Dekaennea

578 45 13
                                    


19
Etrafa bakıp her yerin fotoğrafını çekiyor ve küçük bir çocuk gibi eğleniyordu...
Bu hallerini gördükçe onunla beraber çocuk olmak istiyordum. İnsanları önemsemeden günün tadını çıkarıyorduk. Soluk soluğa yanıma gelip;
"Yoongi şuna bakar mısın? Nasıl çekmişim?"
Onaylayarak "Mükemmel" dedim. Önümüzde birkaç müze vardı. Ve dolaşacak yerlerimiz vardı. Seok Jin ortalıkta çocuk gibi koşuşturuyordu.
Bu halleri çok hoşuma gidiyordu.

Öğlen yemeğini minik bir kafede mutlulukla yerken onaylayan birkaç mırıltı çıktı ağzından.
"Buraya 10 üzerinden 8 veriyorum."
Çatalı kenara koyarak SeokJin'e  döndüm.
"Ama çok beğendiğini söyledin? Puanı tuzundan dolayı kırdığını söyleme!"

"Hayır o yerinde sadece garson kız çok ama çok fazla baktı da ondan dolayı..."

Kıkırdayarak yemeğime döndüm. Gerçekten bu kadar kıskanç olması normal olabilir miydi? "Seok Jin bazen kimin büyük olduğunu merak ediyorum." Ağzındaki dolu yemekler ile kıkırdadı.

Birkaç müzeyi de gezdikten sonra ara sokaklardan otele doğru gittik. Heryer birbirine çıkıyordu resmen.

"Biliyor musun buranın gece hayatını merak ediyorum." Merak etmesi hoş ama buranın gece hayatı 9'da bitiyordu. Saat 4'te ise dükkanlar kapanıyordu.

"O bakışı atma bana tabi ki gelmeden herşeyi araştırdım. Birkaç sokak ilerideki yerde süper
Bir mekan var. Oraya gitmeliyiz."

"Seokjin tamam ama çok abartmak yok tamam mı?" Başı ile onayladı ve bavula koştu. Giydiği kıyafetler o kadar göz alıcıydı ki ona göre bir kıyafet giymeye çalıştım. Üstümü düzeltirken gömleği hafifçe çıkarttım. Hazırdım!

Gecenin ilerleyen saatlerinde çok beklediğim gibi geçmedi. Tamamen kendini kaybetmiş. Herşeyi içiyordu ve iyi olduğunu söyledi. Ama ben öyle düşünmüyordum.

"Seokjin bence bu kadar yeterli. Artık gitmemiz gerekiyor."

"Ama daha dans etmedik bebeğim. Hadi gel!" Müziğe ayak uydurarak değişik figürler yaptı. Neden bu kadar inatçıydı. Ayak uydurmaya çalışıyordum.

Saatler sonra kapıdan çıkabildiğimizde bana baktı. "Neden bu kadar sinir bozucusun? Daha yeni eğlenmeye başlıyorduk."

Kolundan çekiştirerek yürümeye çalışıyordum. Bu çok zordu. Yürürken çok fazla yalpalıyor ve düşecekmiş gibi duruyor. Otele gidene kadar canım çıkmıştı.

"Sen beni zaten hiç sevmedin? Öyle değil mi?"
Bakışlarımı ona çevirdiğimde çok sert bir şekilde baktım.

"Seok Jin pişman olacağın şeyler söyleme. Tamam mı?" Kafasını alayla salladı. "Eminim öyledir."
Yalpalayarak üstünü çıkardı. " Biliyor musun? Hayatımın büyük bir bölümünü seni severek geçirdim. Şu an çok mutluyum. Peki ya sen Yoongi?"

Yanına giderek ceketimi koltuğa attım. "Seok Jin şu an sana karşı olan hislerimin ne kadar özel olduğunu biliyor musun?"

Gömleğinin düğmelerini yavaş hareketlerle çıkardı ve kenara koydu. "Bilmiyorum işte. Bunu bana kanıtlaman gerek?"

Seri adımlarla yanıma geldi. " Kanıtlaya bilir misin?"
Ellerinden tutup geriye doğru sürükledim.

Yatağa doğru ittirip yavaşça kendini bıraktı. Üstündeki yerine yerleştiğim an gömleğimin düğmelerini yavaşça açtım. Alkolün verdiği haz ile bütün her şeyi yavaş yapıyordum. Soluk soluğa bile bırakabilirdim.

Kulağına doğru eğilip "Biraz bu işlerde yeniyim desem. Bana inanır mısın?"

Nutku tutulmuştu. Yerimde rahatsız olarak kıpırdandım. Ani bir hızla boynuna eğildiğim ağzından birkaç mırıltı ile inledi.

Kollarını yukarıya kaldırıp tuttum. Ve izleri boynundan memesine kadar indirdim.
"Yoongi beni çıldırtıyorsun.."

İşimi bırakıp yüzüne baktığımda; "zaten amacımda buydu bebeğim." Sözlerim fısıltı ile söyledim.

"Yoongi ben çok ağm~''

Yüzümdeki sırıtış ile aşağılara doğru indim. Kendini tam olarak bana teslim ettiğini hissetmiştim.

"Bence artık kesinlikle ikna olmuşsundur Seok Jin. Hm?" Oturduğum yerden yana kayarak onu öylece bıraktım.

" Yoongi çıldırdın mı? Şu an mı cidden!"
Aniden ayağa kalktığı an eliyle ağzını kapattı. Olamaz!

"Miden mi bulandı iyi misin?" Ayağa kaldırıp hızla tuvalete koşturdum. Bütün midesini temizledikten sonra bu kadar içmemesi gerektiğini hissetirecek bakış attım diyebilirim.Halsiz bir şekilde ayağa kalktı ve elini yüzünü yıkadı. Fazlası ile uykulu gözüküyordu. Sabah saatleriydi zaten.
"Beni ikna ettin sevgilim. Şimdi lütfen uyuyabilir miyiz?" Masum yüzünü avuçlarımın arasına alıp burnuna öpücük kondurdum.

"Tabi ki. Ama yürümeni bile istemiyorum. Hadi gel bakalım."
Kucağıma aldığım gibi gözleri büyüdü. "Yoongi? Beni korkuttun!"

Kıkırdayarak yatağa yatırdım. "Kıyafetlerimiz?" Esneyerek söylediği şey ile harekete geçtim.Üstündekilerden kurtuldum ve sadece bir bez parçası bıraktım.
Uykuya dalmak üzere olan sevgilime baktım.

"İyi geceler sevgilim." Mırıltılı sesler eşliğinde uykuya daldı. Işıkları kapatıp örtüyü üzerime alıp uyuyan bedeni dibime çektim.

Kalbim onun yanında farklı atıyordu artık. Farklı hisler içeresindeydim. Bana her şeyi farklı hissettiriyordu.

Bizi hiçbir güç ayıramazdı.

>Devam Edecek.

Aman Tanrım. Ben ne zamandır yokum ya?!
Sizi o kadar fazla beklettim ki ne desem boş tek şey son sınıf olmam diyebilirim ama artık rahatlamak için yazmak istiyorum. Ve sizi çok özledim buradan çok uzaklaşmıştım. Hikayemi yazmayı düşünmeyi o kadar özlemişim ki anlatamam.

Umarım sizde burdasınızdır. Beğenilerinizi bekliyor ve yorumlarınızı merak ediyorum! Görüşmek üzere!

friend? * yoonjinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin