38. Gidiyorum Bütün Aşklar Yüreğimde

7.3K 520 280
                                    

En nihayetinde yeni bir bölümle daha sizinleyim. Her bölüm yayınladığımda bir dahakine okurlarımı bekletmeyeceğim diyorum ama olmuyor bir türlü, Üzgünüm :( Şu WhatsApp gurubu fikrini şimdilik rafa kaldırıyorum.

Seviliyorsunuz iyi okumalar :)

Ömer sanki dün nişanlanmış bir adam değilmiş gibi barut misali bir giriş yaptı iş yerine. Katına çıkıp odasına girmek için yöneldiğinde Elif her zaman ki gibi hemen ayağa kalktı.

"Günaydın efen..." Sözünü daha tamamlayamadan yüzüne bile bakmadan odasına girince patronu, korku ve şaşkınlıkla baktı arkasından Elif. Neden sonra kendine gelip, patronunun kahvesini ve bu günün dosyasını alıp korkuyla tıklattı kapıyı, gir komutunu aldıktan sonra içeri girdi.

"Günaydın Ömer bey"

"Günaydın!" Derince yutkundu Elif, eli titreyerek zar zor kahvesini verdi Ömer'in ve her zaman ki teşekkürünü alamayınca bir kez daha şaşırdı. Sanki dili tutuldu.

"Elif!" Ömer'in kükremesiyle kendine geldi Elif.

"Efendim Ömer bey"

"Elif! Dosya diyorum bu günün programı diyorum, söylesene kızım"

"Ta... tamam Ömer bey" Elif programı söyleyip koşar adım ayrıldı bu mayın yüklü odadan, odadan çıktıktan sonra bilgisayarına yönelen Ömer telefonunun çalması ile ekranına baktı Ali yazısını görünce hemen cevapladı.

"Ali, nasılsın?"

"Ben iyiyim de sen nasılsın"

"İyiyim oğlum"

"Abi ne diyorsun sen ya! Nişanlanmışsın?"

"Evet nişanlandım, vakti gelmişti artık"

"Yok yok sen iyi değilsin, abi Leyla ablaya ne oldu" Bu sözler üzerine Ömer'in alnındaki bütün damarlar belirdi, sıktığı elinin rengi neredeyse beyaza dönmeye başladı.

"Abi orada mısın?" Sakin olmalıydı, çok sakin olmalıydı.

"Biz" Dedi ve derin bir nefes aldı.

"Biz ayrıldık"

"Siz mi ayrıldınız, sen mi ayrıldın abi"

"Yeter Ali uzatma! Konuştuk ayrıldık, bitti"

"Abi onun seni ne kadar sevdiğini biliyorum, onun için de bittiğinden emin misin?"

"Merak etme sen Selçuk yanında, dün Banu yanındaydı sordum gayet iyiymiş"

"Ben pek inanamıyorum ama neyse yarın geliyoruz annemle konuşuruz"

"Tamam konuşuruz, Dikkatli gelin"

"Tamam abi görüşürüz" Ali telefonu kapattıktan sonra hemen Leyla'yı aramak istedi ama vazgeçti çünkü bu konuyu yüz yüze konuşmalıydı.

...........................

Leyla sabah uyandığında kendini daha iyi hissediyordu. Gülizar hanımla konuşmak iyi gelmişti. Gidecekti bu şehirden, biraz abes olsa da, daha dün tanıştığı bu insanlarla gidecekti, arkasında hiç bir iz bırakmadan gidecekti. Leyla banyoda elini yüzünü yıkadıktan sonra oturma gurubunun olduğu kısma geçtiğinde Gülizar hanımın güler yüzüyle karşılaştı.

"Günaydın kızım"

"Günaydın Gülizar hanım"

"Kızım biz birazdan çıkıyoruz, sende kahvaltını yap, saat dört gibi çıkarız yola"

"Tamam Gülizar hanım"

Leyla Gülizar hanımı yolcu ettikten sonra önce arayıp kahvaltıyı odaya isteyecekti ama sonra vazgeçti. Yiyecek durumda değildi zaten, mutfakta kendine kahve yapıp tezgahın üzerinde duran kurabiyelerden bir tane aldı. Kahvesi bittikten sonra duş almayı düşündü ama giyecek bir şeyi yoktu. Görünmekten korksa da eve gitmesi gerekiyordu. Hemen resepsiyonu arayıp bir taksi çağırmalarını istedi. Nasıl olsa kapıda adam yoktu, Selçuk'ta ailesinin yanındaydı. Hiç kimseye görünmeden gidip gelirdi. Hazırlanıp çantasını da alıp çıktı. Taksiye bindiğinde aklına gelenle çantasına elini attığında aradığını bulamadı. Telefonu yoktu, sonra dün yaşadıkları bir bir düştü zihnine. Tabi ya telefonu suya düşmüştü, şimdi ne yapacaktı? Bir telefon almalıydı ama burada değil İzmir'e gittiği gibi alabilirdi. Artık Banu'yu Gülizar hanımın telefonundan arardı. Eve giriş yaptığında etrafına baktı, bu eve ilk gelişini hatırladı, Ömer'i bu evden kaç sefer kalp çarpıntısıyla göndermişti. Aklına düşen her anıyla bir yaş süzüldü gözlerinden. Bu evden, bu şehirden gitmekle en iyisini yapıyordu. Daha fazla oyalanmadan odasına çıkıp kendine ufak bir valiz hazırladı. Tam dolabın kapağını kapatırken gözüne ilişen elbise ile yeniden açtı kapağını, eli Ömer'in doğum gününde aldığı beyaz elbiseye gitti. O gün ne kadar mutluydu, Ömer nasıl da aşkla bakmıştı o gün gözlerine, etrafında bir sürü insan, o yaşında hatırladığı ilk doğum gününü kutlamıştı. Gözlerinin yaşını sildikten sonra kendi kendine söylendi.

Aşk'ı kıyametHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin