Arkadaşımın Meteor Abisi (BİTTİ!)

Yurt dışındaki şirket

Multimedia irem, keyifli okumalar.

Bu arada, yorum yapan sayısı azdı, şimdi hiç Yok. Düşüncelerinizi merak ediyorum, böyle giderse hikayeye devam etmeyeceğim.

Doğum günümün üzerinden tam iki gün geçmişti, Doğum günümden Sonra Cenk değişmişti. Öküz gibi davranmaya başlamıştı, gerçekten o romantik cenke ne oldu böyle? Beni kendisine aşık etti, onu abi gözüyle görmememi sağladı, yüzüğü taktı ve tamam mı? Bu kadar mı? Bana böyle davranmak için bunu mu bekliyordu gerçekten? Yüzüğü takınca bitti mi aşk? Zaten benim düşünceleri mi oluştu kafasında? Anlamıyordum, gerçekten hiçbir şey anlamıyordum. Eğer öyle düşünüyorsa çok yanlış düşünüyor, bu konuda bir açıklık getireceğim Zaten. Bu ne Ya? Bir ay önceki cenke ne oldu cidden? Öküzün önünde gideni diyorum, başka birşey demiyorum. Gerçekten öyle çünkü.

Evlilik erkeği değiştirir derler ama bu daha yüzük taktığı gün değişti!

Telefonumun melodisi kulaklarımı doldururken telefonumu elime alarak kim olduğuna bakmadan telefonumu açtım ve kulağıma götürdüm.

"Efendim? " dedim solgun bir sesle.

"Kuzen? " bu sesin sahibi semihti. Solgunda olsam Semih'in sesini duymak iyi gelmişti.

"Semih, kahvaltıdan Sonra buluşalım mı? " dedim halsizce.

Şu an kesin tek kaşını kaldırmış ve kaşlarını çatmıştı.

"Ne oldu? Neyin var senin? "

Nefes verdikten Sonra konuştum.

"Buluşunca konuşuruz. " dedikten Sonra sustum.

"Sahilin oradaki her zamanki cafede bekliyor olacağım. "

Cevap vereceğim sırada gelen öksürüğüm buna engel olmuştu.

"Tamam, görüşürüz. " dedikten Sonra telefonu kapattım.

Şu an giyinmeye halim yoktu, kahvaltıdan Sonra giyinmeye karar vererek aşağı inmek üzere odamdan çıktım. Aşağı inerken dağınık olan saçlarımı da topluyordum, hasta gibi gözüküyordum ve kendimi toparlamam lazımdı. Dimdik durdum, enerjikmişim gibi merdivenlerden hızla inmeye başladım.

"Günaydın. " dedim yarı neşeli sesimle, yemek masasına vardığımda.

İkisi de günaydın demişti, sandalyeme oturup tabağıma birkaç kahvaltılık aldıktan Sonra kahvaltımı yapmaya başladım.

Kahvaltım bittiğinde yukarı çıkacağım sırada duraksadım.

"Ben birazdan dışarı çıkacağım. "

Cenke baktığımda tek kaşını kaldırarak bana bakıyordu.

"Nereye? " dedi yarı sert çıkan sesiyle.

"Semihle buluşacağım! " dedim aynı ses tonunda ve cevap vermesine fırsat vermeden yukarı çıktım.

Üzerime elime geçen ilk şeyleri giydikten Sonra saçımı taradım ve sadece parfüm sıkarak aşağı indim. Cenk ayaktaydı beni görünce yanıma geldi ve benim gitmeme fırsat vermeden kolumdan tutup durdurdu.

"Ne var? "

sen bana soğuk davranıyorsan, bende sana davranırım Cenk.

"Bende geleceğim." Dedi, sakin bir tonda.

"Hayır, konuşacağımız özel konular var. " dedikten Sonra konuşmasına fırsat vermeden evden ayrıldım.

Yazarın Anlatımından

Selin evden gittikten Sonra Cenk sinirlenmişti. Kendisine ne olduğunu bilmiyordu ama ne Selin'in ne de İrem'in bazı hareketleri cenki rahatsız etmeye, sinir etmeye başlamıştı. Oflayarak masadan kalktı ve hızlı haraketlerle odasına gitti.
Selin her zamanki cafeye gelmişti. 5 dakika Sonra Semih'i cafe kapısından içeri girerken görünce gülümsedi, ayağa kalktı ve Semih gelince sarıldılar birbirlerine.

"Ee susmak için mi geldik buraya?" Dedi Semih sonunda.

Selin ofladı, öyle bir ofladı ki Semih'in saçları bozulmuştu.

"Cenk konu. " dedi sonunda.

Semih tek kaşını kaldırdı, cenkle daha düne kadar iyilerdi şimdi ne olmuştu diye düşündü.

"Dinliyorum."

Selin anlatmaya başladığında Semih pür dikkat onu dinliyordu.

Cenk şirkete gitmişti, şirketteki işleri erken bittiğinde çıkacaktı ki bir telefon geldi. Arayan numara yurt dışındaki şirkete ait bir numaraydı.

...

Cenk eve gelmişti, Selin ise ortalıklarda yoktu. Semihle vakit geçiriyordu hala ve vaktin nasıl geçtiğini hala anlayamıyordu.
Selin arabadan inip kapıya doğru ilerledi, kapının önünde durduğunda anahtarı kapıya sokup kapıyı açtı.

İçeri girdiğinde İrem'de cenkte salonda oturuyorlardı ve ikisinin de yüzü soluktu. Ne olduğunu merak ediyordu.

"Ben geldim. " dedi yanlarına otururken. İrem gülümsedi ve başıyla karşılık verdi. Cenk ise sadece gözlerini oynatarak Selin'e baktı ve "hoşgeldin." Dedi.

"Neyin var canım? " dedi Selin bir elini cenkin sırtına diğerini de yanağına koyarak.

Cenk Selin'e baktı, daha Sonra konuştu.

"Yurt dışındaki şirkette sorun çıkmış. "

Selin anlamadı hala "ee? " dedikten Sonra yanına gitti cenkin.

"Gitmem gerekiyor. "

Selin cenkin yüzüne baktı, bir kaç günlük diye düşündü.

"Kaç gün? "

"Bilmiyorum, belki 3-4 gün belki 3-4 hafta bellide 3-4 ay. "

Selin duyduklarına şaşırdı ve tek kaşını kaldırarak bir eliyle cenkin elini tuttu.

"Bende geleceğim." Dedi, kesin çıkan sesiyle. Durum böyle olmasa Cenk tamam derdi ama aralarındaki soğukluktan dolayı demek istemiyordu.

"Hayır, tek gideceğim. " dediğinde Selin bir elini cenkin yanağına koyup okşadı.

"Senin yanında olmak istiyorum. " dedi bu sefer Selin. Cenk ise Selin'in elini yanağından çekip ondan uzaklaştı.

"Bu iki gündür aramız iyi değil Selin, daha kötü olsun istemiyorum. Mesafeler aşkı güçlendirir derler, lütfen gelme benimle. "

Selin'in gözünden bir damla yaş aktı, Cenk fark etmesin diye hemen sildi, irem fark etmişti Ama. Çok üzülüyordu ikisi için.

"Mesafeler aşkı güçlendirir derler cenk evet, ama bizim için mesafe aşkımızı güçlendirmez, aksine güçsüzleştirir. " dedikten hemen Sonra odasına doğru koştu.

Kırılmıştı, çok kırılmıştı.

Size bölümü çok geciktirdim, daha fazla geciktirmemek adına kısa yazdım, Yeni bölüm ne zaman gelir bilmiyorum, malum okul ders sınav üçlüsü diye birşey var. :)))