X - Dirty Dancing

207 11 0
                                    

“İnanamıyorum! Madison Square Garden’da konser verdik!” Sahne arkasında çocuklar heyecanla birbirine sarılırken sıkıntıyla gülümsedim ve Taylor Swift’in menajeri Dan Dymtrow’a baktım.

Özet geçmem gerekirse, o beklenen büyük gün gelmişti. Yani One Direction, MSG’da konser vermişti. Robert ve yönetimden birkaç kişi, çocukların kalanıyla Amerika’ya gelmişlerdi ve Taylor&Harry birlikteliğinde her şeyin yolunda olduğu konusunda beni tebrik etmişlerdi. Bu komikti aslında, yani, zaten Harry ve Taylor gerçekten çıkıyor gibilerdi. Benim bir şey yapmama gerek kalmıyordu. Hah.

Dan Dymtrow gülümseyip yanıma geldi. “After Party için hazırlıklar tamam, değil mi?”

“Evet,” dedim yarım bir tebessümle. Ardından çocuklara baktım. “Birazdan gideriz.”

“Güzel,” dedikten sonra gözü arkama takıldı. “Ah, Taylor,” diye seslendi. Arkama dönmeden Taylor’ın yanımıza gelmesini bekledim. “Scarlett konser sonrası parti için her şeyi ayarlamış. Özellikle bu gece Harry ile daha yakın olman gerekiyor.”

Yutkundum.

“Tamam, bir sorun yok,” deyip bana gülümsediğinde, Taylor’a zoraki bir gülücükle karşılık verdim. Kişisel olarak ondan hoşlanmasam da elbette saygı duyuyordum. Onu tersleyecek halim yoktu.

“Aklımda çok havalı bir fikir var,” dedi Dan gözleri parlayarak. Taylor heyecanla ona baktığında devam etti. “Dirty dancing!”

Pekala, bence bu hiç de iyi bir fikir değildi.

Yani, bu onlar için fazla havalıydı? Sonuçta onların ilişkisi formaliteydi. Yoksa gerçek mi olmuştu?

Harry’yle iş dışında başka hiçbir şeyden konuşmama kararımızı gereğinden fazla yerine getirdiğimiz için o günden beri kafamda milyon tane soru birikmişti. Tanrım, bu durum gerçekten berbattı.

“Scarlett?” Dan’in sesiyle irkildim. “Haha, burada mısın?”

“Ah, evet, üzgünüm. Yorgunum da.”

Taylor ve Dan bana anlayışlı bir ifadeyle baktıklarında tekrar gülümsememi suratıma yerleştirdim. “Bence bu iyi bir fikir.”

“Ama Harry’ye de soralım,” deyip heyecanla birbirleriyle konuşan beş komik kişiden en aptal olanlarına seslendi. Harry’ye yani canım. “Harry! Hey! Gelebilir misin?”

Harry kaşlarını çatıp Dan ve Taylor’ın arasına girdi. Tam karşımda durmasına rağmen bana bakmamak için çabalıyor gibiydi. Gözlerimi devirdim.

“Diyorum ki, MSG sonrası partide Taylor’la özel bir koreografiniz olsun,” dedi Dan.

Harry bir anlığına bana baktıktan sonra yine başını çevirdi. “Ne gibi?”

“Dirty dancing!”

“Ne?”

“Ah, evlat, bilmiyor musun-”

“Biliyorum, biliyorum,” dedikten sonra Taylor’a bakıp gülümsedi. “Benim için sorun yok.”

Derince nefesimi verip dümdüz Harry’ye baktım. “Güzel. Bu ikna edici olacak,” dedikten sonra bir şey demelerine fırsat vermeden diğer çocukların yanına gittim. Kafamı ancak onların yanında dağıtabilirdim. Niall’la biraz sohbet ettikten sonra Louis’yle konuşuyorduk ki, Harry yanımıza geldi. Louis şüpheli bakışlarını ikimiz üzerinde gezdirirken, ikimiz de birbirimize bakmaya tenezzül etmiyorduk.

“Lou, biraz konuşabilir miyiz?” dedi Harry sessizce.

“Fark ettiysen şu anda onunla ben konuşuyorum.”

Moves Like StylesWhere stories live. Discover now