"Umut hep var"

546 31 4
                                    

Uzun zamandır yoktum, üniversite sınavı falan filan stres yaptım hiçbir şey gözüm görmedi. Neyseki geldim! Özlediniz biliyorum..

**

1 Ay Sonra

Gözlerimi açtığımda uyku sersemliğiyle sanki farklı bir evdeymişim gibi etrafıma baktım. Cenk hala uyuyordu, onu uyandırmamaya dikkat ederek telefonumu alıp aşağı indim. Bugün cenke kendi ellerimle hazırlamak istiyordum kahvaltıyı.

1 ay geçmişti, bu bir aydır Cenk en küçük birşeyi bile hatırlamamıştı, çoğu zaman çok üzülsem de içimde hep bir umut var. Eminim hatırlayacak, inanıyorum. Hiçbir şey hatırlamasa da bana ve kardeşine ilk zamanlar olduğu gibi soğuk davranmıyordu. Ama cinsel bir yakınlaşma Bile olmamıştı, yanağımı Bile öpmüyordu, ben öptüğüm zaman da boşluğa düşmüş gibi bakıyordu yüzüme. Canımı yaksa da belli etmiyordum. Geçecek çünkü.

Öncelikle buzluktaki sigara ve paçanga böreklerinden ikişer tane aldım, daha sonra patates soyup ince ince doğradım ve kızartma tenceresine attım. Onlar kızarırken pişi hamuru yoğurdum, hamur dinlenirken salata domates peynir zeytin, acıka, reçel, bal, kaymak, tereyağı, kaşar peyniri gibi kahvaltılıkları çıkardım. Kızaran patates ve börekleri bir tabağa alıp pişi hamurlarını attım. Bu sırada sucuklu yumurta yaptım, normalde sucuk pek yemeyiz ama canım istemişti. Çayı da demledikten sonra ekmekleri kızartma makinasına koydum ama kızartmadım.

"Ayşe, ben üzerimi değiştirip cenki uyandıracağım. Masayı sen hazırlarsın."

"Tamam Selin hanım."

Giyinme odama geçtim, güzel olmak istiyordum. Ağustos sıcağındaydık, ince birşeyler giymeliydim. Pudra omuzları açık Carmen bluz giyip gri dar pantolon giydim. Ayakkabı ise pudra deri bir stiletto.  Sol bileğime pudra rengi parlak bir saat takıp pudra rengi püsküllü küpe taktım. Saçlarımı yüksekten at kuyruğu yapıp makyaj olarak ise rimel, ince bir eyeliner, pudra rengi allık ve Gül kurusu renginde mat bir ruj, aynaya son kez baktıktan sonra odaya geçtim.

"Aa! Bende seni uyandırmaya geliyordum, kahvaltı hazır."

Ayna karşısında gömleğinin düğmelerini ilikliyordu. Şirkete geçecekti, Semih ve çalışanlar sayesinde oraya da alışmıştı, işleri iyi hallediyordu.

"Geliyorum."

Gülümsedim, elim saçıma gitmişti bir anda.

"Ben aşağıdayım o zaman."

Çok yakışıklı bir kocam vardı! Bir an önce hafızası yerine gelsin istiyordum, eskisi gibi olmayı özledim.

Masadaki yerime geçtiğimde cenkin gelmesini bekledim, beş dakika oldu ya da olmadı geldiğinde ise tabağımı doldurmakta başladım.

"Beni çok iyi tanıyorsun galiba, gerçi ben kendimi tanımıyorum ama."

Başımı yana yatırdım aynı zamanda elini tuttum.

"Lütfen yapma böyle, doktor zamanla hatırlayacağını söyledi. Evet seni çok iyi tanıyorum, sevdiğin şeyden sevmediğin şeye, her konuda seni en iyi ben tanıyorum. Neden biliyor musun? Çünkü karınım." Gülümsedim.

Diğer elini, elinin üstündeki elime koydu. Ben Şaşkınlıkla eline bakarken o da aynı zamanda konuşuyordu.

"Sen bana farklı hissettiriyorsun, sebebi belki de seni seviyor olmam. Sana aşık olmam, tabi ben hatırlamıyorum orası ayrı ama. Sen benim karımsın, beni benden iyi tanıyan tek kişisin, iyi ki varsın benim güzel karım, bu hissettiğim duygular Eğer aşksa, evet sana aşığım, sevgiyse evet seni seviyorum benim güzel karım. Hatırlamasam da hiçbir şeyi, seni seviyorum."

Arkadaşımın Meteor Abisi (BİTTİ!)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin