XXIV- happy birthday, harry

55 3 5
                                    







Eheh. İyi okumalar.





Evet, bugün o gündü ve ben harika hissediyordum.

"Ne var canım, olamaz mı?" dedim küçük yaramaz bir çocuk gibi iri gözlerle Tex'e bakarak.

Tex iç çekip yanıma geldi. "Sence bunu beğenecek mi?"

"Evet," dedim fısıldar gibi. Elimdeki kırmızı hediye kutusuna bakıp dudaklarımı büzdüm. Sıradan bir hediyeydi yani ama beğeneceğini biliyordum.

"Ama senden artık uzaklaşmak istedigini söylemişti," dedi. Bu sözleri söylerken mayın tarlasındaymış gibi aşırı dikkatli davranmaya çalışıyordu.

"Evet," dedim ve birden kaşlarımı kaldırdım. "Ama bu hediyeyi yine de ona verebilirim."

"Tuhaf olmaz mı?"

"Hayır," dedim kendimden emin bir şekilde. "Olmaz."

Gerçekten de tuhaf olmayacaktı. 1 Şubat 2013 akşamı, Londra'da doğum günü partisinin yapılacağı bara giderken Harry, kaşlarını kaldırarak elimdeki hediye paketine bakmıştı. Üzerindeki o saçma, siyah üstüne beyaz kalpli gömleğiyle tam bir züppe gibi görünüyordu.

İstedikleri de buydu ya.

Bar boşaltılıp neredeyse hiçbir hayran grubunun haberi olmadan içeri girmeyi başardığımızda Harry hediye paketine meraklı bakışlar atmadan duramıyordu. Ay, cidden merak ediyordu. Bu bir şekilde mutlu olmama sebep olmuştu.

Üzerime giydiğim siyah belime tam oturan elbiseyle onun aksine oldukça şıktım, bu da kendime güvenimi yerine getiriyordu. Hemen hemen. Ee, hediyeyi verirken buna ihtiyacım olacaktı.

Yanlarına gittiğimde "Ne yapalım, kendisi istedi," diyordu Louis Zayn'e kızgınca. Beni görünce susup sırıttılar.

"Pek şıksın Scarlett!" dedi Louis neşeyle şakıyarak.

"Sen de pek naziksin," dedim gülümseyerek. Etrafıma bakındım. "Harry nerede?"

Bu sorumun üstüne duraksayıp elimdeki kırmızı hediye paketine baktılar.

"Ona hediye mi aldın?" dedi Zayn iri gözlerle.

"Eh, evet," dedim ve soru dolu bakışlarımı ikisi üzerinde gezdirdim. "Harry saklanıyor mu nedir?"

"Hah, yok canım," dedi Louis gülerek.

"Barın arka tarafında olsa gerek," dedi Zayn omuz silkerek.

Onlara doğru yaklaştığımda merakla eğildiler. "Bu gizli bilgiyi benimle paylaştığınız için teşekkürler," diye fısıldadım ve göz devirmelerini umursamadan arka tarafa yollandım. Parti henüz başlamadığı için ortalık pek kalabalık değildi.

Harry için bakınırken, duvara yaslanmış düşünüyor olduğunu gördüm. Uzun vücudu sanat eseriymiş gibi duruyorken bir süre onu izledim. Yanına yaklaştığımda irkilmişti.

"Hey," dedim sakin bir sesle.

"Hey," dedi o da yavaşça. Ellerini nereye koyacağını bilememişti.

Muhteşem diyaloğumuzun ardından ikimiz de susmuş birbirimize bakıyorduk.

Pekala, Scarlett, hediye alman gayet normal bir şey, biliyorsun.

"Şey, doğum günün kutlu olsun, diyecektim," dedim nihayet.

Bir an bile beklemeden "Teşekkürler," dedi, kaşlarını kaldırarak. Yeşil gözlerinin bir anlığına parladığına yemin edebilirdim. Elimdeki pakete kaçamak birbakış attı. "Bana hediye mi aldın?"

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Aug 28, 2016 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

Moves Like StylesWhere stories live. Discover now