50.Kalbimdeki Deniz

6K 479 299
                                    

Leyla Ömer'in yanından çıktıktan sonra bir müddet daha arabada kalmak istedi. Ömer'den bir haber gelene kadar hiç bir yere gitmeye niyeti yoktu. Arabaya oturduğunda yolculuğunda verdiği yorgunlukla kısa bir sürede kendini uykuya teslim etti. Fakat uyanması hareket halinde ki arabada oldu. Etrafına bakıp hastanede olmadığını fark edince hızla kalktı. Şoför koltuğunda oturan Banu'yu görünce endişeyle sordu.

"Banu nereye gidiyoruz?"

"Ah nihayet uyandın, eve gidiyoruz kuzum"

"Neden hastaneden ayrıldık, lütfen beni geri götür"

"Hiç kusura bakma götüremem, çünkü çok tehlikeli"

"Neden!?"

"Hastanenin önü mahşer gibi hayatım. o yüzden gidemeyiz" Leyla elini kalbine koydu ve korkuyla sordu.

"Ömer... Ömer'e bir şey mi oldu?" Dudakları titrerken nefesi sıklaştı. Banu'nun verdiği cevabı duyduktan sonrası yoktu. Sonrası karanlıktı.

..............

Altı ay önce...

Deniz Hoşça kal dedikten sonra arkasını dönüp gitti. Ayakları vücudunu özleme, hasrete doğru taşırken ruhu, kalbi Kemal'e koşuyordu. Sonra durdu ayakları, vücudu hükmedemedi, gözleri arsızca baktı arkasında ki adama. Bir müddet sadece baktı. Aşkı öğrendiği, büyüdüğü, aşık olduğu o kara gözlere. Dayanamadı koştu, kollarını açıp boynuna doladı. Göz yaşlarına saklamadı doya doya ağladı sevdiğinin boynunda. Alamadı... karşılığını alamadı ama bu içini dökmesine engel olmadı.

"Bir senin değil herkesin kalbini kırdım ama senin kalbini başka kırmışım, bilmiyordum. Gitme demeyeceksin bunu biliyorum, ben de kalmayacağım zaten. Önce kendimle hesaplaşmalıyım, ben kendimi affetmeden senden beni affetmeni bekleyemem... Hoşça kal" Bu sözlerden sonra, bu sefer arkasına bile bakmadan gitti Deniz. Kemal öylece baktı arkasından ve onun şu an ki durumunu, ne güzel anlatıyordu Ümit Yaşar Oğuzcan'ın mısraları.

RIHTIMDA

Bir beyaz gemiydi ayıran onları

Kadın güvertedeydi adam rıhtımda

Şimdi unuttum yüzünü kadının

Adamın gözleri aklımda

Kana bulanmış bıçaklar gibi

Uzun kirpikleri ıslaktı

Adam dertli, adam darmadağın

Dokunsalar ağlayacaktı

Adam bitkindi, adam seviyordu

Kalan kederdi giden gemiyse

Taş olduğu içindir dedim

Rıhtım taşları erimediyse

Derken bir düdük öttü ansızın

Bembeyaz gemi git gide ufaldı

Korkunç yalnızlığıyla baş başa 

Rıhtımda bir adam kaldı

.............

Banu Leyla'nın korkuyla sorduğu soruya sinsice gülerek cevap verdi.

"Evet kuzum Ömer..." Demeye kalmadan arkadan gelen gürültüyle aynadan bakıp Leyla'nın bayıldığını görünce panik halde arabayı sağa çekti. Hemen arka koltuğa geçip Leyla'nın yanına oturdu ve başının altından tutarak boşta kalan eliyle hafifçe sarsıp uyandırmaya çalıştı. 

"Leyla uyan kuzum" Banu tanıyordu arkadaşını ama yine de endişelenmişti.

"Hadi be kızım ya, yapma şöyle hadi uyan!" Banu etrafına bakındı, şimdi bir kolonya olsaydı hemen uyanırdı. O anda aklına gelenle arka koltuğa attığı çantasını aldı eline, biliyordu bu Leyla için bir işkence olacaktı daha çok ama başka çaresi de yoktu. Hemen çantasında ki parfümünü alıp eline sıktı ve Leyla'nın burnuna götürdü. Zaten bir müddettir baygın olan Leyla burnuna değen o ağır kokuyla yavaş yavaş kendine geldi. İyiden iyiye ayılan Leyla gayri ihtiyari Banu'nu elini ittirdi.

Aşk'ı kıyametHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin