🚢17.Bölüm🚢

861 95 12
                                    

İyi Okumalar...
🐳

O gece Kyungsoo, Denby ve Margie ile gece kulübüne gitti. "Bak sen şu işe," dedi Denby, "yalnızca iki haftamız kaldı. Ne kadar çabuk geçti değil mi? Gemide üç aydan fazla kalacağımı ilk düşündüğümde, denizden çok çabuk bıkacağımı sanmıştım."

"Ama o zamanlar daha benimle tanışacağını bilmiyordun!" Margie sevimlice söyledi. 

Denby güldü ve sevgiyle Margie’ye baktı. 

"Keşke gemide evlenebilseydik."

"Gerekli belgeler yok yanımızda canım."

"Memlekete döner dönmez evleniriz," dedi Denby kararlılıkla.

Kyungsoo biraz olsun konuyla ilgileniyormuş gibi görünmek için, "Amerika’ya ne zaman dönüyorsunuz?" diye sordu. 

"Bir ay kadar sonra uçakla döneceğiz. Önce İngiltere’yi şöyle bir dolaşmak istiyoruz." Denby bir sandviç alıp ısırdıktan sonra sordu. "Senin planın ne Kyungsoo? Özel olarak yapmak istediğin bir şey var mı?" 

’Ölmekten başka mı?’

Kyungsoo bu düşünceyi yok edip başını salladı. Özel olarak yapmak istediği bir şey yoktu. 

"Bizi ziyaret etmeni istiyoruz," dedi Margie. Kyungsoo bu beklenmedik davet karşısında şaşırmıştı. "Teksas’ta oturacağız. Denby’nin çocukları orada. Orada bir evide var. Şimdi bir kiracı oturuyormuş ama artık Denby’nin yerleşmek istediğini duyunca çıkar herhalde. Bizi ziyarete gelir misin, Kyungsoo?"

Ne söylemeliydi? 
En kolayı, gelirim deyip ikisini de sevindirmekti. 
Ama Kaliforniya’da kayıplara karışınca ne olacaktı, ne düşüneceklerdi?

"Davetiniz beni çok mutlu etti, ama böyle bir yolculuk için zaman da para da bulabilecegimi zannetmiyorum," dedi tatlı bir sesle.

Yalan söylemedim diye düşündü Kyungsoo. Hayır, gerçeğin ta kendisiydi bu söyledikleri... Ne zamanı, ne de parası olacaktı... Yok olacaktı...

"Çok yazık," Margie gözlerini Kyungsoo’ya dikmiş bir şeyler aramaya çalışıyordu. "Ama ilişkiyi koparmamalıyız şekerim. Birbirimize adres vermenin tam zamanı, değil mi? Yazışırız.. sende vakit ve para bulunca gelirsin. Gelecek yılın sonuna doğru İngiltere’ye gelme ihtimalimiz var. Belki de biraz sende kalırız. Evini sattın biliyorum, ama oturduğun ev duruyordur tabii."

Çantasından küçük bir not defteriyle, bir kalem çıkardı. "Denby, Kyungsoo’ya bizim adresi verir misin? Ben henüz iyi bilmiyorum, söylemiştin ama unuttum."
Sonra Kyungsoo’ya dönüp elinde kalemiyle beklemeye başladı. Kyungsoo dilini dudaklarında gezdirdi. Bu zor durumdan kurtulmak için kafasını yoruyordu. En sonunda Dr.Whittaker’ın adresini verdi. Dr.Whittaker, Margie’den mektup alınca cevap verir ve olanları anlatırdı... 

🐳

Kyungsoo ertesi sabah kahvaltıya oldukça erken gitti. Salonda tanıdık birine rastlayacağını sanmıyordu. Ama Margie’nin oturmuş garsonlarla sohbet ettiğini görünce irkildi. Garson Kyungsoo’nun geldiğini fark edince kalktı. Kyungsoo daha oturmamıştı ki, Margie konuşmaya başladı. 

"İmkanı yok tahmin edemezsin, Kyungsoo!"diye bağırdı. "Ne keşfetttiğimi hayatta tahmin edemezsin!"

Kyungsoo’nun bir şeyler söylemesine izin vermeden devam etti. "Bu sabah çok erken kalktım.. Gemide dolaşıp duruyordum. Ortalıkta kimsecikler yoktu. Muhasebecinin odasının yanında ki odanın ne olduğunu merak ediyordum hep." Durdu. Masanın yanından birisi geçiyordu. Uzaklaşmasını bekledi. "Kimsenin duymasını istemiyorum da," diyerek açıklamada bulunduktan sonra devam etti. "O kapının arkasında ne olduğunu bulmaya karar verdim..."

Denizin Melodisi Where stories live. Discover now