Arkadaşımın Meteor Abisi (BİTTİ!)

"2 Ay Sonra"

Merhabalar! Ben geldim, dolayısıyla yeni bölüm geldi! Hastayım ve kendimi enerjik hissediyorum, bu işte bir terslik yok mu sizce de? Ah, her neyse! Sizden özür dilemek istiyorum! Okuyor muydunuz bilmiyorum ama iki hikayemi sildim! Ben ani kararlar verip sonra da bundan pişmanlık duymayan biriyim. Bu hikayemi bitirmeden yeni bir hikayeye başlamayı kesinlikle düşünmüyorum. Neyse, sizi fazla oyaladım. Ee o zaman hadi! Okuyun..

Son olarak, vote ve yorum lütfen.. :)

***

Aynada kendime son bir kez baktım. Elbisemden belli olan karnım çok hoş duruyordu, hamileliği sevmiştim.. Zaten hamileliği kim sevmez ki? Anne olmak, bu gerçekten bence Harika bir duyguydu.

Bugün doktor randevumuz vardı, bebeğimizin cinsiyetini öğrenecektik. Kız olsun erkek olsun, hiç önemli değil. Benim için en önemlisi sağlıklı olması. Cenk bir kızımız olsun istiyordu, bense sağlıklı olsun da gerisi önemli değil düşüncesindeydim.
Artık 4 aylık olmuştum, topuklu ayakkabıyı hayatımdan çıkarmıştım ve sadece önemli olan yerlerde şu yumurta denen kısa ama bu senenin modası olan topuklardan giyiyordum.

Aşağı indiğimde kaşlarımı çattım. Cenk bensiz kahve içiyordu, haksızlıktı bu! Beni niye beklememişti?

"Aşkolsun! Kahveyi ne kadar sevdiğimi biliyorsun, niye beni beklemiyorsun?"

Elindeki kahveyi sehpaya bıraktı.

"Aşkım, bak senin kahvende burada! Sadece bir yudum aldım.."

Omuz silktim, cevap vermeden yanına oturdum.

Hamileliğimden beri, şekersiz kahve içemiyordum. Çayı da kahveyi de şekersiz içerdim, çayı hala şekersiz içiyorum ama kahveyi şekersiz içince acı geliyordu.
Kahve telveleriyle birlikte içildiğinde bebeğe faydalıymış diye okudum internetteki bir sitede, içmeye çalışıyorum ama hepsini bitiremiyorum telvelerin.

Bunun yanı sıra meyve sebze ve eti de ağırlıklı olarak yiyordum. Protein ve vitamin ağırlıklı şeyler yiyordum. Abur Cubur çok sevsem de Cenk yememe engel oluyordu. Sadece ayda bir kere çok canım istediğinde Abur Cubur'a izin veriyordu. Cenk gerçekten bu 4 ay boyunca çok fazla ilgilenmişti Benimle, işe gittiği zaman İrem'i gönderiyordu yanıma, ve sürekli iş yerinde arıyordu her dakika. Bazen çok sıkıcı oluyordu ama bu ilgisi de hoşuma gitmiyor değildi.

"Kahvemiz bittiğine göre artık bebeğimizin cinsiyetini öğrenmeye gidebiliriz." Dedim ellerimi çırparak.

"Evet, sabırsızlanıyorum."

Yüzümde heyecanlı bir gülümseme oluştu, en az onun kadar ben de heyecanlıydım.

Ekim ayına yeni girmiştik, ama havalar çok soğuk değildi. Bazen gerçekten soğuk oluyordu ve bazen çok sıcak oluyordu. Bugün güneşli gibiydi ama elbisem her ne kadar uzun kollu olsa da inceydi bu yüzden incecik bir trençkot aldım koluma, üşürsem giyecektim. Dolabın kapağını açıp cenkin ceketini çıkardım ve giydirdim.

"Benim sana hizmet etmem gerekirken sen bana hizmet ediyorsun Selin, hamile olan sensin."

"Sen benim kocamsın cenk."

Göz devirdi, gözlerimi kısarak baktım bende. Asla korkmamıştı! Amacım zaten korkutmak değildi. Ah, her neyse!

***

Hastane kapısından içeri girdiğimizde durup cenke döndüm.

"Aşkım çok susadım.."

"Tamam, sen bekle. Şu koltuklarda otur, ben su alıp geliyorum."