Gitmiyorum!

2.4K 116 7
                                    

Merhaba! Çok fazla geciksem de, ben geldim! Nasılsınız? Umarım iyisinizdir! Yeni bir bölümle karşınızdayım. Bu bölümü CENKİN ağzından okuyacaksınız. Bu arada multimediada cenk var! Keyifli okumalar dilerim! Vote ve yorum yapmayı unutmayınız!

...

Cenk'in Ağzından;

Saat 07:33'tü ve ben saat 6 dan beri Selin'i izliyordum. Uyurken çok tatlı ve çok masumdu. Gerçi uyanıkken de öyle ama uyurken daha masumdu, uyanıkken ise çoğu zaman göstermek istemese de o kadınsı tavrını gösteriyordu. Açıkçası hoşuma gidiyordu, nasıl davranırsa davransın keyif alıyordum. Kavgalarımızı Bile ayrı seviyorum mesela.

Yurt dışına gidecek miyim bilmiyorum, henüz karar veremedim. Aslında benim gitmem çokta önemli değil, şirketten birini yollasam da olur ama dün kavgamızda ağzımdan gideceğim diye çıktı. Selin her ne kadar bana yumuşak davransa da o an gitmeyeceğim diyemedim.

Gidersem, Selin'i kesinlikle burada bırakmak istemiyordum. Selin'i alırsam İrem'i de almam lazım ve ikisinin de burada bir işi var. Selin herşeyi bırakıp benimle gelir bunu biliyorum, İrem'de gelir Ama ben İrem'in gelmesini istemiyorum, onun burada bir moda evi var, neredeyse bütün şehirlerde onun adına mağazalar var. Bunları nasıl bırakıp gelecek ki? Nasıl izin vereyim gelmesine?

Şirkete gidip konuşacağım, gitmem çok fazla gerekmiyorsa şirketin müdürünü yollayacağım. Müdür olmasa da olur şirkette, ama ben oranın patronuyum.

Selin kıpırdanmaya başlayınca dikleştim ve uyanmasını bekledim. Sırt üstü yatıyordu başı sağ tarafa yani benim olduğum tarafa dönüktü, saçları sol tarafında yastığın üzerinde seriliydi, elleri ise yorganın üstünde birbirine kenetliydi.

Gözlerini bir kaç kere kırptıktan Sonra tamamen açtı ve şaşkınlıkla bana baktı. Hafif tebessüm edip yaklaştım ve alnını öptüm.

"Günaydın." Dedim aynı tebessümümle.
Şaşkındı, dün farklı davranıyordum bu sabah farklı.. haklıydı, bu aralar kendimi kontrol edemiyordum. Ne oluyordu bana böyle hiç bilmiyordum.

"Günaydın." Dedi şaşkın bir tebessümle.

Gülümseyerek ayağa kalktım.

"Sen lavabodayken ben sana kıyafet seçeceğim, sonra da aşağı ineceğim. Kahvaltı çoktan hazırlanmıştır." Dediğimde şaşkınca başıyla onayladı. Başımı iki yana sallayıp gülerek giyinme odasına geçip gardırobunu açtım.

Selin'e mavi tonları yakışıyordu, kırmızı tonları da öyle, gerçi herşey yakışıyordu Selin'e.

Gri boğazlı yarasa kol bir triko ve siyah kot pantolon ve ayakkabı olarakta siyah süet bilek boy topuklu bir bot alıp koltuğun üzerine koydum. Makyaj masasının oradaki takılarından siyah bir yüzük alıp kıyafetlerinin yanına koyduğumda Selin gelmişti.

"Kıyafetlerini hazırladım, saçlarını balık sırtı ör, sana yakışıyor. Makyaj yapmak istersen sadece bir rimel veya eyeliner de sürebilirsin." Dediğimde hala şaşkınca bakıyordu.

"Sen ve makyajdan anlamak?" Dediğinde sırıtmıştım.

"Niye ki? Anlayamaz mıyım?"

Sırıttı, sırıtışı bile güzel!

"Şaşırdım sadece." Dediğinde başımla onaylayıp Selin'e yaklaştım.

"Aşağıda bekliyorum." Deyip yanağını öptükten sonra aşağı indim.

Arkamda şaşkın bir Selin bıraktığımın farkındayım, bunu umursamayarak yemek odasına girdim.

Dün Selin'i çok üzmüştüm farkındayım, benim ruh halim çok çabuk değişiyor, bu huyumu sevmesemde bazen işe yarıyor. Selin'i dün isteyerek kırmamış olsamda kırmıştım işte ve bugün telafi edecektim.

Arkadaşımın Meteor Abisi (BİTTİ!)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin