. Babanla ikimizin çıkması gereken 2 kişilik bir yolculuk bu."

"Anne.. Gitmeyin.." 

Çaresiz bir şekilde yere çöktüm ve arabanın daha da çok nehre batmasına seyirci kaldım. Gözyaşlarım hıçkırığa dönüşürken kapanan gözlerimle köprüye yığıldım. Birkaç saniye sonra kulağıma dolan müzik sesiyle irkilerek gözlerimi açtım. Terler içindeydim. Kafamı yastıktan kaldırarak ayaklarımı yataktan aşağı koyarak doğruldum. Nefes nefese kalmıştım. Yataktan kalkıp Ceyla'nın yanına doğru yönelttim adımlarımı. Odamdan çıktığımda daha da şiddetlenen müzik sesi kulaklarımda çınlarken salona ulaştığımda Ceyla çayını dolduruyordu. Birkaç saniye sonra dolan gözlerimle ona baktım.

"Zey bende seni.. Zey sen ağlıyorsun."

"Ceyla ben onları gördüm yine."

"Gel buraya." 

Kollarını açarak şevkatle ve sıkıca bana sarıldı. Sırtımı sıvazlıyordu. Bense onun omzunda ağlıyordum. Bazen oluyordu böyle. Farklı yerlerde annemle babamın ölümüne şahit oluyordum. Farklı yerlerde farklı ölüm şekilleriyle. O kadar canımı yakıyordu ki. Bazen dayanamıyorum. Düşüyorum öylece. Ve yine beni kolumdan tutup kaldıran Ceyla oluyor.

"Cey, benim canım çok yanıyor."

"Şşştt. Tamam geçti. Bak ben burdayım yanındayım Zeynep." Gözlerine bakmamı sağladı. Karşımda durdu ve konuşmasına devam etti. Benimse gözlerim hala yaşlıydı. 

"Hem bak beklediğin gün. En sevdiğin yere gidiyoruz."

"Yani evet. Ama çok kötüydü Cey."

"Ben senin neşeni yerine nasıl getireceğimi biliyorum ama." Gözyaşlarımı sildim ve bakışlarımı tekrar Ceyla'ya çevirdim.

"Nasıl olcakmış o?" Masada duran tavanın kapağını açarak sırıtmaya başladı.

"İşte böylee"

"Cey omlet  yapmışsın. En sevdiğimden, gülen suratlı." Yüzüm gülmüştü biraz. Rüyamın etkisinden kurtulmaya çalışacaktım. Zaten sörf yapınca kafam dağılacaktı. Bunu biraz daha öne almakta sakınca yoktu yani di mi? Bende gülümseyip, yanaklarını sıkarak masaya yerleştim. O da karşıma oturdu. 

Tutsak ~ZeyKer~ ►AskıdaNơi câu chuyện tồn tại. Hãy khám phá bây giờ