Vırak?

890 83 44
                                    

Asgard'ın en büyük kütüphanelerinden birinde , elinde tuttuğu üst üste dizilmiş kalın kitaplarla rafların arasında dolaşıyordu. Onca kitap almasına rağmen hala tatmin olmamıştı ve taşımanın gittikçe zorlaşmasının onun için bir önemi de yoktu. 

Parmak uçlarında yükselerek son bir kitap daha almak için uzandı. Kapağında altın işlemeler olan kitabı görünce heyecanlanmıştı. Kitaba yetişmeye çalışırken tek eline almak zorunda kaldığı ağır kitaplar yüzünden bacakları titrerken dili de dışardaydı. Kitaba parmağıyla dokunup kendine çektiğinde hesaplayamadığı bir şekilde kitap aşağıya , yani kafasına düşünce dünyası dönen Loki biraz sonra yere düşünce tuttuğu bütün kitaplar etrafa saçılmıştı. Ancak diğer kitapları önemsemeden o kafasına düşen kitaba doğru emekledi. Herhangi bir sayfası açılmıştı düştüğünde. Kitabı eline aldı ve sırtını da bir rafa yasladıktan sonra açık olan sayfayı okumaya başladı. 

"Vay canına!" dedi birden. İstemeyerek bağırmıştı. "Bu annemin büyü kitabı!" 

Kırmızıyla altı çizilmiş yerleri okurken birden gözü sayfanın en sağında daire içine alınmış bir bölüme kaydı. Diğerlerinin aksine bu önemsizce çizilmişti. O kısmı okudu. 

"Kurbağaya çevirmek mi?" Loki yüzünü buruşturdu. Ardından bunu birine yaparsa ne kadar eğlenebileceğini düşündü. Elini kaldırdı , sadece denemek istiyordu. 

"Piertotum episkey!" Elinden çıkan yeşil ışık tuttuğu yere doğru süzülüp birden kayboldu. Gülümsedi , bunu muhafızlardan birine yapabilirdi. Belki de Heimdall'a yada-

Düşüncelerine ara vermek zorunda kaldı , çünkü karşısında duran kitaplar az önce kıpırdamış , ardından hışırt diye bir ses gelmişti. Kalbi korkuyla atmaya başlamıştı , kütüphanede kendinden başka kimse yoktu ki?

Elinde tuttuğu kitabı kapatıp yer koyduktan sonra oturduğu yerden kalktı. Yavaşa sesin kaynağına doğru yürümeye başladı. Rafın kenarından başını uzatıp olan bitene bakmaya çalıştı. Ancak etrafta kimseler yoktu. Gözlerini bu defa aşağıya indirdi. Sadece yerde duran kıyafetleri görebildi. 

"Bunlar da ne?" dedi çatık kaşlarıyla kıyafetlere doğru yürürken. Kırmızı pelerini gördü ve gözlerini devirdi. 

"Thor?" Etrafına bakındı. "Kütüphanede çıplak gezemezsin!" 

Kıyafetlerin yanında bir kitap gördü. Sayfası paramparçaydı. Daha sonra raflara baktı. İki kitabın arası oldukça aralıktı. Başını o hizaya getirdi ve bu sefer rafta içine tıkıştırılmış kağıtlar olan bir boru gördü. Raf doğruca demin kendi oturduğu yere bakıyordu. 

"Demek beni korkutacaktın!" Doğrulup ellerini beline koydu. Gözleri yine kıyafetlere kaydı. "Neredesin o zaman?" 

Bu sefer aynı hışırtı kıyafetlerin içinden gelmeye başladı. Eş zamanlı olarak kırmızı pelerinin içindeki bir şey sanki dışarı çıkmaya çalışıyormuş gibi sağa sola hareket etmeye başlayınca Loki eğilerek pelerine yaklaştı. Dizlerini kırıp pelerine elini uzattı ve kırmızı örtüyü aniden çekip kaldırdı. Bunu yapmasıyla birlikte yüzüne doğru zıplayan şeyle dengesini kaybedip kalçasının üzerine düşerken korkuyla bağırıyordu. 

Biraz sonra üzerine atlayan şeyi görebilmek için başını arkaya doğru çevirdi. Yerde durup kendisine donukça bakan yeşil kurbağayı gördüğünde gülmemek için yanaklarını şişirdi. Ancak sonra kendini tutamamış kahkahalar eşliğinde yerlere yatarak gülmeye başlamıştı. 

"Seni kurbağaya çevirmişim!" Yerde yuvarlanırken bağırdı. Hayatında daha fazla eğlenemezdi. O gülmeye devam ederken kurbağa uzakta olmasına rağmen tek sıçrayışta gülüp duran Loki'nin karnına zıpladı. 

Little One | Thor x LokiWhere stories live. Discover now