7-Yatalım mı?..

6.4K 537 349
                                    

Çok beklettim değil mi?... Özür dilerim... Bunu telafi edeceğim. Artık okul yuzunden haftasonları yazıp atacağım. Cidden 12. Sınıfım ve çok yoğunum. Eve etüt dahilinde 7de geliyorum ve sonra da ders çalışıyorum. Marry or not için de yazacağım birazdan. Neyse çok sıkmayayım mahçubum zaten :").. Sizi seviyorum iyi okuamalr💜💜💜💜💜💜❄💜❄💜❄💜❄💜❄

"Ee..." mırıldanıp küçücük çadırın dışından konuşmuşan Jungkook'a bakıp gözlerimi kaçırmıştım. Jungkookla ikimiz hâla çadıra girememiştik. İkimiz de uyumak istiyorduk ama utanıyorduk da.

"Hava da soğudu." elimi koluma sürtüp konuşurken Jungkook çadırın fermuarını yavaşça açmıştı.

"Ş-şey yani istersen g-geçebilirsin." gözlerime bakmadan konuşurken kafamla hafiften onaylayıp yavaşça göt kadar çadırın içine girmiştim. O öpüşme olayından sonra ikimiz de sus pus olmuştuk. Ardımdan Jungkook da girerken çadırın fermuarını kapayıp bana dönmüştü. İtinayla gözlerine bakmamaya çalışırken Jungkook öksürüp bana bakarken ben çadırın içine hazırladığımız yastık ve çarşafları düzeltiyordum. Fazla küçük bir alandı ve o öküz gibi vücuduyla buraya nasıl sığacaktı bilmiyordum.

"Ee yatalım mı?" gözlerim büyüyüp anında ona dönerken o da gözlerini büyütüp ellerini iki yana sallamıştı. "H-hayır hayır yanlış anladın. Ben şey manasında demiştim..." tek kaşımı kaldırıp ona bakarken konuşmuştum.

"Ne manasında?"

"Uyumak manasında. Evet." bunu deyip az önce düzelttiğim yastığına kafasını koymuştu. Ben de kafamı koyup uzandığımda üzerimize çarşafı örtüp iyice kurulmuştu. Ama çarşafın çoğu bendeydi.

"Jungkook, sen üşüyeceksin." çarşafı ona doğru iteklerken izin vermeyip kafasında ki yastığı çekip bana uzatmıştı. Eliyle kafasına destek yapıp dururken ona sorarcasına bakmıştım.

"Alsana." elinde ki yastığı inatla bana uzatıyordu.

"Neden?" niye ne peşindeydi ki bu? Gülümseyip yerinden doğrulmuş ve elindeki yastığı kucağıma bırakmıştı.

"Bir şeye sarılmadan uyuyamadığını biliyorum. Gönül isterdi ki bana sarıl ama imkânsız işte." burukça gülümseyip konuşurken utançla gözlerimi kaçırmıştım.

"Ş-şey ben, yani.." kekeleyip konuşamama gülümserken devam etmiştim. "Teşekkür ederim, cidden." kafasını iki yana sallayıp önemli değil demişti. Elimde ki yastığa sarılırken ona doğru dönmüştüm. O zaten bana doğru dönüktü. Kafası hiç de rahat gözükmüyordu. Birazdan yapacaklarım için sonra çok utanacaktım.

"J-jungkook eğer sen de istersen," bana merakla bakıyordu. Kafamdaki yastığı kaldırıp ona yaklaştırmıştım. "Bu yastığa ikimiz de kafamızı koyabiliriz. Yani ş-şey işte. Hani sen şimdi şey yaptın ya. Ben de şey oldum. O yüzden yani." ne diyordum ben yahu? Gözlerimi ona çevirdiğimde şaşkınlıkla bana baktığını görünce gülme istediği gelmişti. Çünkü şu an büyük olan gözleri daha da büyüktü. Ağzı da şaşkınlıkla açılmıştı tabi. Kafasını iki yana sallayıp kendine geldiğinde hemen onaylamıştı.

"Yani olur ama senin için bir sakıncası yok mu? Çünkü yastık küçük ve şey yani bilirsin..." gülümseyip yastığın yarısını ona itekleyip ucuna kafamı koyup onu bekledim. Anında kafasını koyarken gözlerini bana dikmişti. Şu an fazlaca yakındık. Cidden çok yakındık ve nefesini yüzümde hissedebiliyordum. Nefesimi istemsizce tutarken şimdiden pişman olmaya başlamıştım. Ben böyle uyuyamazdım ki.

"Rahatsız olduysan düzelt Tae. Ben yastıksız da uyuyabilirim sorun yok benim için." şirince gülümsemişti. Bir saniye, az önce şirince mi dedim?

What is a Soulmate? |TaeKook|Where stories live. Discover now