Dekaeksi

1K 88 62
                                    

Merhaba çok gecikti normalden biraz fazlca gecikti biliyorum ama yazamıyorum bu konuda anlayış gösterirseniz sevinirim. Geç gelmesinin nedeni tam olarak ben ve düşüncelerimdir.  Umarım beğendiğiniz bir bölüm olur. Birde bazen yukarıya video koyuyorum. Bakarsanız sevinirim. Youtube'da en sevdiğim olaylardan biri fmv izlemektir!
Son olarak bir kez daha söylemek istiyorum profilimizden #BWFTMoon'un kitabına da bakmanızı öneriyorum.

-Angel

                                   16SeokJin:

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.


16
SeokJin:

Şaka yapıyor olmalıydı. Ama karşımdaki çok ciddi bir Yoongiydi. Bu alışılmadık durumu gördüklerim ve duyduğum herşeyi bir kez daha içimden geçirdim. Cümlelerim tam anlamıyla boğazımda birikmişti. "Yoongi bu söylediklerinden gerçekten emin misin? Yani sen?"
Yanıma yaklaşarak elimi kalbine götürdü. "Yanındayken ne kadar hızlı atıyor hissediyor musun?"
Kalbi avucumun içindeymiş gibiydi. Anlatılmaz bir hızda atıyordu. Kollarımı bir tutup bedenimi kendine çektiği an merdivenden bir basamak atlayıp beni kollarına sardı. Sarıldığı beden benim bedenimdi! Benim!

Şokla hala ona bakıyordum. Bu gerçek olamayacak kadar güzeldi. Yüzünü kendime çevirip dudaklarına masum bir öpücük kondurdum. Gözleri beni takip ediyordu. 2. kez uğradığı şok ile küçük gözleri bir kat büyüdü. Onu bu kadar şaşkın görmek beni biraz güldürmüştü. "Yoongi sana uzun zamandır söyleyemediğim hatta uzak kalmamıza bile neden olan kelime birazdan dudaklarımın arasından çıkacak sonunda."

Kendimi hazır hissediyordum. "Seni seviyorum. Kalbimin diğer sahibi olur musun?"

Gülümseyerek bana baktı. Belimden tutarak kendine doğru çekti. Ve bedenimi bir kez daha sardı. Aynı sarmaşıklar gibiydi. Bizi bir arada tutacak tek şey duygularımızdı. Yoğun duygularım bir anda yattığı mağaradan çıkarak haykırmaya başlamıştı. Anlatılmaz bir mutluluktu bu.

"Lütfen evimize geri döner misin Seok Jin?"
Ellerimi beyaz olan pamuksu ellerinin arasına koyarak ona baktım. "Tabi ki. Ama önce Namjoon ile tanışmanı istiyorum ama o gerçekten iyi birisi."

Göz devirdiğini hafiften görsemde beni kırmadan içeri girdi.

> > >

Ellerimiz bir arada yürüyerek evin kapısına geldik. Yoongi şifreyi hızla girip kapının kilidiniz açılmasını sağladı. İçeriye girdiğimizde ev anlatılmaz bir biçimde dağınık ve pisti. "Yoongi sen burda nasıl yaşadın?" Güldü ve elimi tuttu. "O zaman mutfağa bakmasan iyi olur."
Gördüklerim tam anlamıyla rezaletti. "Galiba bugün çok işimiz var ne dersin?"

Bütün gün boyunca vakit geçirerek yaşadığımız habitatı temizledik diyebilirim. Hayvanların yaşadığı ahırdan bile pis olan evi kendine getirmek öylesine uzun sürmüştü ki!

Evde o kız ile alakalı herşeyi bir kenara koydum. Yeni bir sayfa açıyorduk. Böyle tanımlayabilirim durumu. Yorgunlukla güzel bir duş molasından sonra aynada kendime bakıp krem sürdüm. Havluyu başıma götürüp uzayan saçlarımı karıştırdım. Çarptığım beden ile havlunun altından karşımdaki bedene baktım. "Ups üzgünüm."

Üstümdeki su damlaları parkede çıkardığı pıt pıt sesi kalbim ile aynıydı. Ağzımdan çıkan sözleri ne ara dedim kestiremiyordum. Kolunu bana uzatıp bedenimi kendine çekince bir kaç kat daha hızlanan kalbim ile daha  da heyecanlandırıyordu.

"Seok Jin kalbinin sesini dünyanın öbür ucundan bile duyabilirim. En küçük hareketim ile bu kadar heyecanlanman beni deli ediyor. Biliyor musun?" Sözleriyle daha çok kendimden geçerken beni bir anda kendine çekip öpmesi ile kendime geldim. Gözlerim onun şehvetine kapılıp yavaşça kapanıp arkaya doğru yürümeye başladım.  Adımlarımızı yavaş yavaş atıyorduk. Kendimi hiçliğin ortasında gibi hissediyordum. Sanki hiç bitmeyen bir andı.

Bedenim yatak ile bulaşana kadar ne yaptığımız ve nereye doğru gittiğimizi anladım. Yoongi'yi durdurdum."Yoongi bence şu an olmaz."

"Biliyorum. Bu yüzden herşey sırayla. Uykun olduğunu da biliyorum." Gözlerim kapanıp kapanmamakla savaşıyor gibiydi. "Kim Seok Jin tatlı rüyalar."

Gülümsedim. "Zaten rüyada gibiyim Min Yoongi. Ve biliyor musun? Bu rüyanın bitmesini hiç istemiyorum."

Tatlı bir uykuya dalan Seok Jin yanı başındaki adamın kollarında huzurluydu. Kim ne derse desin. Ne yaparsa yapsın! Bir gerçek vardı. Onlar artık ayrılmayacaklardı.
Böyle düşünüyordu kendi içinde Seok Jin. Peki ya Min Yoongi?
O ise sevdiği adamın nemli saçlarını okşayarak dışarıya baktı. Derin nefes aldı. Endişe ve garip duygular içeresinde Seok Jin'e baktı. Olanlar o kadar farklı ve anlıktı ki. O bu hıza yetişemiyordu. Ama mutlu olduğundan emindi.Seok Jin'e bakıp iç geçirdi. Anlına kondurduğu öpücük ile geri çekildi. Ve gardırobu karıştırdı. Artık uyuması gerektiğini düşünüyordu.
Diğer taraftan Ji Woon ise elinde ki şarap bardağında ki son yudum kafaya dikip duvara çarpması ile bağırmıştı.
Çantasını alıp otelin kapısını çarparak giderken çarptığı ve tanımadığı sarhoş bedene baktı. "Önüne baksa-!"
Aklına gelen fikir ile önünde duran esmer gence baktı. Ve gülümsedi.
İki adam uyuyordu birşeylerden habersiz ama mutlu.

Bölüm Sonu^^

Bölüm Sonu^^

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
friend? * yoonjinWhere stories live. Discover now